Davalar & Makaleler

VESAYETİ GEREKTİREN HALLER, KISITLAMA VE VASİ TAYİNİ

08 Temmuz 2020

Vesayet Hukuku, Türk Medeni Kanun’umuzun 396 ila 494 maddeleri arasında düzenlenmiş olup; vesayet hukuku, hukuksal işlemlerini kendisi yürütemeyen ve bu nedenle yasal temsilciye ihtiyaç duyan veya bakıma muhtaç kişilerin korunması yahut malvarlıklarının yönetiminin sağlanması amacını taşır.

Vesayeti gerektiren haller küçüklük ve kısıtlama olarak ikiye ayrılmaktadır.

A) Küçüklük

Küçükler, ister normal erginlik yaşı olan onsekiz yaşını doldurarak, ister erken erginlik yolu olan ergin kılınma veya evlenme yoluyla olsun ergin oldukları güne kadar ana ve babalarının velayeti altında bulunmaktadırlar. (TMK. m.335)

Veliler, küçükler adına her türlü hukuksal işlemi yapabilir, bunun için kural olarak bir mahkeme kararına ya da onaya gerek yoktur. Bu itibarla küçüklerin korunması ve kollanması bakımından vesayet altına konulmalarına gerek yoktur. Ancak ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmamaları durumunda, vesayet altına konulma zorunluluğu gündeme gelecektir.

  • Bir küçüğün ana ve babasının her ikisi de ölmüş,
  • veya her ikisinin de gaipliğine karar verilmiş,
  • yahutta velayet hakkı mahkeme kararıyla her ikisinden de kaldırılmış bulunuyorsa,

küçük artık “velayet altında bulunmayan küçük” durumuna girmiş olmaktadır.

B) Kısıtlama

Kısıtlama nedenlerini, “Akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı”, “Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı kötü yaşam tarzı, kötü yönetim”, “Özgürlük bağlayıcı ceza” ve “İstek üzerine kısıtlama” oluşturmaktadır.

Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı kötü yaşam tarzı, kötü yönetim kenar başlığı altındaki 406’ncı madde, bu sebepleri saymış olmakla birlikte; bu hallerden birine sahip her kişinin kısıtlanmasını değil; kişinin bu sebeplerden dolayı “kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açmasını ve bu yüzden devamlı olarak korunmaya veya bakıma muhtaç olmasını; yahut başkalarının güvenliğini tehdit etmesi” şartını öngörmüştür. Dolayısıyla, her alkol veya uyuşturucu madde bağımlısı yahut savurgan kişi kısıtlanmayacak; bu hal ve hareketler nedeniyle yine maddede sayılan sonuçlara yol açacak ise kısıtlanabilecektir.

Örneğin; yıllarca çalışıp biriktirilen, yatırımlar yapan bir kişi son bir yıl içerisinde tüm bu birikimlerini hesapsız kitapsız bir şekilde elden çıkarırsa; kendisinin ve ailesinin ekonomik geleceğini tehlikeye sokmuş olacaktır ve bu nedenle kısıtlanması mümkündür. Ancak kişinin bu savurganlığı kimseye zarar vermiyor yahut zarar verme tehlikesi bulunmuyorsa kişi kısıtlanmayacaktır. Ancak bu savurganlık nedeniyle kişini kendi yahut ailesi maddi olarak zarar görüyorsa kişinin kısıtlanması istenebilecektir.

Yargıtay’ın, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlamaya karar verilirken mutlaka bir sağlık kurulu raporunun varlığını aramakta; kanun hükmüyle paralel olarak sağlık raporu olmadan kısıtlamaya ilişkin talebini olumlu değerlendiremeyeceği gibi sağlık raporu alınmadan talebin reddine karar verilmesinin de doğru olmadığına ilişkin kararları mevcuttur.

Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığı ile ilgili işlemleri özenle yerine getirecektir. Vasi, vesayet altındaki kişi adına kefil olamaz, vakıf kuramaz ve önemli bağışlarda bulunamaz.

Vasinin “kusurlu” hareketi dolayısıyla zararın doğması halinde sorumluluğu hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla vasi her hareketi nedeniyle sorumlu tutulmayacaktır. Örneğin; vasi, vesayet altındaki kişinin banka mevduatı olarak değerlendirilmesi gereken paraları zimmetinde tutmuş, kendi ihtiyaçları için harcamış ise; kiraya verilebilecek taşınmazı boş tutmuş ise; “kusurlu” hareketiyle bu zarara yol açmış olacağı için sorumluluğu gündeme gelecektir.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019