HUKUK YARGILAMASINDA YETKİ

15 Ağustos 2025
1. GENEL OLARAK
Yetki, bir davanın yer bakımından hangi mahkemede görüleceğini belirlemektedir. Öncelikle görevli mahkemenin sulh, asliye veya özel mahkemelerden biri olarak belirlenmesinin ardından, uyuşmazlığın hangi yerdeki mahkemede çözümleneceği yetki kuralları aracılığıyla saptanır. Yetki kuralları, taraflar arasındaki uyuşmazlığın doğru yerde ve doğru mahkemede görülmesini sağlayarak hem usul ekonomisine hem de adil yargılanma hakkının gerçekleşmesine hizmet etmektedir.
Yetki kuralları, kendi içerisinde kesin olmayan yetki ve kesin yetki olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kesin olmayan yetki hallerinde, kanun birden fazla mahkemeyi yetkili kıldığından davacı bu mahkemelerden herhangi birinde dava açmakta serbesttir. Buna karşılık kesin yetki hallerinde, kanun koyucu uyuşmazlığın yalnızca belirli bir yerdeki mahkeme tarafından görülmesini zorunlu kılmıştır.
2. KESİN OLMAYAN YETKİ KURALLARI
A. Genel Yetki Kuralı
Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenmektedir. Buna göre;
-
Gerçek kişilerin yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir.
-
Tüzel kişilerin yerleşim yeri ise, kuruluş belgelerinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yürütüldüğü ( merkezinin bulunduğu ) yerdir.
-
Davalının birden fazla olması halinde ise, davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Ancak dikkat edilmelidir ki, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı anlaşılırsa mahkeme ilgili davanın ilk itirazı üzerinde o davalı hakkında davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.
-
Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme ise, davalının Türkiye’ deki mutad meskenin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak diğer yetki halleri saklı kalmak kaydıyla malvarlığı haklarına ilişkin davalar uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilmektedir.
Dava açıldıktan sonra davalının yerleşim yerinin değişmesi mahkemenin yetkisini etkilemez. Ancak bundan sonra tebligatlar davalının yeni yerleşim yerine yapılır.
B. Özel Yetki Kuralı
Kural olarak özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmamaktadır. Davacı davasını davalının yerleşim yeri mahkemesinde açabileceği gibi özel yetkili mahkemenin bulunduğu yerde de açabilir. Hukuk muhakemeleri kanunu ve diğer Kanunlarda düzenlenmiş olan özel yetkili mahkemeler şunlardır:
- Bir Yerde Geçici Olarak Oturanlara Karşı Açılacak Davalarda Yetki
Memur, işçi, öğrenci, asker gibi bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak alacak veya taşınır mal davaları için orada bulunmaları uzunca bir süre devam edecekse, bulundukları yer mahkemesi de etkilidir.
Dikkat edilmelidir ki, bu kural ancak alacak veya taşınır mal davaları için geçerlidir. Taşınmaz davaları ve şahıs varlığı davaları ile ilgili davalar bu maddeye dayanarak açılamaz.
- Sözleşmelerden Doğan Davalarda Yetki
Sözleşmelerden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Buradaki sözleşme niteliği itibariye borçlar hukukuna ait sözleşmelerdir. Bu bağlamda, aile ve miras hukuku sözleşmeleri bu kapsamda değildir.
Eğer taraflar ifa yerini kararlaştırmamışlarsa, ifa yeri TBK m.89’ a göre belirlenmektedir. Buna göre sözleşmeden doğan bir para alacağı ( götürülecek borç) ise alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri yetkilidir. Ancak kambiyo senetlerinden kaynaklanan alacaklar (aranacak borçlar) için bu madde uygulanmaz ve yetkili mahkeme borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir.
- Mirastan Doğan Davalarda Yetki
Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti sırasında mal nerede bulunuyorsa orada açılabilir.
Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
- Sigorta Sözleşmelerinden Doğan Davalarda Yetki
Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken bir taşınıra ilişkin ise, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen bir taşınıra ilişkinse rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabilir. Bu hüküm deniz sigortalarından doğan davalarda uygulanmaz.
- Haksız Fiilden Doğan Davalarda Yetki
Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
- Karşı Davada Yetki
Kesin yetkinin söz konusu olmadığı hallerde, asıl davaya bakan mahkeme karşı davaya da bakmaya yetkilidir.
3. KESİN YETKİ KURALLARI
- Taşınmaz Aynından Doğan Davalar
Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. İrtifak haklarına ilişkin davalarda üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Taşınmaz üzerindeki şahsi hakka ilişkin davalar için kesin yetki hali söz konusu olmadığından bu davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması şart değildir. Örneğin; kira bedeli, satım bedeli, ecrimisil davaları gibi.
Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkin ise, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir.
- Şubeler Ve Tüzel Kişilerle İlgili Davalarda Yetki
Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
- İflas Davasında Yetki
İflas davası borçlunun işlem (muamele) merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılır. (İİK m. 154)
- Mirastan Doğan Davalarda Yetki
Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar ve Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalarda ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir.
- Sigorta Sözleşmelerinden Doğan Davalarda Yetki
Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir.
4. YETKİ İTİRAZININ İLERİ SÜRÜLMESİ
Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır, Taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilmektedir. Yetkinin kesin olduğu hallerde yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi göstermek zorunda değildir.
Yetkinin kesin olmadığı davalarda ise, yetki mahkeme tarafından re’ sen gözetilmez. Taraflarca yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmek zorundadır.
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı yer mahkemesi yetkili hale gelir.
5. YETKİ SÖZLEŞMESİ
Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan yer dışında başka bir yerde dava açılmışsa, bu durumun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir.
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamaz.
Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.
6. YETKİSİZLİK KARARI ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER
Mahkeme tarafından görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin karar kesin nitelikte ise tebliğinden, kanun yoluna başvurulmamışsa kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ve reddedilmişse ise ret kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye müracaat ederek dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Bu süre içinde talepte bulunulmadığı takdirde dava açılmamış sayılır ve mahkeme bu hususu re’sen dikkate alarak karar verir. (HMK m. 20)
7. KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARI:
Yargıtay 5. H.D.18.03.2024 T. 2023/12577 E. 2024/3263 K. Sayılı Kararı:
"…7036 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde belirtilen yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup öngörülen yetkili mahkemelerden birini tercih hakkı işçiye aittir. Davacı işçinin kanuni yetkili mahkeme dışında başka bir yer mahkemesinde dava açması tercih hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi bu seçim hakkının işverene geçmesi sonucunu da doğurmaz. Başka bir anlatımla seçimlik hak işçide olup, davacı işçinin beyanı doğrultusunda dosyanın yetkili İş Mahkemesine gönderilmesi gerekir."
Yararlanılan Kaynaklar:
AYDEMİR, Efrail/MEMİŞ, Yusuf/RUHİ, Ahmet Cemal/GÜLEÇ UÇAKHAN Sema: Hukuk Davaları, C.1, 1.Bası, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016.
KURU, Baki: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Kitabevi, Ankara, 2017.
PEKCANITEZ, Hakan/ ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet: Medenî Usul Hukuku, Yetkin Yayınevi, 12. Bası, Ankara, 2011.