HUKUK YARGILAMASINDA DAVA SÜRECİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER
11 Kasım 2025
1. GENEL OLARAK
Medeni usul hukukunda dava süreci, davacının hazırladığı dava dilekçesini mahkemeye sunmasıyla başlar. Dilekçe, ekleriyle birlikte taraf sayısından bir fazla nüsha halinde düzenlenir. Bu nüshalardan biri davacıda kalır, biri davalıya tebliğ edilir, diğeri ise dava dosyasına konulur. Ayrıca dilekçeye eklenen asıl belgelerin, dosyada kalacak olan dilekçeye eklenmesi gerekmektedir.
2. DAVA DİLEKÇESİNİN İNCELENME AŞAMASI
Mahkeme, kendisine sunulan dava dilekçesini öncelikle usul açısından inceler. Bu incelemede dilekçenin HMK m.119’da öngörülen zorunlu unsurları içerip içermediği ve HMK m.120 gereğince harç ile gider avansının yatırılıp yatırılmadığı denetlenir. Dilekçede HMK m.119’da sayılan unsurlara ilişkin eksiklik bulunması halinde, mahkeme davacıya bunları tamamlaması için bir haftalık kesin süre tanır. Bu sürede eksiklikler giderilmezse dava açılmamış sayılır.
Mahkeme, dilekçeyi incelerken ayrıca dava şartlarının bulunup bulunmadığını da denetler. İnceleme sonucunda, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (HMK m.115/2)
Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez. (HMK m.115/3)
3. MAHKEMECE TENSİP TUTANAĞININ HAZIRLANMASI AŞAMASI
Dava dilekçesi mahkemece usulüne uygun bulunup eksikliklerin olmadığı veya tamamlandığı durumda, mahkeme gün vermeksizin tensip tutanağını düzenler ve taraflara şerhli tebligat yapar.
4. DİLEKÇELER AŞAMASI
Dava dilekçesinin davalıya tebliği üzerine, davalı kanunda öngörülen süre içerisinde cevap dilekçesini sunar. Bu dilekçede davalı, davacının iddia ve taleplerine karşı savunmalarını, itirazlarını ve dayandığı delilleri belirtir. (HMK m. 129) Cevap dilekçesinde eksiklik bulunması hâlinde, hâkim bu eksikliklerin tamamlanması için davalıya bir haftalık kesin süre verir; verilen süre içinde eksiklikler giderilmezse cevap dilekçesi verilmemiş sayılır (HMK m.130).
Cevap dilekçesi verildikten sonra ilk itirazların öne sürülüp sürülmediği dikkate alınır, mahkemece ilk itirazlar, zamanaşımı def’i incelenir, görev ve yetki konusunda da değerlendirme yapılır.
Cevap dilekçesinin kabul edilmesinin ardından bu dilekçe davacıya tebliğ edilir. Davacı, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalı da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebilir.
Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (HMK m.141/1)
Dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra mahkeme, ön inceleme duruşması için gün belirler ve bu tarihi taraflara tebliğ eder. Basit yargılama usulüne tabi davalarda duruşmalar arasındaki süre bir ayı geçemez; eğer bu sürenin aşılması gerekiyorsa mahkeme gerekçesini belirtir. (HMK m.320)
5. ÖN İNCELEME DURUŞMASI
Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. (HMK m.137) Ancak, ön inceleme aşamasında tahkikat işlemleri gerçekleştirilemez; bu nedenle tanık dinlenmez, belgeler incelenmez, bilirkişi görüşüne başvurulmaz ve keşif yapılmaz.
Mahkemece usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (HMK m.150)
Duruşmaya gelmeyen taraf davacı ise dosya işlemden kaldırılır. İşlemden kaldırılan dava, bu tarihten itibaren üç ay içinde taraflardan birinin dilekçesiyle yenilenebilir. Ancak bir aylık sürenin geçmesinden sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır ve bu harç yalnızca yenileyen tarafça ödenir, karşı tarafa yüklenemez. Harcı yatırılarak yenilenen dava ise önceki davanın devamı niteliğinde kabul edilir. (HMK m.150/4)
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (HMK m.150/5)
6. TAHKİKAT AŞAMASI
Tahkikat aşaması, yargılamada uyuşmazlığın esasına girildiği ve tarafların iddia ile savunmalarının deliller ışığında değerlendirildiği evredir. Bu süreçte, mevcut eksiklikler giderilir ve tarafların beyanları alınarak uyuşmazlığın maddi yönü ayrıntılı biçimde ortaya konulmaya çalışılır.
Ön inceleme aşamasında yalnızca dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilirken, tahkikat aşamasında tanıkların dinlenmesi, bilirkişi incelemesi yapılması, keşif kararı verilmesi ve diğer delillerin toplanması mümkündür. Mahkeme, tarafların talepleri üzerine ya da gerekli gördüğünde bilirkişi veya uzman görüşüne başvurabilir ve dosyaya yeni delillerin eklenmesine karar verebilir. Böylece, davanın esasına yönelik hüküm kurulabilmesi için gerekli tüm araştırma ve değerlendirmeler tahkikat aşamasında gerçekleştirilir.
Tahkikat aşamasında mahkeme, her iki tarafı usulüne uygun olarak davet edip, davada ileri sürülen vakıalar hakkında dinleyebilir. Mahkemenin, dinlenilmek üzere mahkemeye gelmeleri için iki tarafa vereceği süre iki haftadan az olamaz. Bu süre, gerektiğinde, mahkemece resen veya iki taraftan birinin talebi üzerine uzatılabileceği gibi kısaltılabilir. (HMK m.144)
Kural olarak tahkikat aşamasında yeni delil ileri sürülemez; bu aşamada yalnızca daha önce sunulmuş deliller tartışılır. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.(HMK m. 145)
Mahkeme, taraflarca gösterilmiş olan delillerin incelenmesinden sonra, davanın muhakeme ve hüküm için yeterli derecede aydınlandığını anlarsa, tahkikatın bittiğini kendilerine bildirir. (HMK m.146)
7. SÖZLÜ YARGILAMA AŞAMASI
Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez. (HMK m. 186/1)
Sözlü yargılama aşamasında mahkeme, taraflara son beyanlarını sorar ve ardından hükmünü açıklar.
8. KARAR AŞAMASI
Karar aşaması, yargılamanın tüm süreçlerinin tamamlanmasının ardından hâkimin dava hakkında son değerlendirmesini yaptığı safhadır. Bu aşamada tarafların iddia ve savunmaları, toplanan delillerle birlikte gözden geçirilir, taraflara son sözleri sorulur ve uyuşmazlığı çözmek üzere mahkeme hükmünü açıklar.
Mahkeme, davayı usule ya da esasa ilişkin vereceği nihai bir kararla sona erdirir. Yargılamanın sonunda uyuşmazlığın esasına dair verilen nihai karar, hüküm olarak adlandırılır. (HMK m.294/1) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada açıklanır ve tefhim edilir. (HMK m. 294/2)
Ancak zorunlu hâllerde yalnızca hükmün sonucu tefhim edilmişse, gerekçeli kararın tefhim tarihinden itibaren en geç bir ay içinde yazılması zorunludur.(HMK m. 294/4)
9. KANUN YOLLARI AŞAMASI
Kanun yollarına başvurma aşaması, tarafların ilk derece mahkemesi kararının üst mahkeme tarafından denetlenmesini talep edebildikleri safhadır. Bu süreçte, istinaf, temyiz ve olağanüstü kanun yolları aracılığıyla kararların hem usule hem de esasa dair yönleri incelenir. Böylece, tarafların hak arama özgürlüğü korunur ve adaletin gerçekleşmesi için ek bir denetim mekanizması sağlanır.
Yararlanılan Kaynaklar:
AYDEMİR, Efrail / MEMİŞ, Yusuf / RUHİ, Ahmet Cemal / GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Ankara 2016.
KURU Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara, 2017.
PEKCANITEZ Hakan/ ATALAY Oğuz/ ÖZEKES Muhammet: Medenî Usul Hukuku, 12. Bası, Yetkin Yayınevi, Ankara, 2011.