ŞİKE VE TEŞVİK PRİMİ SUÇLARI
09 Ocak 2023
Ülkemizde 14.04.2011 tarihine kadar yasal bir düzenlenme bulmayan şike ve teşvik primi niteliğindeki fiiller, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 11’inci maddesi ile suç olarak kabul edilmiştir. Sporun amaç ve ruhuna aykırı olan bu tür fiillerin cezalandırılması günümüzde gittikçe gelişen, yayılan başta futbol olmak üzere bütün spor dallarında, spor faaliyetleri ve spor müsabakalarının sonucunun etkilenmemesi bakımından önemli bir husustur.
Spor müsabakası, federasyonların düzenlediği veya düzenlenmesine izin verdiği ya da katkıda bulunduğu her türlü sportif karşılaşma ve yarışmayı ifade etmektedir.
Dünyada spor dallarına yapılan destek ve yatırımlar ile spordan kaynaklanan ekonomik gelirin artmasıyla, sporun her dalında şike ve teşvik primi uygulamaları da artmaktadır. Bu sebeple şike ve teşvik primi ile mücadele konusunda gerekli yasal adımların atılması dünyanın her yerinde zorunluluk doğurmuştur. Spor müsabakalarında yapılan her türlü hukuka aykırı eylemler, spor yatırımcılarını ve sektörde bulunan sponsor firmaları zarara sokmakta veya firmaların çekilmesine neden olmaktadır. En önemlisi de toplumda bulunan insanların güvenini sarsan gelişmeler, kişilerin spordan uzaklaşmalarına sebep olmaktadır.
Şike ve teşvik primi suçlarının tanımı, cezaları, ağırlaştırıcı nedenleri, teşvik priminin istisna hükümleri 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 11’inci maddesinde belirtilmiştir. Bu kanun kapsamında bulunan suçlar için uygulanacak yargılama ve usul hükümleri de 23’üncü maddede düzenleme bulmuştur.
Şike, bir spor müsabakasının sonucunu değiştirmek için maddi ve manevi bir menfaat karşılığı yapılan anlaşmadır. Bir maçı kazanmak, oynanılan sezonu şampiyon olup bitirmek veya başarılı bir yerde sonlandırmak amacıyla bu yola başvuran, sportif faaliyetlerin gerektiği şekilde gerçekleşmesini engelleyen ve müsabaka sonucunu etkileyen kişilere gerekli cezaların verilmesi gerekmektedir. Sporun her alanında şike yapılabilmektedir. Şike suçu, spor müsabakaları bakımından gündeme gelmektedir.
Teşvik primi ile şike suçlarının farklılıkları bulunmaktadır. Teşvik, başka bir takımın oyuncularına oynayacakları müsabakayla ilgili, üçüncü takımlar lehine bir performans ortaya koyarak oynayacakları maçı üçüncü takımlar lehine bir sonuçla neticelendirmesine yönelik müsabakayı gerçekleştirecek oyuncu veya oyuncuları motive etme karşılığı sunulan para veya menfaatlerdir.
Şike ve teşvik primi suçları herkes tarafından, kasten işlenen bir suçtur. Bu suçların faili herkes olabilir. Şike suçu, en az iki kişinin birlikte gerçekleştirebileceği bir suç tipidir. Şike suçunda kazanç veya sair menfaat temini hususunda kişilerin anlaşmaya varmış olması halinde dahi müsabakanın sonucunun ne olduğunun önemi kalmadan suç tamamlanmış sayılır ve cezaya hükmolunur. Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının yapılan anlaşmaya göre sonuçlanmasına katkısı bulunan kişiler de cezalandırılır.
Ortada kazanç veya sair menfaat, vaat veya teklifinde bulunulması yani bir şike teklifinin olması ancak anlaşmanın gerçekleşmediği takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır ve cezalandırılacaktır. Teşvik primi verileceği vaat edilmesine rağmen, spor müsabakasında istenen sonuç gerçekleşmemiş olsa bile suç tamamlanmış olur.
Şike ve teşvik primi suçları için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez. Şike ve teşvik primi suçları kapsamında farklı zamanlarda birden fazla suç işlendiğinde, gerçekleşen her şike suçu için bir ceza verilmeden, bunlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden tek bir ceza hükmü verildikten sonra cezada belirli oranda artışa gidilecektir.
Şike ve teşvik primi suçlarından dolayı cezaya mahkûmiyet halinde, kişi hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesi hükümlerine göre, güvenlik tedbirlerinden belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma kapsamında spor kulüplerinin, federasyonların, bünyesinde sportif faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan yasaklanmasına hükmolunur.