DAVANIN GERİ ALINMASI
28 Kasım 2025
1. GENEL OLARAK
Davanın geri alınması, davacının açtığı davadan esasa girilmeden önce vazgeçmesine imkân tanıyan bir usul işlemidir. HMK m.123’e göre, davanın geri alınmasıyla birlikte yargılamaya devam edilmez ve dava, hiç açılmamış sayılmak suretiyle sona ermiş kabul edilir.
Feragat veya sulh gibi kesin hüküm doğuran işlemlerden farklı olarak, geri alma tarafların maddi hakları üzerinde bağlayıcı sonuç yaratmamakta, yalnızca usul hukukuna ilişkin etkiler doğurmaktadır. Bu nedenle geri alınan dava, ileride yeniden açılabilmekte ve tarafların aynı konuda tekrar yargı yoluna başvurmasına engel olmamaktadır.
2. DAVANIN GERİ ALINMASI ŞARTLARI
Davanın geri alınabilmesi, tarafların irade beyanlarına bağlıdır. HMK m.123 uyarınca davacı, açtığı davayı tek başına geri alamaz; bu işlem ancak davalının açık rızasıyla geçerlilik kazanır. Zira davalı, davanın görülmesini ve sonucunu talep etme hakkına sahiptir. Dolayısıyla davacının davayı geri alabilmesi, karşı tarafın bu hususta açıkça muvafakat göstermesine bağlıdır.
Bunun yanı sıra, davanın geri alınmasının geçerli olabilmesi için esasa girilmemiş olması gerekir. Yani mahkeme, davanın esasına ilişkin bir karar vermeden önce geri alma mümkündür. Eğer mahkeme hüküm kurmuş ve bu hüküm kesinleşmişse, artık davayı geri almak mümkün değildir.
3. DAVA NE ZAMANA KADAR GERİ ALINABİLİR?
Davanın geri alınması, yalnızca yargılamanın belli aşamalarında mümkündür. HMK m.123/1 uyarınca davacı, hüküm kesinleşinceye kadar davalının açık rızasıyla davasını geri alabilir. Dolayısıyla dava, esas hakkında karar verilmeden ve hüküm kesinleşmeden önce geri alınabilir; mahkeme karar verdikten ve bu karar kesinleşip taraflar açısından bağlayıcılık kazandıktan sonra artık geri alma mümkün değildir.
4. DAVANIN GERİ ALINMASININ SONUÇLARI
Davanın geri alınmasıyla birlikte dava, hiç açılmamış sayılır. (HMK m.123/1) Bu durumda dosya kapanır ve yargılama giderleri davacıya yüklenir (HMK m.331/3)
Geri alma kesin hüküm doğurmaz, bu nedenle davacı aynı konuda yeniden dava açabilmektedir. Ancak davanın açılmamış sayılması, zamanaşımı açısından davacıya risk doğurur. Çünkü dava geri alındığında zamanaşımı kesilmez; yeniden açılacak davada, zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye devam etmektedir. . Bu nedenle davacı, davayı geri alırken zamanaşımı süresini dikkate almak zorundadır. Ayrıca, davalının açık rızası bulunmadıkça geri alma işlemi geçerli olmamaktadır.
5. DAVANIN GERİ ALINMASI USULÜ NASIL YAPILIR?
Davacı, davayı geri almak istediğini mahkemeye açıkça beyan etmek zorundadır. Ancak bu işlemin geçerlilik kazanabilmesi, davalının açık rızasının bulunmasına bağlıdır. Davalı bu rızayı duruşmada sözlü olarak beyan edebileceği gibi yazılı bir dilekçe ile de mahkemeye sunabilmektedir. Mahkeme, taraf beyanlarını aldıktan sonra geri alma iradesini tutanağa geçirir ve davanın açılmamış sayılmasına karar verir
6. DAVANIN GERİ ALINMASI VE DAVADAN FERAGAT ARASINDAKİ FARKLAR
Davadan feragat ile davanın geri alınması, her ikisi de davacının açtığı davadan vazgeçmesini sağlayan usul işlemleri olmakla birlikte, sonuçları bakımından önemli farklılıklar göstermektedir. Feragat, davacının dava konusu talepten tek taraflı ve kesin irade beyanıyla vazgeçmesidir. Bu işlem için davalının rızasına ihtiyaç bulunmamakta ve feragat beyanı yapıldığı anda kesin hüküm gibi sonuç doğurmaktadır (HMK m.311). Ayrıca, davacı feragat ettikten sonra aynı konuda yeniden dava açma imkânını kaybetmektedir. Bunun yanı sıra, vekil aracılığıyla feragat edilmesi hâlinde HMK m.74 uyarınca vekilin özel yetkiye sahip olması şarttır.
Davanın geri alınması ise farklı nitelikte bir usul işlemidir. Bu durumda davacı, hüküm kesinleşinceye kadar ancak davalının açık rızasıyla davayı geri alabilmektedir. Mahkeme, bu talebi kabul ettiğinde davanın açılmamış sayılmasına karar verir. (HMK m.123) Böylece dava baştan itibaren hükümsüz hâle gelir ve davacı ileride aynı konuda yeniden dava açma imkânını korur. Feragatten farklı olarak, davanın geri alınmasında vekilin özel yetkiye sahip olması aranmamaktadır.
7. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI:
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 22.05.2023 T. 2023/2079 E. 2023/2747 K. sayılı kararı:
"…Dosyanın incelenmesinde, davacı asilin 21.05.2021 tarihli dilekçesinde açıkça davadan feragat beyanında bulunmayarak "davadan vazgeçiyorum, taraflara durumun tebliğini talep ederim" şeklinde talepte bulunduğu ve dilekçesinin davacı vekilinin 08.06.2021 tarihinde vermiş olduğu dilekçe doğrultusunda karşı tarafa tebliğ edildiği, mahkemece davadan vazgeçmeye ilişkin dilekçenin davadan feragat olarak nitelenerek davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının beyanı feragat niteliğinde olmayıp 6100 sayılı Kanun'un 123 üncü maddesinde belirtilen şekilde davanın geri alınması niteliğindedir. O halde, karşı tarafın muvafakati bulunması durumunda HMK'nın 123 üncü maddesi gereğince davanın geri alındığının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, geri alma beyanına yönelik davalı tarafın açık muvafakati bulunmadan, davacı asilin 21.05.2021 tarihli dilekçesinin davadan feragat olarak nitelendirilmesiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde değildir."
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 06.03.2013 T. 2012/19934 E. 2013/5802 K. sayılı kararı:
" … Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın geri alınması (HMK. md. 123) ile davanın baştan itibaren açılmamış sayılacağı ve sonuçlarının ortadan kalkacağı bu nedenle geri alınan bir davanın yenilenmesinin mümkün olmadığının ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince; davanın geri alınması için vekaletnamede özel yetki aranmayacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi."
Yararlanılan Kaynaklar:
AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.
KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.
PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.