KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA SUÇU
17 Mayıs 2023
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, kişinin huzurunu ve rahatını bozmak amacıyla ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulmasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun “Hürriyete Karşı Suçlar” arasında düzenlenmektedir.
Bu suçun hukuksal konusunu kişilerin ne olursa olsun herhangi biri tarafından rahatsız edilmemesi ve ruhsal bütünlüğü oluşturmaktadır. Suçun maddi konusu ise huzur ve sükunu bozulan kişidir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu genel bir suç olup, herkes bu suçun faili ve mağduru olabilecektir. Bu çerçevede özel bir durum aranmamaktadır.
Bu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Hareket öğesini “telefon edilmesi” “gürültü yapılması” ya da “aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması” oluşturur. Gürültü yapılması hususu geniş yorumlanabilecek olup, rahatsızlık verebilecek her türlü gürültü bu suçu oluşturabilecektir. Suçun oluşabilmesi için bu hareketlerin bir kez yapılması değil, ısrarla yapılması gerekmektedir. Bu nedenle işleniş bakımından belirli bir süre devamı niteliği ile kesintisiz suç oluştuğu söylenebilir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, kasten işlenebilen bir suçtur ancak oluşabilmesi için kast tek başına yeterli olmayıp ayrıca özel kast yani huzur ve sükûnet bozma amacı aranmaktadır.
TCK m.123’te “Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde,” mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verileceği düzenlenmiştir.
Suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır.
Yargıtay kararlarına göre kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu şu şekilde örneklendirilebilecektir;
“ .. sanığın müştekiye iki kez mesaj attığı ve TCK'nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsuru olan ısrar öğesinin gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, yasal olmayan gerekçeyle, bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA,” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/11255 E. 2020/7536 K.)
“ .. katılanlarla aynı apartmanda oturan sanığın arkadaşlarını evine çağırıp gece geç saatlere kadar yüksek sesle müzik dinleyerek gürültüye neden olmaktan ibaret eylemlerini sırf katılanların huzur ve sükununu bozmak amacıyla yapmadığından 5237 Sayılı TCK.’nun 123’üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturmayacağı,” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/16741 E. 2012/8931 K.)
“ Sanığın, cep telefonundan değişik zamanlarda mağdureyi birden çok kez telefonla arayıp cinsel taciz içerikli mesajlar göndermekten ibaret eylemlerinin cinsel taciz suçu kapsamında kaldığı, ayrıca TCK.nın 123. Maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,” (Yargıtay14. Ceza Dairesi 2013/9174 E. 2013/11331 K.)