Davalar & Makaleler

PİRAMİT SATIŞ SÖZLEŞMELERİ

20 Kasım 2025

1. GENEL OLARAK

Piramit satış sistemlerinin geçmişi 1800’lü yıllara kadar uzanmakta olup, zaman içerisinde “ponzi şeması”, “kartopu sistemi”, “sonsuz zincir” veya “saadet zinciri” gibi farklı isimlerle anılagelmiştir. Bu sistemler, katılımcılara yüksek miktarlarda kazanç vaat eden bir iş modeli görüntüsü altında örgütlenmekte ve çeşitli ikna yöntemleriyle kişilerin sisteme dahil edilmesi sağlanmaktadır.

Piramit şemasında esas olan, mal veya hizmet satışından çok, sisteme belirli bir miktar para ya da malvarlığı aktarılmasıdır. Sistemin sürdürülebilmesi, yeni katılımcıların dahil edilmesine ve mevcut üyelerin sisteme daha fazla kaynak aktarmasına bağlıdır. Bu nedenle katılımcılara sunulan kazanç beklentisi çoğu zaman gerçekçi olmayan, gerçekleşmesi ise oldukça güç vaatlerden ibarettir.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 80/1’de piramit satış; “katılımcılarına bir miktar para veya malvarlığı ortaya koymak karşılığında, sisteme aynı şartlar altında başka katılımcılar bulma koşuluyla bir para veya malvarlığı kazancı olanağı ümidi veren ve malvarlığı kazancının elde edilmesini tamamen veya kısmen diğer katılımcıların da koşullara uygun davranmasına bağlı kılan, gerçekçi olmayan veya gerçekleşmesi çok güç olan kazanç beklentisi sistemi” olarak tanımlanmıştır.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; “Piramit satış sisteminin kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesi yasaktır” denilerek, bu tür yapılanmaların yalnızca uygulanması değil, teşvik edilmesi de yasaklanmıştır. Hatta sisteme üye olmayan kişilerin dahi piramit satış sistemini tavsiye etmeleri kanunen engellenmiştir.

2. PİRAMİT SATIŞ SİSTEMİNİN UNSURLARI

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 80/1’de piramit satışın unsurları düzenlenmiş olup, bu unsurlar şu şekildedir.

A. SİSTEME KATILIM İÇİN KAYNAK SAĞLAMA

Piramit satış sisteminin ilk unsuru, katılımcıların sisteme dâhil olabilmek için belirli bir miktar para ya da malvarlığını ortaya koymasıdır. Bu değer, Türk Lirası, yabancı para veya ekonomik kıymeti bulunan taşınır, taşınmaz, alacak hakkı, aynî hak, ticari ya da fikri haklar şeklinde olabilir.

Klasik piramit sistemlerinde katılımcılardan genellikle “giriş ücreti” adı altında yüksek tutarlı ödemeler yapılması istenir. Bu ücret, katılımcının sisteme katılımını sağlayan sözleşmenin zorunlu bir yükümlülüğü olarak karşımıza çıkar.

Bazı sistemlerde ise giriş ücreti doğrudan talep edilmeyip, katılımcılardan belirli ürün veya hizmetleri satın almaları istenmektedir. Ancak bu ürünler çoğu zaman rayiç değerinin çok üzerinde fiyatlandırılır ve iade edilmez. Böylece fiilen giriş ücreti, ürün veya hizmet satışına gizlenmiş olur.

Satılan ürünlerin niteliği ise çoğunlukla düşük kalite, işlevsiz veya pazarlanması güç mallardan oluşur. Bu durum, sistemin temel amacının ürün veya hizmet satışından çok katılımcılardan para toplamak olduğunu açıkça göstermektedir.

B. SİSTEME AYNI ŞARTLAR ALTINDA BAŞKA KATILIMCILAR BULMA

Piramit satış sisteminin bir diğer temel unsuru, mevcut katılımcıların sisteme yeni üyeler kazandırmasıdır. Katılımcıların sisteme sağlayacakları kazanç, esasen yeni üyelerin bulunmasına ve onların da aynı şartlarla sisteme dahil edilmesine bağlıdır.

Ancak bu durum aynı zamanda piramit satışın yasadışılığını doğuran noktadır; zira vadedilen kazanç, ürün veya hizmet satışına değil, yeni üyelerin bulunmasına dayandırılmaktadır. Nitekim Yargıtay da içtihatlarında “aynı şartlarla yeni üye bulma” koşulunu piramit satış sisteminin asli ve belirleyici unsuru olarak nitelendirmektedir.

C. BİR PARA VEYA MALVARLIĞI KAZANCI OLANAĞI VAADİ

Piramit satış sisteminin son unsurunu, katılımcılara sisteme dahil olmaları karşılığında para veya malvarlığı kazancı vaat edilmesi oluşturmaktadır. Ancak bu kazancın miktarı, süresi ve niteliği çoğu zaman belirsizdir. Sadece yüksek gelir elde edileceği yönünde genel bir vaat, sistem için yeterli kabul edilmektedir. Kurucular, bu şekilde düşük risk ve yüksek getiri algısı yaratarak katılımcıları sisteme çekmektedir.

3. PİRAMİT SATIŞ SÖZLEŞMESİNDE TARAFLAR

  • Piramit Satış Sistemini Kuran Taraf

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 80’de, piramit satış sistemini kuran kişiye dair özel bir tanım yapılmamıştır. Bununla birlikte, bu sistemler hem gerçek kişiler hem de tüzel kişiler tarafından kurulabilmektedir. Dolayısıyla kurucu, bir birey olabileceği gibi bir şirket veya dernek gibi tüzel kişilik de olabilir.

Uygulamada piramit satış yapılanmaları genellikle ticari şirket çatısı altında kurulmakta, ticaret siciline tescil edilmekte ve çoğu zaman düzenli vergi ödeyerek faaliyet göstermektedir. Bu şekilde sisteme yeni katılacak kişilere güven vermek, faaliyetlerini yasal bir zemin üzerinde yürütüyormuş izlenimi yaratmak amaçlanmaktadır. Ne var ki, yasal görünümleri bu sistemlerin yasadışı niteliğini ortadan kaldırmamaktadır.

  • Dağıtıcı (Distribütör)

Piramit satış sisteminde “dağıtıcı” veya “distribütör” olarak adlandırılan kişiler, tüketici ile sistemi kuran tüzel kişilik arasında aracılık yapan kimselerdir. Bu kişiler yalnızca sistemin müşterisi olmakla kalmaz, aynı zamanda ürünlerin satışını gerçekleştiren ve yeni katılımcıları sisteme dâhil etmeye çalışan aktörlerdir.

Her dağıtıcı, kendi hesabına çalışan bağımsız bir iş sahibi olarak görülür. Sistemde pazarlanan ürünlerin satışından gelir elde ederler. Ancak bu yapıyı diğer pazarlama yöntemlerinden ayıran temel özellik, ürün satın alan tüketicilerin de dilerlerse pazarlama organizasyonuna katılarak ürün satışlarından kazanç sağlayabilmesidir. Böylece tüketici hem alıcı hem de potansiyel bir satıcı konumuna geçmektedir.

  • Sponsor

Piramit satış sistemini kuran gerçek veya tüzel kişi, pazarlama ve dağıtım ağını kurabilmek için “sponsor” olarak adlandırılan kişilerle, yani üst hatlarla anlaşma yapmak durumundadır. Kurucu ile sponsor arasında yapılan bu sözleşmeyle, sponsor hem sistemden belirlenen ürünleri satın almayı hem de yeni üyeleri örgütleyerek sisteme katmayı taahhüt eder.

Sponsorun bir diğer işlevi, dağıtıcıların sisteme uyum sağlaması ve kendi işlerini nasıl geliştireceklerini öğrenmeleri için eğitim vermektir. Böylece sponsor, sisteme yeni katılımcılar kazandırarak kendi grubunu büyütür ve ürün satışlarından elde edilen prim veya komisyon miktarını artırmayı hedefler.

4. PİRAMİT SATIŞ SZÖLEŞMELERİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ

Piramit satış sistemine katılım için katılımcı ile tüzel kişilik arasında genellikle “giriş sözleşmesi” ya da “üyelik sözleşmesi” yapılır. Çerçeve sözleşme niteliğindeki bu düzenleme, TBK m. 20 anlamında genel işlem şartlarını içerir. Sözleşmede katılımcının koyacağı para veya malvarlığı, ürün satışı üzerinden elde edeceği gelir ve yeni üye kazandırması halinde alacağı komisyon oranları belirlenir.

Kanunda adı geçse de piramit satış sözleşmesi “isimli sözleşme” olarak kabul edilemez; bu sözleşme isimsiz sözleşme niteliği taşır. Nitekim üyelik ve satış unsurlarının birleşiminden doğarak kendine özgü (sui generis) bir yapı arz eder.

Ayrıca sisteme dahil tüketici ile yapılan sözleşme, TKHK’da özel düzenleme bulunmadığından TBK m. 207 kapsamında satış sözleşmesi sayılır.

5. PİRAMİT SATIŞ SÖZLEŞMELERİNİN GEÇERSİZLİĞİ

Piramit satış sistemleri, yapıları gereği sözleşmeler aracılığıyla işlemektedir. Ancak TKHK m. 80/2, bu tür sistemlerin “kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesini” açıkça yasakladığından, sistem kapsamında akdedilen tüm sözleşmeler TBK m. 27 uyarınca baştan itibaren kesin hükümsüzdür. Bu hükümsüzlük, tarafların sonradan icazeti, belirli bir sürenin geçmesi ya da kanuna karşı hile gibi yollarla geçerli hâle gelemez.

Aynı şekilde, piramit satış yapılanmasının sonradan yasal bir form olan ağ pazarlamasına dönüşmesi yahut tarafların borçlarını ifa etmiş olması da sözleşmelere geçerlilik kazandırmaz. Geçersizlik, herhangi bir süreye bağlı olmaksızın herkes tarafından ileri sürülebilir ve hâkim, kamu düzenine ilişkin bu hususu re’sen dikkate almakla yükümlüdür.

Kesin hükümsüzlükten doğan iade taleplerinde TBK m. 77/2’de düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Bununla birlikte, TBK m. 81 gereği, hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesini bilerek sisteme para veya malvarlığı koyan katılımcı, yaptığı edimi iade talebinde bulunamaz. Zira bu durumda katılımcı, hukuka aykırılığı bilerek işlem yapmış sayılmaktadır.

Piramit satış sistemine giriş için ödenecek bedel taşınır veya taşınmaz bir mal olabilir. Katılımcı, sisteme koyduğu malı geri almak isterse istihkak davası açmalıdır. Taşınmazlar için yapılan tescil ise geçerli bir sebebe dayanmadığından yolsuz tescil sayılır. Çünkü TMK m. 1024 uyarınca, borçlandırıcı işlem geçersizse buna bağlı tasarruf işlemi de geçersiz olur.

Üyelik sözleşmesi kesin hükümsüz olduğundan, katılımcının taşınmazını geri istemesi aynî dava niteliği taşır. Ancak sistem kurucusu malı bir başkasına devretmişse, katılımcı sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talepte bulunabilir. Eğer mal iyiniyetli üçüncü kişiye geçmişse, bu durumda kazanım korunur.

6. PİRAMİT SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

Piramit satış sözleşmesi, üyelik ve satış unsurlarını birleştiren sui generis bir sözleşmedir. Ölüm, fiil ehliyetinin kaybı veya edimlerin ifası gibi nedenlerle sona erebilir. Ayrıca katılımcının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmesi, sistemden çıkması ya da çıkarılması da sona erme sebebidir. Sistemin tamamen sona ermesi ise genellikle kolluk müdahalesi veya yeni katılımların durmasıyla gerçekleşir.

7. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARI

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 02.04.2018 T. 2016/21040 E. 2018/4068 K. sayılı kararı:

"… Benzer dosyalarda, piramit satış sisteminin varlığı ile sonuca gidildiği, Daire'nin eksik araştırma ve iceleme hususuna değinerek kararların bozulduğu görülmekle; öncelikle, Kanun'un amir hükmü gereğince piramit satış sisteminin somut olayda var olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda; anılan düzenlemeye göre, piramit satışın unsurları, şartları ve sistemin özellikleri dikkate alınarak, taraflar arasında yapılan satışının, piramit satış olup olmadığının tespit edilmesi, bu amaçla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın davalı şirket hakkındaki son denetim raporu da getirtilerek konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, bu husus aşıldıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir."

Yararlanılan Kaynaklar:

DOĞAR, Mehmet: “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun M. 80’e Göre Piramit Satışların Özel Hukuk Kapsamında Geçersizliği”. Medeni Hukuk Dergisi, C.1, S.2, 2024, ss.179-213.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019