KONKORDATO NEDİR?
24 Mayıs 2019
15 Mart 2018 tarihli ve 30361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile iflasın ertelenmesi müessesi kaldırılarak, konkordato müessesi daha etkin ve işlevsel bir hale getirilmiştir. Düzenleme ile, borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için asliye ticaret mahkemesinden konkordato talep edebilecektir. Böylece, elinle olmayan nedenlerle borçlarının tümünü ödeyemeyen borçlular için bir borç ödeme anlaşması yapılarak borçlunun borçlarını vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle bir ödeme takvimi içerisinde ödeme imkanı getirilmiştir. Konkordato ile borçlu borçlarını konkordatoda kabul edilen şekilde ödemekle, borçlarının tamamından kurtulmaktadır. Yani konkordato, borçlu ile alacaklıları arasında mevcut borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir anlaşma niteliğindedir.
Bununla birlikte, iflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı da bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilmektedir.
Konkordato, İcra İflas Kanunu kapsamında düzenlenen hükümler çerçevesinde içeriğine göre (Vade ve Tenzilat Konkordatosu), düzenleniş biçimine göre (Adi ve Mevcudun Terki) ve yapıldığı zamana göre (İflas içi ve İflas Dışı) olmak üzere çeşitli türlere ayrılmaktadır.
Konkordato talep eden borçlu tarafından yetkili asliye ticaret mahkemesine sunulacak olan gerekçeli bir dilekçe ile birlikte “Konkordato ön projesi, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeler, şirketin finansal analiz raporları, mali tablolar, alacaklıları gösteren liste” mahkemeye sunulması gerekmektedir. Konkordato talebinin alacaklı tarafından yapılması halinde ise alacaklı tarafından mahkemenin belirleyeceği süre içerisinde gerekli evrakın sunulması istenmektedir.
Konkordato talebi üzerine yetkili asliye ticaret mahkemesince belgelerin eksiksiz olduğunun tespiti üzerine derhâl geçici mühlet kararı verilmektedir. Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun İcra İflas Kanunu’nda belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir.
Geçici konkordato mühleti ile birlikte mahkemenin borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirlere karar verilir ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri atanır.
Söz konusu kanun değişikliği ile birlikte konkordato talebi üzerine mahkeme tarafından verilen geçici mühlet kararı 3 aylık olup kararı veren mahkeme tarafından söz konusu mühlet en fazla 2 ay uzatılabilmektedir.
Geçici komiser tarafından mahkemeye sunulan rapor ile birlikte mahkeme tarafından borçlu veya konkordato talep eden alacaklı duruşmaya davet edilerek dinlenir. Mahkemece, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması durumunda borçluya 1 yıllık kesin mühlet verilmektedir. Söz konusu süre talep üzerine ve gerekli görüldüğü takdirde, komiserin görüşünün alınması kaydıyla, 6 aylığına uzatılabilmektedir.
Kesin mühletin verilmesinin ardından komiser tarafından alacaklıların alacaklarını bildirmeye ilişkin davet ilan edilmektedir. Yapılan ilan ile 15 gün içerisinde alacağını bildirmeyen alacaklıların konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yapılmaktadır.
Kesin mühletin verilmesinin ile birlikte hiçbir takip yapılamaz ve başlamış olan takipler durur. Bununla birlikte alacaklılar tarafından ihtiyati tedbir ve haciz kararları uygulanamaz. Ayrıca, kesin mühlet süreci kapsamında zamanaşımı ve hak düşürücü süreler de işlemeyecektir. Alacaklara ilişkin işletilecek olan faizler bakımından ise rehinli alacaklar hariç olmak üzere süreç kapsamında faiz işletilemeyecektir.
Son olarak, borçlunun mali durumunun düzelmesi nedeniyle kesin mühlet kaldırılabileceği gibi İİK'nun 292. maddesi kapsamında iflasa tabi borçlulara ilişkin olarak da mühletin kaldırılarak iflasına resen karar verebilmesi mümkündür.