Davalar & Makaleler

KARŞI DAVA

29 Ağustos 2025

1. KARŞI DAVA NEDİR?

Karşı dava, derdest olan bir davada, davalının cevap süresi içerisinde davacıya husumet yönlendirerek dava açmasıdır. Karşı davada, davalı davacının açmış olduğu davaya karşı bir yandan savunmalarını ileri sürerken bir yandan da davacının bazı edimleri yerine getirmesini mahkemeden talep edebilmektedir. Böylelikle davalı, yalnızca açılan davaya karşı savunmada bulunmakla yetinmeyip, kendi iddialarının da hüküm altına alınmasını sağlayabilmek için karşı dava (mütekabil dava) ikame edebilmektedir.

2. KARŞI DAVA AÇILMASININ ŞARTLARI

Karşı davaya ilişkin şartlar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 132. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre karşı dava açılabilmesi için aranan şartlar şu şekildedir:

“Karşı dava açılabilmesinin şartları

MADDE 132- (1) Karşı dava açılabilmesi için;

a) Asıl davanın açılmış ve hâlen görülmekte olması,

b) Karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması,

şarttır.

(2) Belirtilen bu şartlar gerçekleşmeden karşı dava açılacak olursa, mahkeme, talep üzerine yahut resen, karşı davanın asıl davadan ayrılmasına; gerekiyorsa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir.

(3) Karşı davaya karşı, dava açılamaz.”

A. Asıl Davanın Açılmış Ve Hâlen Görülmekte Olması

Karşı davanın açılabilmesi için aranan ilk koşul, asıl davanın açılmış ve hâlen derdest olmasıdır. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, Asıl davanın açılmış ve hâlen görülmekte olması; karşı dava, niteliği gereği açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın varlığını zorunlu kılar. Çünkü, açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın davalısının cevap dilekçesinde, asıl davanın davacısına karşı, asıl davanın görüldüğü mahkemede bir dava açması hâlinde, ancak karşı davadan söz edilebilir.

B. Karşı Davada İleri Sürülecek Olan Talep İle Asıl Davada İleri Sürülen Talep Arasında Takas Veya Mahsup İlişkisinin Bulunması Yahut Bu Davalar Arasında Bağlantının Mevcut Olması

Karşı davanın açılabilmesi için aranan bir diğer şart, karşı davada ileri sürülecek talep ile asıl davadaki talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu iki dava arasında bağlantının mevcut olmasıdır. Buradaki bağlantıdan anlaşılması gereken, davalar arasında mutlak bir irtibatın bulunması değil; her iki davanın aynı veya benzer sebeplerden kaynaklanması ya da bunlardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olmasıdır. Örneğin, açılmış bir boşanma davasına karşı ayrılık talebinin ileri sürülmesi halinde, davalar arasında böyle bir bağlantı söz konusu olmaktadır.

C. Asıl Dava İle Karşı Davanın Aynı Yargılama Usulüne Bağlı Olması

Karşı davanın açılabilmesi için aranan koşullardan biri de, asıl dava ile karşı davanın aynı yargılama usulüne tabi olmasıdır. Bu nedenle, idari yargıda görülmesi gereken bir dava, adli yargıda karşı dava olarak açılamamaktadır. Zira bu husus dava şartı niteliğinde olup, mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmaktadır.

Her ne kadar bu konuda açık bir kanuni düzenleme bulunmasa da, doktrindeki baskın görüşe göre, genel bir mahkemede görülmekte olan davaya karşı, özel bir mahkemenin görev alanına giren bir dava karşı dava olarak açılamaz ve görevsizlik kararı verilerek dava dosyaları görevli mahkemeye gönderilir. Tersi durumda ise, karşı dava açılabilir.

Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz. (HMK m. 357)

3. KARŞI DAVA ŞARTLARI OLUŞMADAN KARŞI DAVANIN AÇILMASI

HMK m.132/1’de öngörülen şartlar gerçekleşmeden karşı dava açılacak olursa, mahkeme, talep üzerine yahut resen, karşı davanın asıl davadan ayrılmasına; gerekiyorsa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir. Böylelikle aralarında hiçbir bağlantı bulunmayan davaların bir arada görülmesinin önüne geçilmektedir.

4. KARŞI DAVANIN AÇILACAĞI YER, USULÜ VE SÜRESİ

Asıl davaya bakmakla görevli ve yetkili olan mahkeme, kural olarak karşı davaya da bakmaya yetkilidir. Ancak karşı davanın konusu kesin yetki kapsamında ise, bu durumda dava yalnızca kanunun belirlediği kesin yetkili mahkemede açılmak zorundadır. Karşı dava esasa cevap dilekçesiyle yahut esasa cevap süresi içerisinde verilecek ayrı bir dilekçeyle açılabilir. ( HMK m.133/1) Süresinden sonra karşı dava açılması hâlinde, mahkeme davaların ayrılmasına karar verir. (HMK m.133/2) Basit ve yazılı yargılama usullerinde esasa cevap süresi dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Eğer cevap süresi uzatılmışsa, karşı dava uzatılan süre içerisinde açılabilir.

5. KARŞI DAVA USULÜNE İLİŞKİN BİLİNMESİ GEREKEN HUSUSLAR:

  • Karşı dava, asıl davanın tarafı olan davacıya yöneltilerek, onun davalı konumunda gösterilmesiyle açılır.
  • Karşı dava asıl dava ile birlikte incelenir ve birlikte karara bağlanır. Karşı davaya ayrıca bir dosya numarası verilmez.
  • 6100 sayılı Kanun’un davaya ilişkin kısımları aksine bir düzenleme yoksa karşı dava içinde uygulanır. ( HMK m.135)
  • Asıl davanın herhangi bir sebeple sona ermesi, karşı davanın görülüp karara bağlanmasına engel oluşturmaz.( HMK m.134)
  • Karşı dava, bağımsız nitelikte bir dava olduğundan, asıl dava ile karşı davada dava şartları ayrı ayrı incelenir. Temyiz sınırı da her iki dava bakımından ayrı ayrı değerlendirilir. Bu nedenle her iki dava bağımsız olarak temyiz edilebilir. Ayrıca temyiz sonucunda davalardan birinin bozulması, diğerinin akıbetini etkilemez.
  • Karşı davaya karşı, karşı dava açılamaz. (HMK m.132/3)
  • Her iki dava içinde ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilir. Her iki dava için harç ve avans ödenmelidir. Karşı dava için yatırılması gereken harç, cevap süresi içerisinde ya da ek süre alınmışsa bu süre içerisinde yatırılmazsa karşı dava açılmamış sayılır. ,

6. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 3. HD. 16.05.2019 T. 2017/8371 E. 2019/4597 K. Sayılı Kararı:

"…Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçeyle açılabilir (HMK m. 133/1). Esasa cevap verme süresi de dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK m. 127). Kanunda sürenin hafta olarak belirlendiği hallerde süre, son haftaya karşılık gelen günün mesai saatinde biter (HMK m. 92/2) Süresinden sonra karşı dava açılması halinde, mahkemece davaların ayrılmasına karar verilir. (HMK m. 133/2)

Somut olayda, dava dilekçesi davalıya 04.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, karşı dava açmak için süre 18.10.2013 tarihinde bitmesine rağmen, 21.10.2013 tarihinde cevap dilekçesi sunularak, harç yatırılmak suretiyle karşı dava açılmıştır.

Tüm bu açıklamalara göre, karşı davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakla davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken, esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir."

Yargıtay 2. HD. 04.07.2024 T. 2023/5392 E. 2024/5367K. Sayılı Kararı:

"…Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemelere göre yapılan incelemede, somut olayda, Mahkemece yazılı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, 6100 sayılı Kanun'un 132 nci maddesinde düzenlenen karşı davanın şartları arasında kimlere karşı açılabileceğine yönelik kısıtlayıcı bir düzenleme bulunmadığı, ayrıca asıl dava ve karşı dava olarak açılan işbu davanın aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğduğu ve de biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğundan davalar arasında bağlantı da olduğu anlaşılmakla; Mahkemece davaların ayrılarak yazılı şekilde usul ekonomisi ilkesine de aykırı olacak şekilde dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir."

Yargıtay 2.HD. 26.09.2024 T. 2023/6678 E. 2024/6433 K. Sayılı Kararı:

"… Somut olayda; İlk Derece Mahkemesi kararında karşı dava yönünden gerekçe ve hüküm bulunmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince kararın gerekçesinde, karşı davanın reddine yönelik gerekçe yazılarak gerekçe düzeltilmesi yapıldığı halde, başvurunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren ve hüküm sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır. Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır ve davanın usulden reddedilmesi usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı anlamına gelmez (6100 sayılı Kanun md. 118/1, 114, 115, 303). Kabule göre de, usulüne uygun açılmış bir asıl dava bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un 132 nci maddesinde sayılan karşı dava açılabilmesi şartlarının da oluştuğu, 6100 syaılı Kanun'un 134 üncü maddesi uyarınca da asıl davanın herhangi bir sebeple sona ermesinin karşı davanın görülüp karar bağlanmasına engel oluşturmayacağı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin karşı davaya yönelik gerekçesinin de hatalı olduğu anlaşılmakla, bu sebeple de kararın bozulması gerekmiştir."

Yararlanılan Kaynaklar:

AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.

KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.

PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019