Davalar & Makaleler

ADLİ TATİL

19 Ekim 2025

1. GENEL OLARAK

Adli tatil, hukuk mahkemelerinde her yıl 20 Temmuz’da başlayıp 31 Ağustos’ta sona eren ve bu süre zarfında yargısal faaliyetlerin büyük ölçüde durduğu bir dönemdir. Mahkemeler açısından tatil niteliği taşıyan bu süreç, 1 Eylül’de yeni adli yılın başlamasıyla sona ermektedir.

Adli tatilde kural olarak mahkemelerdeki davalara ve işlere bakılmamaktadır. Ancak adli tatil, yargılamaların tamamen durması anlamına gelmemektedir. Zira kanun koyucu bazı dava ve işlerin gecikmesinin hak kaybına yol açabileceğini dikkate alarak istisna getirmiştir. Bu nedenle adli tatilde görülebilecek işler kanunda ayrıca belirtilmiştir.

2. ADLİ TATİLDE GÖRÜLEBİLECEK DAVA VE İŞLER

Adli tatilde kural olarak mahkemelerdeki davalara ve işlere bakılmamaktadır ancak görülebilecek dava ve işler HMK m.103’te açıkça sayılmıştır. Buna göre aşağıda sayılan dava ve işler adli tatilde de görülmeye devam etmektedir.

  • a) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi.
  • b) Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler.
  • c) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları.
  • ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.
  • d) Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri.
  • e) İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar.
  • f) Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler.
  • g) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.
  • ğ) Çekişmesiz yargı işleri.
  • h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.

Yukarıda verilen dava ve işler, tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, yukarıdaki iş ve davalara bakılması, adli tatilden sonraya bırakılabilir. (HMK m. 103/2)

3. ADLİ TATİLDE GÖRÜLMEYECEK DAVA VE İŞLER

HMK m.103’te açıkça sayılanlar dışında kalan tüm dava ve işler kural olarak adli tatilde görülmez. Bu tür işler, adli tatilden sonraki ilk iş gününe ertelenir. Özellikle alacak ve tazminat davaları, taşınmaz uyuşmazlıkları, sözleşmeden doğan borçların ifası davaları gibi genel çekişmeli davalar bu kapsamdadır.

4. ADLİ TATİLDE YAPILABİLECEK İŞLEMLER

Adli tatilde bakılamayan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaların yenileme dilekçelerinin alınması, ilâm verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, istinaf mahkemesine veya Yargıtay’a gönderilmesi işlemleri de yapılır. (HMK m. 103/3)

5. ADLİ TATİLİN SÜRELERE ETKİSİ

Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. (HMK m. 104)

Bu noktada özellikle belirtmek gerekir ki, HMK m. 104 hükmü adli tatile tabi olan(adli tatilde bakılmayan) dava ve işlerde uygulanır. Adli tatil süresinde görülebilen dava ve işler için bu hüküm uygulanamamaktadır. Bu nedenle, zamanaşımı süresinin ceya hak düşürücü bir sürenin bitmesi adli tatile rastlıyorsa davacı dli tatil sırasında davasını açarak zamanaşımını kesmeli veya hak düşürücü süreyi muhafaza etmelidir.

6. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 11. H.D. 26.10.2023 T. 2023/3887 E. 2023/6222 K. Sayılı Kararı:

"… sayılı Kanun'un 27 nci maddesinde "hukuki dinlenilme hakkı" başlığı altında davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği düzenlenmiş olup İlk Derece Mahkemesince davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek anılan Kanun'un 103 üncü maddesi çerçevesinde adli tatilde görülecek dava ve işlerden olmayan somut uyuşmazlık bakımından duruşma açılmadan adli tatil süresi içinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır."

Yargıtay 10. H.D. 22.01.2025 T. 2024/13406 E. 2025/1016 K. Sayılı Kararı:

"…Bu doğrultuda, hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalardan veya taraflardan birinin talebi üzerine Mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işlerden olmaması sebebiyle adli tatile tabi olan Bağ-Kur sigortalık tespiti istemli eldeki davada; hükmün davacı vekiline 16.07.2024 gününde tebliğ edilmesi, temyiz süresinin bitim tarihinin adli tatil süresi içerisinde kalması ve temyiz dilekçesinin 31.07.2024 tarihinde verilmesi ile istinaf harcının da yatırılması karşısında, HMK'nın 103 ve 104 üncü maddeleri dikkate alındığında, davacı vekilinin başvurusunun süresinde olduğu anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi hükmü isabetsiz bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir."

Yargıtay 10. H.D. 10.12.2024 T. 2024/12247 E. 2024/12711 K. Sayılı Kararı:

"…yasal mevzuat çerçevesinde artık (icra mahkemesinde görülenler hariç) basit yargılama usûlüne tabi olan davalara adlî tatilde bakılmayacaktır. Başka bir ifade ile basit yargılama usulüne tâbi davalar da adlî tatile tâbi olacaktır. Basit yargılama usûlünün uygulandığı sulh hukuk mahkemeleri ile iş mahkemeleri adlî tatilden yararlanacaktır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda ise basit yargılama usûlüne tâbi olan davalar adlî tatilde görülmeye devam edilmekte idi (m. 176/11). Adli tatilde görülemeyen basit yargılama usûlüne tâbi olan davalarla ilgili bir süre, adlî tatil süresi içinde sona ererse, adlî tatilden sonra ek bir süreden yararlanacaktır. Ancak Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler adlî tatilde görülmeye devam edilecektir. Dikkat edilirse burada yargılama usûlü değil, dava veya işin ivedi olması ya da mahkemenin ivedi olduğuna karar vermesi önemlidir. Bu nedenle Mahkeme yazılı ya da basit yargılama usûlüne tâbi bir dava ya da işin ivedi olduğuna karar verirse, bu dava veya işin adlî tatilde de görülmesine karar verebilir. Adlî tatilde bakılmayan iş ve davalarla ilgili sürelerin sonu, adlî tatil dönemine rastlarsa, bu süreler adlî tatilin bittiği günden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılır. (... Pekcanıtez/... Atalay/... Özekes, Medeni Usûl Hukuku, 14. Bası, s. 273, 274)

Bu doğrultuda; özü itibariyle Kurum işleminin iptali niteliğinde olup, hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalardan veya taraflardan birinin talebi üzerine Mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işlerden olmaması sebebiyle adli tatile tabi olan eldeki davada; hükmün davalı Kurum vekiline 22.07.2024 gününde tebliğ edilmesi, temyiz süresinin bitim tarihinin adli tatil süresi içerisinde kalması ve temyiz dilekçesinin 22.08.2024 tarihinde verilmesi karşısında, 6100 sayılı Kanun'un 103 ve 104. maddeleri dikkate alındığında, davalı Kurum vekilinin başvurusunun süresinde olduğu anlaşıldığından ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

Davanın esası yönünden temyiz incelemesine gelince, mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen ilk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir."

Yararlanılan Kaynaklar:

KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.

PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019