DOKTORLARIN KAMU HASTANELERİNDE VE/VEYA ÖZEL HASTANELERDE ÇALIŞMA HALLERİ
09 Mayıs 2019
Bu çalışma, kamu ve/veya özel hastanede çalışan doktorlar arasındaki hukuki sorumluluk ayrımının ortaya konulması ile özel hastanede yürütülen farklı çalışma disiplinlerin ana hatlarını oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır.
A) Kamu Hastanesi
Kamu hastanesine; devletin resmi hastaneleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından açılan hastanelerin yanı sıra askeri hastaneler ile devlete üniversitelerine ait hastaneler dâhildir. Kamu hastanesinde çalışan ve tıbbi tedavi ve girişimlerde bulunan hekim veya yardımcı personel, kamu personeli statüsündedir.
Kişinin tıbbi müdahalede bulunulması amacıyla hastaneye başvurması durumunda hukuki ilişki hastane ile hasta arasında kurulmaktadır. Başvurulan hastane, kamu hastanesi ise, bu durumda hasta ile hastane arasındaki ilişki, sözleşme ilişkisi değil, kamu hukuku ilişkisidir. Hasta ile hukuki ilişki kuran hekim değil, hastane yönetiminin bağlı bulunduğu idaredir.
Tıbbi müdahaleden dolayı zarar gören kişi veya ölümü halinde yakınlarının, idare aleyhine tam yargı davası açmanın yanı sıra hekim veya yardımcı personelin haksız fiil niteliğinde “görevden ayrılabilir kişisel kusurları” varsa, aleyhine doğrudan doğruya hukuk mahkemesinde tazminat davası açabilmesi mümkündür.
B) Özel Hastane
Özel hastane statüsünde olanlar, gerçek kişi, adi ortaklık, dernek, vakıf ve Türk Ticaret Kanunu anlamında ticari şirketler tarafından kurulan ve işletilen hastanelerdir.
Hastane özel hastane niteliğinde ise, sözleşme ilişkisi özel hastane ile hasta arasında kurulmakta ve bu sözleşmeye “hastaneye kabul sözleşmesi” adı verilmektedir. Tıbbi müdahalede bulunan hekim ve sağlık personeli ile hasta arasında sözleşme ilişkisi kurulmamaktadır. Burada hekim ve sağlık personeli, ifa yardımcısı durumundadır. Hekimin, tedavi faaliyetlerinden dolayı vermiş olduğu zararlardan dolayı özel hastane, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 116 hükmü çerçevesinde sorumlu olur.
Tıbbi müdahaleden dolayı zarar gören kişi veya ölümü halinde yakınlarının, özel hastane aleyhinde tazminat davası açmanın yanı sıra hekim veya yardımcı personelin haksız fiil niteliğinde kusuru varsa, aleyhine doğrudan doğruya hukuk mahkemesinde tazminat davası açabilmesi mümkündür. Kanuni düzenlemeler çerçevesinde, hekimler ve hastanelerin, hasta ile arasında sorumsuzluk anlaşması yapması mümkün değildir. 1
Hekimlik mesleği yapan bir kimse, özel hastanede üç şekilde çalışabilmektedir.
a. Serbest meslek erbabı hekimin fatura karşılığı olarak çalışması.
b. Hekimin hizmet sözleşmesi ile çalışması. İşçi - işveren ilişkisi kurulur. İşçi statüsü ile çalışır.
c. Hekimlerin şirket kurmak suretiyle (en çok görülen limited şirket), hekim sahipliğindeki şirketler ile özel sağlık kuruluşları arasındaki sözleşmeler ile hastalara hizmet vermesinin sağlanması şeklinde. Hekim ve Özel Hastane arasında yapılan bu sözleşmeler Hakediş Usulü Sağlık Hizmeti Sözleşmesi, Ciro Paylaşımına Dayalı Hekimlik Hizmet Alımı Sözleşmesi, “Fatura Karşılığında Ödemesi Yapılacak Hakkediş Usulü Sağlık Hizmeti Alım Sözleşmesi” vb. gibi adlandırılmaktadır.
Uygulamada hekim sahipliğindeki şirketler ile özel sağlık kuruluşları arasında yapılan sözleşmeler kapsamında, hekimlerin özel hastanelerde çalışması sağlanmaktadır. Diğer çalışma hallerine nazaran hekim-özel hastane ilişkisi, hizmet ilişkisinden çıkmakta ve hizmet ilişki şeklinde yorumlanması engellenmek suretiyle taraflar arasında bir ticari iş ilişki oluşturulmaktadır. Bu çerçevede cezai ve hukuki sorumluluk anlamında içeriği çok kapsamlı ve farklılık teşkil eden sözleşmeler ile karşılaşılmaktadır.