Articles & Cases

KISMİ DAVA & BELİRSİZ ALACAK DAVASI AYRIMI

18 Ağustos 2025

Belirsiz alacak davası ile kısmi alacak davası, konu itibariyle birbirine yakın görünmekte ve uygulamada zaman zaman karıştırılabilmektedir. Özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile belirsiz alacak davasının kabulünden sonra, bu dava ile kısmi dava arasındaki sınırın tam olarak belirlenememesi, kimi durumlarda davaların birbirinin yerine kullanılmasına yol açmaktadır. Oysa bu iki dava türü amaç ve nitelikleri bakımından farklılık arz etmektedir.

1. KISMİ DAVA NEDİR?

Kısmi dava, davacının aynı hukuki ilişkiden doğan alacağının veya hakkının tamamı yerine yalnızca belirli bir kısmını talep etmesiyle açılan dava türüdür. HMK m.109/1’e göre, talep konusunun niteliği gereği bölünebilir olduğu durumlarda alacağın bir kısmı dava konusu yapılabilmekte; geri kalan kısım ise davacı tarafından sonradan ek dava yahut ıslah yoluyla ileri sürülebilmektedir. Ancak kısmi davadan söz edilebilmesi için alacağın aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması gerekmektedir. Davacının aynı kişiye karşı farklı hukuki ilişkilere dayanarak birden fazla talepte bulunması halinde ise kısmi davadan değil, dava yığılmasından bahsedilmektedir.

HMK m.109/3 uyarınca, Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.

Davacının kısmi mi yoksa tam dava mı açtığı, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünden anlaşılmaktadır. Davacı, alacağının yalnızca bir kısmını dava ettiğini açıkça belirtmeli veya "fazlaya ilişkin haklarımı saklı tutuyorum" ya da "alacağımın şimdilik şu kadarını dava ediyorum" şeklinde bir ifade kullanarak kısmi dava açtığını ortaya koymalıdır. Bu tür bir açıklama bulunmadığı takdirde, dava tam dava olarak nitelendirilmektedir.

2. BELİRSİZ ALACAK DAVASI NEDİR?

Belirsiz alacak davası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hukukumuza kazandırılmış olup, bu dava türüne ilişkin düzenleme HMK’nın 107. maddesinde yer almaktadır. Anılan düzenlemeye ilişkin madde metni ise şu şekildedir:

“MADDE 107– (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.

(3) (Mülga:22/7/2020-7251/7 md.)”

Belirsiz alacak davasının açılabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar; davacının dava tarihinde alacak miktarını kesin olarak belirleyememesi, belirsizliğin davacının kusurundan değil alacağın niteliği veya eldeki verilerin yetersizliğinden yahut karşı tarafın elindeki bilgi ve belgelere ulaşılamamasından kaynaklanması ve dava dilekçesinde hukuki ilişkinin açıkça gösterilip asgari bir miktarın belirtilmesidir. Bu koşullar mevcut olduğunda belirsiz alacak davası açılabilir ve alacak netleştiğinde talep iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın artırılabilir.

3. KISMİ DAVA VE BELİRSİZ ALACAK DAVASI FARKLARI

  • Talep sonucu yönünden;

Belirsiz alacak davası ile kısmi dava arasındaki temel fark, davacının dava dilekçesinde ortaya koyduğu talep sonucunda kendisini göstermektedir. Davacı, dava dilekçesinde alacağının yalnızca bir kısmını geçici dava değeri olarak belirtmiş olsa dahi, alacağının tamamının hüküm altına alınmasını talep ediyorsa açılan dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilir.

Buna karşılık kısmi davada, davacı yalnızca dava konusu yaptığı kısmın hüküm altına alınmasını talep etmekte, hâkim ise taleple bağlılık ilkesi uyarınca sadece bu kısım hakkında karar vermektedir.

  • Islah ve talep arttırma yönünden;

Belirsiz alacak davasında davacı, alacak miktarı veya değerinin yargılama sürecinde kesin olarak ortaya çıkmasından sonra, dava dilekçesinde gösterdiği talebini iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın artırma imkânına sahiptir. Buna karşılık kısmi davada davacı, başlangıçta dava konusu yaptığı kısım dışındaki alacağı bu şekilde doğrudan davaya dahil edemez; söz konusu kısmın talep edilebilmesi ancak ek dava açılması ya da ıslah yoluna başvurulması ile mümkündür.

Uygulamada belirsiz alacak davalarında talebin artırımı ‘talep artırım dilekçesi’ aracılığıyla yapılırken, kısmi davalarda bu işlev ‘ıslah dilekçesi’ ile yerine getirilmektedir.

  • Davaların hüküm ve sonuçlarının kapsamı yönünden,

Belirsiz alacak davasında alacağın tümünün, kısmi davada dava edilen kısmın hüküm altına alınması istendiğinden, söz konusu davaların hüküm ve sonuçlarının kapsamı birbirinden farklılık arz eder.

Belirsiz alacak davasının hüküm ve sonuçları alacağın tamamı bakımından ortaya çıkar. Kısmi davanın hüküm ve sonuçları ise, dava edilen kısım bakımından doğar. Bu farklılık söz konusu davaların zamanaşımı, faiz, temerrüt gibi belli maddi hukuk kavramları açısından önemlidir.

  • Zamanaşımı ve faiz yönünden,

Belirsiz alacak davası ile kısmi dava arasındaki önemli farklılıklardan biri de zamanaşımı ve faiz bakımından ortaya çıkmaktadır. Belirsiz alacak davasında davanın açılmasıyla zamanaşımı alacağın tamamı yönünden kesilirken, kısmi davada yalnızca dava konusu yapılan miktar için zamanaşımı kesilmektedir. Dava dışı bırakılan kısım açısından zamanaşımı, ancak davacının ek dava açması ya da ıslah yoluna başvurması halinde kesilir.

Aynı ayrım faiz bakımından da geçerlidir: belirsiz alacak davasında dava açılmasıyla birlikte faiz alacağın tümü için işlemeye devam ederken, kısmi davada faiz yalnızca dava edilen kısım bakımından işlemeye devam etmektedir.

4. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 24.06.2025 T. 2024/2538 E. 2025/3513 K. sayılı kararı:

"…Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, dava dilekçesinde yer alan ".. kesin zararının belli olmaması, ileride artırılmak üzere şimdilik.." ibareleriyle davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının anlaşılmasına, belirsiz alacak davalarında alacağın tümü için dava tarihi itibariyle zamanaşımı kesilmiş olacağından, artırılan kısımların zamanaşımına uğradığından bahsedilemeyeceğine, hükme esas alınan raporların taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğunun anlaşılmasına göre de davacı ... vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir."

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 22.10.2015 T. 2014/16306 E. 2015/29572 K. sayılı kararı:

"…Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında eldeki davaya konu somut olayın özellikleri dikkate alınarak belirsiz alacak davası yönünden yapılan değerlendirmede;

Davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı şüphesizdir. Uyuşmazlık konusu kıdem ve ihbar tazminatı; işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücret alacağı bakımından, talep içeriğinden açıkça anlaşıldığı üzere, davacı çalışma süresini, en son ödenen ücreti, alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını belirleyebilmektedir. Tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri de belirleyebilecek durumdadır. Bu halde kıdem ve ihbar tazminatı; işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücret alacağı, belirsiz alacak değildir. Dava konusu edilen alacakların gerçekte belirlenebilir alacak olması ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği anlaşılmakla, hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir."

Yararlanılan Kaynaklar:

AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.

KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.

PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popular

Featured

Recent

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019