Davalar & Makaleler

ISLAH

03 Eylül 2025

1. GENEL OLARAK

Taraflardan her birinin, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen ya da tamamen düzeltmesine ıslah denir.

Usul hukukunda temel kural, tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmaları karşı tarafın açık muvafakati olmaksızın değiştiremeyecekleri veya genişletemeyecekleridir. Ancak yargılama sürecinde taraflardan biri, iddiasını ya da savunmasını değiştirme veya genişletme ihtiyacı duyduğunda, karşı tarafın buna rıza göstermemesi hâlinde başvurabileceği tek yol ıslahtır.

Islah yolu ile davanın geciktirilmesi ve sürüncemede bırakılması mümkün olduğundan, aynı davada yalnızca bir kez ıslah yoluna başvurulabilmektedir. Şayet ikinci bir ıslah talebi söz konusu olursa mahkeme bu talebi karşı tarafın başvurusuna gerek olmadan kendiliğinden reddeder.

2. ISLAHIN YAPILMASI

A. Islahın Yapılma Zamanı

Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (HMK m. 177/1) .

İstinaf ve temyiz aşamasında ıslah yapılmaz.

Yargıtay’ın bozma kararı veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine iade edildiğinde, mahkeme tahkikata yönelik bir işlem yaparsa, tahkikat sona erinceye kadar ıslaha başvurulabilir. Ancak bozma kararına uyulmasıyla oluşan hukuki durumun ıslah yoluyla ortadan kaldırılması mümkün değildir. (HMK m. 177/2)

B. Islahın Şekli

Islah tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile yapılır. Bu nedenle, ıslahın yapılması karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir. Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir.

Islah yapılırken Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir. (HMK m. 177/3)

3. ISLAH ÇEŞİTLERİ

  • Davanın Tamamen Islahı Ve Islahın Etkisi

Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini tamamen ıslah edebilir.

Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. (HMK m. 180)

Islah edilen dava, önceki davanın devamı niteliğinde olduğundan, bir hafta içinde yeni dilekçesini sunan taraf yeniden başvurma harcı ödemek zorunda kalmaz. Ayrıca, zamanaşımı bakımından esas alınacak tarih ıslahın yapıldığı gün değil, ilk davanın açıldığı tarihtir.

Davanın tamamen ıslah edilmesi halinde maddi hukuk işlemleri ve madde 179/2 ‘de sayılan istisnalar dışında bütün usul işlemleri yapılmamış sayılır. Ayrıca mahkeme davayı yeni şekline göre inceleyip karara bağlar.

  • Davanın Kısmen Islahı Ve Islahın Etkisi

Bir davada kısmen ıslah da mümkünüdür. Davanın tamamen ıslahında olduğu gibi ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.

Kısmen ıslah edilen dava da daha önceden yapılmış olan usul işlemlerinin tamamının yok sayılması mümkün değildir. Bu durumda ancak ıslahla birlikte konusuz ve gereksiz hale gelmiş olan usul işlemleri yok sayılır. Davanın ıslah edilmeyen kesimine ilişkin usul işlemleri ise korunur.

4. ISLAH YOLU İLE YAPILABİLECEK İŞLEMLER

  • Davacı, dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebilir. Örneğin, daha önce dilekçesinde satış sözleşmesi olarak belirttiği dava sebebini sebepsiz zenginleşme olarak değiştirebilir.
  • Davacı, dava dilekçesinde belirttiği vakıaları eksik olarak belirtmişse eksik olan vakıaları ıslah ile tamamlayabilir.
  • Davacı, dava dilekçesinde belirttiği talebi ıslah ile arttırabileceği gibi talebi tamamen de değiştirebilir.
  • Islah ile tamamen dava da değiştirilebilir. Yargıtay kararlarına göre iptal davası ıslah yolu ile tenkis davasına dönüştürülebilir.
  • Aynı şekilde davalı da vermiş olduğu cevap dilekçesini ıslah edip, daha önce eksik bıraktığı savunmasını tamamlayabilir veya tamamen değiştirebilir.
  • Islah ile yeni deliler de gösterilebilir ancak ıslah yoluyla ikinci bir tanık listesi verilemez.
  • Uygulama da zamanaşımının ıslah ile ileri sürülüp sürülemeyeceği konusunda tereddüt yaşansa da ıslahla zamanaşımı ileri sürülebilir.

5. ISLAH YOLU İLE YAPILAMAYACAK İŞLEMLER

Taraflar yapmış oldukları maddi işlemleri ıslah ile değiştiremezler. Örneğin, davadan feragat, davayı kabul, sulh, sözleşmenin feshi veya takas gibi işlemleri geçerli olmaya devam eder.

Islah ile ikinci bir tanık listesi verilemez.

ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz.

Usul hukukunda ilk itirazların, dava sürecinde ıslah yoluyla ileri sürülmesi mümkün değildir. Zira ilk itirazlar, kanunda öngörülen süre ve usule bağlı olarak, dava başlangıcında yahut cevap dilekçesiyle birlikte ileri sürülmelidir; bu aşama geçtikten sonra ıslah yoluna başvurularak öne sürülemez.

Islah, tarafların iddia ve taleplerini değiştirmesine yarar ama taraf sıfatını değiştirmez; yani yanlış kişiye husumet yöneltildiğinde bu hata ıslah ile düzeltilemez.

6. ISLAH YOLUNA BAŞVURULMASININ GEREKMEDİĞİ DURUMLAR

Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirlemesinin davacıdan beklenemeyeceği ya da bunun fiilen imkânsız olduğu durumlarda, davacı, dayandığı hukuki ilişkiyi açıkça göstererek ve en azından asgari bir miktar yahut değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Bu dava türünde, davacı talebini başlangıçta belirlediği geçici değerle sınırlı kalmaksızın, yargılama sürecinde alacak miktarı netleştiğinde ıslah yoluna başvurmaksızın bedel artırım dilekçesi ile talebini yükseltebilme imkânına sahiptir.

Mahkemenin kendiliğinden (re’sen) incelemesi gereken konularda ıslah yoluna gidilmez.

Dava açılmasından sonra doğan olayların ileri sürülmesi iddiaların genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına tabi olmadığından ıslah yoluna başvurulması gerekmez.

Hukuki sebeplerin değiştirilmesi veya genişletilmesinde de ıslah yoluna başvurulmaz.

Dava dosyasında yer alan maddi hataların düzeltilmesi içinde ıslaha gerek yoktur. (HMK m. 183)

7. KÖTÜ NİYETLİ ISLAH

Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir. Ayrıca hâkim, kötüniyetle ıslaha başvuranı, karşı tarafın bu yüzden uğradığı bütün zararlarını ödemeye ve beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına mahkûm eder.(HMK m.182)

8. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

Yargıtay HGK 06.06.2024 T. 2023/102 E. .2024/314 K. Sayılı Kararı:

"… Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; eldeki dava bankacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep hâlinde dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararın Özel Dairenin 09.06.2014 tarihli kararı ile mahkemenin görevli olduğundan bahisle bozulması üzerine, Mahkemece yapılan ikinci yargılama sonucunda; davacı tarafından sunulan 02.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 114.657,20 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu karar Özel Dairenin 30.05.2016 tarihli kararı ile; eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece yapılan üçüncü yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 85.992.90 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

İlk bozma kararı sonrasında davacı vekili 02.02.2015 tarihinde ıslah suretiyle talep sonucunu artırmış, Mahkemenin 26.05.2015 tarihli ikinci kararı ile de ıslah edilmiş olan tutar dikkate alınarak maddi tazminat talebi bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu kararın Özel Dairece eksik inceleme nedeniyle bozulması üzerine de, mahkemenin 31.01.2017 tarihli karar ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Belirtmek gerekir ki bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı kararı, 7251 sayılı Kanun ile 6100 sayılı Kanun'un 177 nci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 28.07.2020 tarihine kadar geçerlidir ve bu nedenle 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 45 inci maddesinin 5 inci fıkrası gereğince tüm mahkemeleri bağlayıcı niteliktedir.

Diğer taraftan 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile bozmadan sonra da ıslah yapılabileceğine ilişkin hüküm getirilmiş ise de bu Kanun’un “geriye yürümeme ilkesi” ve ıslah işleminin yapılmakla tamamlanmış usuli işlem teşkil etmesi nedeniyle eldeki davada ıslah tarihi olan 28.07.2016 tarihi itibariyle bu yeni hükmün uygulanamayacağı açıktır.

. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 20.04.2021 tarihli ve 2017/3(13)-572 Esas, 2021/518 Karar, 19.10.2021 tarihli ve 2017/3-2281 Esas, 2021/1257 Karar, 26.04.2022 tarihli ve 2020/4-449 Esas, 2022/604 Karar, 22.09.2022 tarihli ve 2021/9-881 Esas, 2022/1135 Karar ve 27.12.2022 tarihli ve 2022/(22)9-668 Esas, 2022/1841 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir.

Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

38. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.”

Yargıtay 3.H.D. 10.04.2023 T. 2023/214 E. .2023/1020 K. Sayılı Kararı:

"…Dava dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin 12.05.2016 tarihli duruşmada; "Bizim aracın boyanmış olması nedeniyle ve rapora göre yeniden boyanması sebebiyle maddi zararımızın yanında müvekkilin özellikle hasarsız araç alıp binmek konusundaki boşa düşen ümitlerinden manevi zararlarımız da vardır, bu nedenle biz önceki karar gibi misli ile değişim talebimizde ısrar ediyoruz, talebimiz kabul görmez ise bilirkişi raporu doğrultusunda davamızı ücretsiz onarım ve değer kaybı olan 3000 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz, bu yönde davamızı ıslah ediyoruz ayrıca aracın alındığı tarihten itibaren en yüksek faiz oranı ile birlikte faiz talebimiz de vardır." şeklinde beyanda bulunduğu, bozma sonrası ise davacı vekilinin 01.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 831,74 TL artırarak, arttırılan değer ile birlikte 3.831,74 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakkın saklı bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, davacı vekilinin 01.04.2022 tarihli dilekçesinin ikinci kez ıslah niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece, 6100 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesine aykırı olarak ikinci ıslah dilekçesindeki talebine göre davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir."

Yararlanılan Kaynaklar:

AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.

KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.

PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019