Articles & Cases

KİRACININ VEKÂLETSİZ İŞGÖRME KAPSAMINDA YAPTIĞI FAALİYETLER

17 Kasım 2025

Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyi kullanım ve ondan yararlanma hakkını kiracıya bırakmayı, kiracının ise bu kullanım karşılığında kira bedelini ödemeyi üstlendiği iki taraflı bir sözleşmedir. Sözleşmenin temel borçlarının yanı sıra, tarafların uyması gereken yan yükümlülükleri de bulunmaktadır. Örneğin kiraya veren, Türk Borçlar Kanunu’nun 301. maddesi gereğince kiralananı, sözleşmede öngörülen amaca uygun şekilde teslim etmek ve sözleşme boyunca bu durumda bulundurmakla yükümlüdür.

Kiracı ise özen borcu kapsamında kiralananı amacına uygun biçimde kullanmakla sorumludur. Ancak kiralananın ayıplı olması hâlinde, Türk Borçlar Kanunu’nun 306. maddesi şu hükmü getirmektedir:

"Kiracı, kiraya verenden kiralanandaki ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilir; bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, ayıbı kiraya veren hesabına gidertebilir ve bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebilir veya kiralananın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir.

Ayıbın, kiralananın öngörülen kullanıma elverişliliğini ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi ve verilen sürede giderilmemesi hâlinde kiracı, sözleşmeyi feshedebilir.

Kiraya veren, kiralanandaki ayıbı gidermek yerine, uygun bir süre içinde ayıpsız benzeriyle değiştirebilir.

Kiraya veren, kiracıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek, onun seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir."

Bu düzenleme uyarınca kiracı, önemli olmayan ayıpları kiraya veren hesabına giderebilir ve yaptığı giderleri kira bedelinden indirebilir. Eğer ayıp önemli nitelikteyse, TBK’nın 113. maddesi gereğince hâkimden izin almak suretiyle kiraya veren adına gerekli onarımları yapabilir.

Kiracının kiraya verene süre vermeden küçük ayıpları gidermesi veya önemli ayıplarda hâkim izni almaksızın müdahalede bulunması durumunda ise yaptığı masrafları vekâletsiz iş görme hükümlerine dayanarak talep edebilir. Ayrıca kiraya verene ulaşmanın mümkün olmadığı veya acil müdahale gerektiren hallerde yapılan harcamalar da vekâletsiz iş görme kapsamında değerlendirilir.

Bununla birlikte, kiracının yaptığı müdahaleler ayıbı gidermenin ötesine geçerse bu faaliyetler artık yenilik veya değişiklik niteliği taşır. Hâkim kararıyla gerçekleştirilen müdahalelerde faaliyetlerin sınırları kararda açıkça belirleneceği için, ayıbın giderilmesi ile değişiklik arasındaki fark kolaylıkla tespit edilebilir. Ancak hâkim kararı olmaksızın yapılan müdahalelerde, işlemin zorunlu olup olmadığı dikkate alınarak değerlendirme yapılır.

Kiracı, ayıpları giderme sınırını aşarak yenilik ve değişiklik yaparsa bu durumda kiraya verenden herhangi bir talepte bulunamaz. Zira Türk Borçlar Kanunu’nun 321. maddesi gereğince, kiracı kiralananın değerinde meydana gelen artış sebebiyle kiraya verenden bir karşılık isteyemez. Dolayısıyla kiracının hakları, yalnızca ayıpları gidermeye yönelik zorunlu müdahalelerle sınırlıdır.

Konuya ilişkin Yargıtay kararları şu şekildedir:

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 01.04.2019 T. 2017/6943 E. 2019/2772 K. sayılı kararı:

"…6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 301.maddesi hükmü gereği; kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kira, sürekli bir akit olduğundan hem sözleşmenin kurulmasından önce var olan hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplar, kiralayanın tekeffülü altındadır. Diğer bir anlatımla kiraya veren, sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır. Kiraya verenin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde kiracı, TBK'nın 304, 305 ve 306. maddeleri gereğince akdi feshedebileceği gibi kira bedelinin tenzilini de isteyebilir. Ancak kiracının kiralanandaki ayıbı, eksikliği uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi gerekir.

Somut olayda; dosya arasında bulunan deliller dikkate alındığında, kiracıdan kaynaklanmayan, kiralananın kullanılmasına önemli ölçüde engel teşkil eden , sonradan ortaya çıkan mücbir sebep nedeniyle, davalı kiracı tarafından, kiralananın 01/10/2014 tarihinden itibaren kullanılmadığı, davalının 2014 Eylül ayına ait kira borcunu kabul ettiği anlaşılmıştır.

O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular , davalının kabul beyanı, davacı kiraya verenin 01/10/2014 tarihinden itibaren kira alacağı isteminde bulunamayacağı dikkate alınarak; davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir."

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 28.12.2021 T. 2021/4384 E. 2021/13768 K. sayılı kararı:

"…6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 301.maddesi hükmü gereği; kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kira, sürekli bir akit olduğundan hem sözleşmenin kurulmasından önce var olan, hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplar kiraya verenin sorumluluğu altındadır. Diğer bir anlatımla kiraya veren sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır. Kiraya verenin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde kiracı TBK'nın 304, 305 ve 306 maddeleri gereğince akdi feshedebileceği gibi kira bedelinin tenzilini de isteyebilir. Ancak kiracının kiralanandaki ayıbı, eksikliği uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi gerekir."

Yararlanılan Kaynaklar:

TÜRKMEN, Ahmet: "6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Kira Sözleşmesine İlişkin Yürürlüğü Ertelenen Hükümlerinin Değerlendirilmesi", Ankara Barosu Dergisi, S.1, 2015, ss.341-368.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popular

Featured

Recent

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019