ÖN SORUN & BEKLETİCİ SORUN
17 Ekim 2025
1. ÖN SORUN NEDİR?
Görülmekte olan bir davada, davanın esasına girilip hüküm verilmeden önce incelenip karara bağlanması gereken ve uyuşmazlığın çözümünü etkileyen sorunlara ön sorun denir.
Ön soruna ilişkin örnekler şu şekilde sıralanabilir:
- İlk itirazlar (mahkemenin yetkisizliği, dava şartlarının yokluğu vb.) ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır. (HMK m. 117/3)
- Bir davada delil olarak sunulan adi senedin, yargılama sırasında sahteliğinin ileri sürülmesi ön sorun niteliği taşır. (HMK m. 208/3)
- Duruşmanın gizli yapılması talebi, ön sorunlar hakkındaki hükümler çerçevesinde gizli duruşmada incelenir ve karara bağlanır. (HMK m.28/3)
- İlk derece mahkemeleri veya bölge adliye mahkemelerinde eski hâle getirme talebi, ön sorunlar hakkındaki usule göre yapılır. (HMK m. 100/1)
2. ÖN SORUNUN İLERİ SÜRÜLMESİ
Davanın her aşamasında ön sorunlar meydana gelebilir. Yargılama sırasında, davaya ilişkin bir ön sorun ortaya çıkarsa, ilgili taraf, bunu dilekçe vermek suretiyle yahut duruşma sırasında sözlü olarak ileri sürebilir. (HMK m. 163/1)
Duruşmada sözlü olarak ileri sürülen ön sorun, tutanağa geçirilir ve bu beyanın altı talepte bulunan tarafa imzalatılır. Karşı taraf duruşmada hazır bulunmasa dahi, mevcut taraf ön sorun iddiasını sözlü olarak ileri sürebilir.
Hâkim, taraflardan birinin ileri sürdüğü ön sorunu incelemeye değer bulursa, belirleyeceği süre içinde, varsa delilleriyle birlikte cevabını bildirmesi için diğer tarafa tefhim veya tebliğ eder. (HMK m. 164/1)
Hâkim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder. (HMK m. 164/3)
Ön sorun hakkında iki taraf arasında uyuşmazlık varsa, hâkim gerekirse tarafları davet edip dinledikten sonra kararını verir. (HMK m. 164/2)
3. ÖN SORUNUN YARGILAMAYA ETKİSİ
Ön sorun hakkında verilen karar, mahkemenin davadan el çekmesini gerektiriyorsa nihai nitelik taşır ve bu sebeple istinaf kanun yoluna tabidir. Buna karşılık, mahkemenin davadan el çekmesini gerektirmeyen kararlar ara karar niteliğinde olup, tek başına istinafa konu edilemez.
Örneğin, yetkisizlik kararı mahkemenin davadan el çekmesini gerektirdiğinden nihai nitelikte olup tek başına istinafa konu edilebilir. Buna karşılık, yetkisizlik itirazının reddi halinde dava aynı mahkemede görülmeye devam edeceğinden bu karar ara karar sayılır ve ancak esas hükümle birlikte istinaf edilebilir.
4. BEKLETİCİ SORUN NEDİR?
Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. (HMK m. 165/1)
Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir. (HMK m. 165/2)
5. BEKLETİCİ SORUN TÜRLERİ
A. ZORUNLU BEKLETİCİ SORUN
Bir meselenin bekletici sorun yapılıp yapılmayacağı kural olarak mahkemenin takdirine bağlıdır. Ancak bazı hallerde kanun koyucu, belirli bir davanın sonucunun başka bir davada zorunlu olarak bekletici sorun sayılmasını öngörmüştür. Bu gibi durumlarda mahkeme, ilgili mahkemenin kararını beklemekle yükümlüdür.
Örneğin, Anayasa’ya aykırılık iddialarında Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar veya yargı yolu uyuşmazlıklarında Uyuşmazlık Mahkemesi’nin vereceği karar, mahkemeler açısından zorunlu olarak bekletici sorun sayılması gereken durumlardandır.
B. İHTİYARİ BEKLETİCİ SORUN
Zorunlu bekletici sorun halleri dışında, başka bir mahkemede görülmekte olan davanın mevcut dava ile bağlantılı olması durumunda, ilgili mahkemenin vereceği karar bekletici sorun olarak kabul edilebilir.
Bu durumda mahkeme, bekletici sorun yaptığını ara kararda belirtir ve gerektiğinde bu ara karardan geri dönebilir.
Örneğin, bir hukuk mahkemesi; başka bir hukuk mahkemesinde, ceza mahkemesinde veya idari yargıda görülmekte olan davanın sonucunu, kendi davası bakımından bekletici sorun olarak kabul edebilir.
6. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
Yargıtay HGK 10.05.2023 T. 2022/873 E. 2023/424 K. Sayılı Kararı:
"… Yargıtay Kanunu'nun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında bir Yargıtay Dairesinin yerleşmiş içtihadından dönmek istemesi hâlinde ilgili Hukuk veya Ceza Genel Kurulunun içtihadı birleştirme yoluyla doğacak içtihat uyuşmazlığını gidereceği düzenlenmiştir. Diğer bir ifadeyle bir Yargıtay Dairesi kural olarak yerleşmiş içtihadıyla bağlı olup bundan dönmek isterse bu konuda karar verme yetkisi başka bir merciiye bırakılmıştır.
Bu yönteme başvurulması için ilgili Yargıtay Dairesince yapılmış bir başvurunun bulunması gerekmekte olup direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen somut uyuşmazlık içerisinde bu yolun işletilmesi mümkün olmadığından 2797 sayılı Kanun'un öngördüğü yöntemin eldeki dava yönünden Hukuk Genel Kurulunca resen işletilmesine olanak bulunmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda istikrarlı olarak Türk Hukuku uygulanmasına rağmen 2019 yılından itibaren bu içtihattan dönüldüğü, yerleşmiş içtihattan dönülmesinin ancak içtihatların birleştirilmesi yoluyla mümkün olduğundan Hukuk Genel Kurulunun öncelikle 2797 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca içtihatların birleştirilmesi yoluna başvurması gerektiği, bu aşamada esastan inceleme yapılmasının mümkün olmadığı ileri sürülmüşse de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Hâl böyle olunca ön sorunun bulunmadığına oy çokluğu ile karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir."
Yargıtay 7.H.D. 06.03.2024 T. 2024/601 E. 2024/1368 K. Sayılı Kararı:
"… Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, ortaklığın giderilmesi davasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının bekletici mesele yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir."
Yararlanılan Kaynaklar:
AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.
KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.
HaPEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.