Articles & Cases

DAVAYA MÜDAHALE

25 Ağustos 2025

Hukuk yargılamasında kural olarak davanın tarafları davacı ve davalıdır. Ancak bazı hallerde açılmış bir dava, taraf sıfatı bulunmayan üçüncü kişilerin hukuki menfaatlerini de etkileyebilecek nitelikte olabilir. Mevzuatımıza göre bu durumda üçüncü kişi, menfaatinin zedelenme ihtimali sebebiyle davaya müdahale ederek yargılamaya katılabilir.

HMK kapsamında davaya müdahaleye ilişkin öngörülen düzenlemeler ile, davanın sonucundan etkilenme ihtimali bulunan üçüncü kişilere, yargılamaya katılarak kendi menfaatlerini koruma imkânı tanınmıştır. Böylelikle aynı konuda farklı davaların açılmasının önüne geçilmekte, çelişkili hükümlerin verilmesi engellenmekte ve usul ekonomisi sağlanmaktadır.

Müdahale, asli müdahale şeklinde olabileceği gibi fer’î müdahale yoluyla da gerçekleşebilir.

1. ASLİ MÜDAHALE

Asli müdahale, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm şu şekildedir:

"MADDE 65- (1) Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.

(2) Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır."

2. ASLİ MÜDAHİL OLARAK DAVAYA KATILMA ŞARTLARI

Asli müdahil olarak davaya katılabilmesi için aranan koşullar şu şekilde sıralanabilir:

  • Öncelikle, açılmış ve hâlen derdest olan bir davanın mevcut olması gerekir.
  • Asli müdahale bağımsız bir dava niteliği taşıdığından, müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin taraf ehliyeti ve dava ehliyetine sahip olması zorunludur.
  • Müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin, yargılamanın konusunu oluşturan hak veya şey üzerinde hak iddiasında bulunması ve bu davayı açmakta hukuki yararının mevcut olması zorunludur.

3. ASLİ MÜDAHALE USULÜ

Yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddiasında bulunan üçüncü kişi, dava harcını yatırmak suretiyle, hüküm verilinceye kadar yargılamanın her aşamasında asıl davanın taraflarına karşı aynı mahkemede bağımsız nitelikte ikinci bir dava açabilmektedir.

Asli müdahale talebiyle birlikte, mevcut davadan bağımsız nitelikte ikinci bir dava açılmış olur. Bu durumda, ilk davanın tarafları asli müdahale davasında mecburi dava arkadaşıdır; ancak bu dava arkadaşlığında tarafların birlikte hareket etmeleri zorunlu değildir.

Asli müdahale davası hüküm verilinceye kadar açılabilir. Bu nedenle Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesinde asli müdahale de bulunulamaz.

Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır. Her iki davaya ilişkin tahkikatın birlikte yürütülüp yürütülmeyeceği ya da bir davanın diğerine bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunda, yargılamanın niteliği dikkate alınarak mahkeme tarafından karar verilir. Ancak her durumda, yargılamaların birlikte sürdürülmesi ve hükmün ayrı ayrı değil, aynı anda verilmesi zorunludur.

4. ASLİ MÜDAHİL OLMANIN SONUÇLARI

Asli müdahale davası bağımsız bir dava niteliği taşıdığından, bu talepte bulunan üçüncü kişi artık davanın tarafı konumundadır ve mahkeme onun hakkında da karar verir. Asli müdahil, kendisine yönelik verilen kararı şartların mevcut olması halinde istinaf veya temyiz kanun yoluna taşıyabilir.

Asli müdahale davasında verilen hüküm, yalnızca bu davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve ilk açılan dava yönünden kesin hüküm niteliği taşımaz. Zira iki ayrı dava söz konusu olduğundan taraflar da farklıdır; bu nedenle asli müdahale davasında verilen karar, diğer dava açısından kesin delil değerinde kabul edilemez.

5. FER’İ MÜDAHALE

Fer’î müdahale, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66 ila 69. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir. (HMK m.66)

6. FER’ İ MÜDAHİL OLARAK DAVAYA KATILMA ŞARTLARI

Fer’i müdahil olarak davaya katılabilmesi için aranan koşullar şu şekilde sıralanabilir:

  • Öncelikle, açılmış ve hâlen derdest olan bir davanın mevcut olması gerekir.
  • Fer’î müdahale talebinde bulunacak kişinin, davanın tarafı değil, dava dışındaki üçüncü bir kişi olması gerekir. Bu sebeple, mecburi dava arkadaşları zaten aynı davada taraf sıfatına sahip olduklarından birbirlerine karşı fer’î müdahil olamazlar. Buna karşılık, ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olduğunda fer’î müdahale mümkündür.
  • Fer’i Müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin taraf ehliyeti ve dava ehliyetine sahip olması gerekmektedir.
  • Fer’î müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin, bu müdahaleyi gerçekleştirmekte hukuki yararının bulunması da zorunlu bir koşuldur.

7. FER’İ MÜDAHALE USULÜ

Fer’î müdahale talebi, tahkikat aşaması tamamlanıncaya kadar ileri sürülebilir. Hüküm verildikten sonra veya istinaf ile temyiz incelemesi sırasında fer’î müdahale talebinde bulunulması mümkün değildir. Ancak istinaf aşamasında yeniden yargılama yapılmasına karar verilmişse, tahkikat bitene kadar fer’î müdahale talebi kabul edilebilir. Öte yandan, çekişmesiz yargı işlerinde fer’î müdahalede bulunulamaz.

Fer’i müdahale talebi dilekçe ile yapılır. Müdahale talebinde bulunan üçüncü kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. (HMK m. 67/1)

Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir. (HMK m. 67/2)

Mahkemece Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir.

Müdahale talebi hukuki yarar yoksa mahkeme tarafından reddedilir. Fer’i müdahale talebinin reddi nihai karar olmadığından tek başına kanun yoluna götürülemez.

8. FER’İ MÜDAHİLİN YETKİLERİ

Fer’î müdahil, yanında yer aldığı tarafın yardımcısı konumunda olup davaya onun yanında katılmaktadır. Bu nedenle, Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir. (HMK m. 68/1)

Mahkeme, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemleri müdahile de tebliğ eder. Bu nedenle fer’i müdahil daha öncesinde yapılmış olan işlemlere itiraz edememektedir.

Fer’î müdahil davanın tarafı sıfatına sahip olmadığından, karşı tarafla sulh olma, davadan feragat etme, davayı kabul etme, talep sonucunu genişletme veya daraltma yetkisine sahip değildir; ayrıca karşı dava açması da mümkün değildir."

9. FER’İ MÜDAHİLİN ETKİSİ

Fer’î müdahale sonucunda, davayı kaybeden taraf ile müdahil arasında yeni bir dava açılması mümkündür. Fer’î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veya yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkânlarını kullanmasını engellediğini ya da kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkânlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir.

10. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI:

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 16.01.2014 T. 2013/14287 E. 2014/561 K. Sayılı Kararı:

"…Davalı, davanın reddini savunmuştur. Asli müdahale talep eden; dava konusu taşınmazın gerçek maliki, zilyeti ve tasarruf edeni olduğunu, dedesinin 1962 yılında malik A. kızı M. T.'dan taşınmazı üzerindeki bina ile birlikte satın aldığını belirterek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, tapu kayıt maliki A. kızı M.'nin gaip olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı ve asli müdahil tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Berna Dizdaroğulları Koç'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

Sonuç: Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayıt malikinin mirasçılarının belli olduğu ve İstanbul 3. S.H.M'nin 1989/240 E. (yeni 1. SHM. 1990/601 E- 677 K.) ile 21 parsel sayılı taşınmazın idaresi için kayyım tayinine gerek olmadığına, kayyımın görevinden af olunmasına göre ve bu gerekçe ve sonucu itibarıyla davanın reddedilmiş olması doğru olduğuna göre; davacı ve asli müdahilin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90. -TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16.01.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. "

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 01.07.2025 T. 2024/2676 E. 2025/3742 K. Sayılı Kararı:

"…Fer’i müdahalede üçüncü kişi, hukuki yararı olduğu gerekçesiyle görülmekte olan davaya ancak taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak katılır. Bu nedenle fer’i müdahale, bir davanın davalılar aleyhine sonuçlanması halinde, kendi hukuksal durumu dolaylı şekilde etkilenecek olan üçüncü kişinin başvuracağı bir yoldur ve genellikle amaç, açılmış davanın davalı yararına sonuçlanmasını (reddedilmesini) sağlamaktır.

Mahkeme, fer’i müdahale dilekçesi üzerine müdahale talebinin kabulüne veya reddine karar verir. Fer’i müdahil, müdahale talebinin reddine ilişkin kararı, asıl hüküm verildikten sonra lehine müdahale etmek istediği taraf aleyhine verilmiş olan hükme karşı temyiz yoluna başvurarak temyiz edebilir ve hükmün, müdahale talebinin haksız olarak reddedilmiş olması nedeniyle bozulmasını isteyebilir. Müdahale talebinin kabulü halinde ise fer’i müdahil, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket ederek davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip eder. Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında verilir. Müdahil hakkında karar verilemez. Müdahil hükmü ancak, lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edilebilir.

Lehine müdahale edilen taraf temyiz yoluna başvurmazsa, 6100 sayılı Kanun'un 68. maddesi uyarınca, yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorunda olan fer’i müdahil, yalnız başına kararı temyiz edemez. Müdahile husumet tevcih edilmediği gibi müdahil aleyhine bir karar da verilmemiş bulunan hallerde müdahilin tek başına temyiz isteğinde bulunmaya hakkı yoktur.

Bir davada hüküm, ancak davada taraf olan hakkında verilebileceğinden, bu hükme yönelik temyiz yoluna başvurma yetkisi de sadece davanın taraflarına aittir. Asıl tarafın kararı temyiz etmesi halinde taraf yanında yer alan yani müdahil olan da temyiz edebilir ve bu halde temyiz eden feri müdahilin temyiz eden asıldan ayrı olarak gerekli harç ve temyiz giderini yatırması halinde kararı temyiz etme hakkı doğar (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/4-504 E. 2017/962 K. sayılı emsal kararı)."

Yararlanılan Kaynaklar:

AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.

KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.

PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popular

Featured

Recent

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019