Davalar & Makaleler

HUKUK YARGILAMASINDA İSTİNAF

05 Eylül 2025

1. GENEL OLARAK

İstinaf, ilk derece mahkemelerinin vermiş olduğu nihai kararların hem olaya ilişkin maddi vakıalar hem de hukuki yönleri bakımından yeniden değerlendirilmesini sağlayan olağan bir kanun yoludur. 6100 sayılı HMK ile hukuk sistemimize dâhil edilen bu yol sayesinde, ilk derece mahkemelerinin kararlarında meydana gelebilecek olası maddi yanlışlıklar veya hukuka aykırılıklar, Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından denetlenmekte; böylece hem maddi gerçeğin ortaya çıkarılması hem de adil yargılanma hakkının güvence altına alınması hedeflenmektedir.

2. İSTİNAF EDİLEBİLCEK KARARLAR

Hukuk yargılamasında istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar, dava türüne ve parasal sınıra göre farklılık arz etmektedir. Bu bağlamda, hukuk davalarında hangi kararların istinafa tabi olduğu hususu ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinde düzenlenmiştir.

MADDE 341- (1) (Değişik:22/7/2020-7251/34 md.) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:

a) Nihai kararlar.

b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.

(2) Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.44 (3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. (5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.

Kanunda malvarlığına ilişkin davalar için istinaf başvuru sınırı her ne kadar 3.000 TL olarak öngörülmüş olsa da, bu tutar her yıl yeniden belirlenmektedir. 2025 yılı itibarıyla malvarlığı davalarında istinaf yoluna başvuru için öngörülen parasal sınır 40.000 TL’dir.

3. İSTİNAF AŞAMASINDA YAPILAMAYACAK İŞLEMLER

Bölge Adliye Mahkemelerinde gerektiğinde tahkikat yapılabilmekle birlikte, ilk derece mahkemelerinden farklı olarak karşı dava açılması, davaya müdahale talebinde bulunulması, davanın ıslah edilmesi veya –HMK m.170/1 hükmü saklı kalmak kaydıyla– davaların birleştirilmesi mümkün değildir. Ayrıca BAM önünde, mahkemenin kendiliğinden dikkate alacağı hususlar dışında, ilk derece yargılamasında ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni deliller sunulamaz ve BAM bakımından yetki sözleşmesi yapılması da mümkün değildir.

4. İSTİNAF BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?

İstinaf kanun yoluna başvuru, dilekçe ile yapılır. Bu dilekçede; başvuranın ve karşı tarafın kimlik bilgileri (adı, soyadı, adresi), varsa kanuni temsilci veya vekillerin bilgileri, kararın özeti, başvuru sebepleri ve talepler yer almalıdır. Dilekçeye karşı taraf sayısı kadar örnek eklenir ve başvurucu ya da vekili tarafından imzalanır.

İstinaf başvurusunda gerekçelerin açıkça ortaya konulması büyük önem taşır. Zira Bölge Adliye Mahkemesi incelemesini esas itibarıyla dilekçede belirtilen sebepler çerçevesinde yapar. Başvuru gerekçelerinin açıkça yazılmaması, incelemenin kapsamını daraltır ve başvurunun reddi sonucunu doğurabilir. Bu nedenle, kararın hangi maddi ya da hukuki yönlerden hatalı olduğunun açık, anlaşılır ve somut şekilde ortaya konulması gerekmektedir.

Başvuru dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya aynı derecedeki başka bir mahkemeye sunulabilir. Dosya, kararı veren mahkeme tarafından ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilir.

Başvurucu, dilekçeyi verirken tebligat giderleri ile birlikte gerekli harç ve masrafları ödemek zorundadır. Eğer bu ödemeler yapılmaz veya eksik yapılırsa, mahkeme başvurucuya 7 günlük kesin süre verir. Bu süre içinde eksiklik giderilmezse, başvurudan vazgeçilmiş sayılır ve bu durum başvurucuya yazılı olarak bildirilir. (HMK m.344)

Verilen kesin sürede harç ve giderlerin ödenmemesi halinde istinaf yoluna hiç başvurulmamış sayılır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesinin sonuçlarını değerlendirme yetkisi ise, kararı veren ilk derece mahkemesine aittir.

5. İSTİNAF BAŞVURUSU SÜRESİ

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.

Öte yandan, Karşı taraf, tebliğden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesini kararı veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verebilir.

6. İSTİNAF BAŞVURUSUNUN İNCELENMESİ

İstinaf başvurularının değerlendirilmesi üç temel süreçten oluşur: İlk olarak ön inceleme yapılır, ardından davanın niteliğine göre duruşmalı ya da duruşmasız olarak işin esasına girilir ve son aşamada ise karar verilir.

A. ÖN İNCELEME

Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca istinaf incelemesinin ilk safhasını ön inceleme oluşturmaktadır. Bu inceleme, dosya üzerinden gerçekleştirilmekte olup, istinaf başvurusunun esasen değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin belirlenmesini amaçlamaktadır. Konuya ilişkin kanun metni şu şekildedir:

MADDE 352- (1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir:

a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması

b) Kararın kesin olması

c) Başvurunun süresi içinde yapılmaması

ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi

d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi

(2) Ön inceleme heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonunda karar heyetçe verilir.

(3) Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.

İlgili düzenleme uyarınca, ön inceleme aşamasında istinaf başvurusunun şekil ve esas bakımından incelenmeye elverişli olup olmadığı tespit edilir. Başvurunun süresinde yapılmamış olması, başvuru koşullarının yerine getirilmemesi veya kararın kesin nitelik taşıması hâllerinde dosya esasına girilmeksizin ret kararı verilir. Ancak herhangi bir eksiklik bulunmadığı takdirde dosyanın esas inceleme aşamasına geçilir.

B. ESAS İNCELEME

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi, ön inceleme aşamasında herhangi bir eksiklik bulunmadığını tespit ettiğinde dosyanın esastan incelenmesi aşamasına geçer. Dosyanın esas incelmesi duruşmasız veya duruşmalı şekilde yapılabilir.

  • Esas İncelmesinin Duruşmasız Yapılması

Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması, tarafın haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya katılması, mahkemenin görevli veya yetkili olmamasına rağmen karar verilmesi, davaların ayrılmasına yahut birleştirilmesine yanlış şekilde hükmedilmesi, delillerin hiç değerlendirilmeden karar verilmesi gibi açık usul hataları mevcutsa, bölge adliye mahkemesi duruşma yapmaksızın kararı kaldırır ve dosyayı görevli veya yetkili mahkemeye gönderir. ( HMK m.353)

Buna karşılık, incelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna varılırsa, başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verilir.

  • Esas İncelemesinin Duruşmalı Yapılması

HMK 353 üncü maddede belirtilen hâller dışında inceleme, duruşmalı olarak yapılır. Bu durumda duruşma günü ve yeri taraflara tebliğ edilir. Ayrıca, tarafların duruşmada hazır bulunmamaları halinde dosya üzerinden karar verileceği hususu ile başvuran tarafa çıkartılacak davetiyede, ayrıca, yapılacak tahkikatla ilgili olarak bölge adliye mahkemesince belirlenen gideri, iki haftadan az olmamak üzere verilecek kesin

Süre içinde avans olarak yatırması gerektiği açıkça belirtilir. (HMKm.358)

Ancak, başvuran tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen duruşmaya katılmaması, mazeret bildirmemesi veya gerekli avansı yatırmaması halinde, inceleme dosya üzerinden yapılır ve mevcut durum esas alınarak karar verilir. Buna karşılık, tahkikat yapılmadan karar verilmesi mümkün olmayan hallerde başvuru reddedilir.(HMK m. 358/3)

C. KARAR

Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. (HMK m.359/3)

Öte yandan, Bölge adliye mahkemesi, başvurunun esastan reddi kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerini özetlemek ve ret sebeplerini açıklamak kaydıyla, kararın hukuk kurallarına uygunluk gerekçesini göstermekle yetinebilir. (HMK m.359/4)

İstinaf incelemesi sonunda verilebilecek kararlar ise şu şekildedir:

a. İlk derece mahkemesi kararının esasa girilmeden kaldırılması:

Usule ilişkin ağır hatalar varsa ( HMK m. 353’te sayılan nedenler) Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) kararın esastan incelemesini yapmaksızın kararın kaldırılmasına ve dosyanın görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verir.

b. İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kısmen/tamamen kabulü:

İlk derece mahkemesinin davayı reddetmesi üzerine istinafa başvurulmuş ve BAM başvuruyu yerinde görmüşse, mahkemenin kararını kaldırarak işin esasına girer; bu aşamada davanın kısmen ya da tamamen kabulüne karar verebilir.

c. İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddi

İlk derece mahkemesinin davayı kabul etmesi üzerine istinafa başvurulmuş ve BAM başvuruyu yerinde görmüşse, mahkemenin kararını kaldırarak işin esasına girer; bu aşamada davanın reddine karar verebilir.

d. İlk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması:

İlk derece mahkemesinin kararında sadece küçük maddi veya hesaplama hataları varsa, BAM kararı tamamen kaldırmadan bu yanlışlıkları giderir ve kararı düzeltilmiş şekliyle onar.

e. İstinaf başvurusunun reddi:

BAM, hem usul hem de esas yönünden kararın doğru olması halinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir.

7. İSTİNAF BAŞVURUSUNUN İCRAYA ETKİSİ

İstinaf başvurusunda bulunulması kural olarak hükmün icrasını kendiliğinden engellemez. Ancak bu gibi durumlarda, teminat gösterilmesi şartıyla istinaf mahkemesinden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talep edilebilir ve bu kararın verilmesiyle birlikte hükmün icrası durdurulabilir.

Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. (HMK m. 350/2) Bu hükümlerin istinaf edilmesi kendiliğinden icrayı durdurur ayrıca teminat gösterilmesine ve istinaf mahkemesinden icranın geri bırakılması kararı almaya gerek yoktur. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez.

8. İSTİNAF BAŞVURUSUNDAN FERAGAT

HMK m. 349 uyarınca Taraflar, ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edemez. Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.

9. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARI:

Yargıtay HGK 22.11.2023 T. 2022/73 E. 2023/119 K. Sayılı Kararı:

"…Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, kısa kararın istinaf edenin yüzüne karşı verildiği, 6100 sayılı Kanun'un 321 inci maddesi uyarınca zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edilebileceği, aynı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrasının gerekçeli karara ilişkin bir düzenleme olup, kısa karara ilişkin bir düzenleme olmadığından direnme kararının Özel Daire bozma kararınında gösterilen nedenlerle bozulması gerektiği görüşü ile 6100 sayılı Kanun'un 321 nci maddesi uyarınca basit yargılama usulünde hükmün tüm unsurları ve gerekçesiyle açıklanmadığı hâllerde Kanunun aradığı koşulları taşıyan bir bildirimin yapılmadığı, ayrıca gerekçeli kararın tebliği yoluyla bildirim yapılması gerektiği, gerekçeli kararın geçerli bildirimi tebliğ ile olduğuna göre istinaf kanun yolu süresinin de bu tebliğden başlaması gerektiği, somut olayda usulüne uygun bir tefhim bulunmadığından istinaf başvuru süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlaması gerektiğinden direnme kararının farklı değişik gerekçeyle uygun olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüşler, yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.

Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun süresinde olduğuna ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir."

Yararlanılan Kaynaklar:

AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.

KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.

PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019