ESKİ ŞİRKET ORTAĞINA VERGİ TAHAKKUKU HAKKINDA
21 Nisan 2020
Eski şirket ortakları, ortaklıktan ayrıldıkları dönem öncesi ve/veya sonrasına ait vergi tahakkukları ile karşılaşabilmekte, icra takibine maruz kalabilmektedirler.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54. maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı; 55. maddesinde, amme alacağını vâdesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ edilen şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiası ile tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde itirazda bulunabileceği (dava açabileceği) hükümlerine yer verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Limited şirketlerin amme borçları" başlıklı 35. maddesinin 1. fıkrasında, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tâbi tutulacakları öngörülmüştür. Aynı kanunun 8. maddesinde, hilâfına bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerinin tatbik edileceği belirtilmiştir.
Bu kapsamda ilgili mevzuat hükümlerinin değerlendirdiğinde; kamu alacaklarının tahsili noktasında asıl borçlu şirket adına takip yollarının tüketilerek kamu alacağının kesinleşmesinin ardından,
- Limited şirketin vergi borcunun öncelikle şirketin mal varlığından tahsiline çalışılması,
- Yapılacak malvarlığı araştırması sonucunda şirketten kısmen veya tamamen tahsil olanağı kalmadığının somut bir şekilde ortaya konulması hâlinde ise şirketin kanuni temsilci ve ortaklarından tahsili yoluna gidilmesi gerekmekte olup;
- Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tebliğe ilişkin yukarıda yer verilen maddelerinin müştereken değerlendirilmesinden, şirket adına yapılacak olan tebliğlerin, bunların başkan, müdür veya kanunî temsilcilerine yapılmasının şart olduğu,
- Vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikaların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesi gerektiği,
anlaşılmaktadır.