MEDENİ USUL HUKUKUNDA YARGILAMAYA HAKİM OLAN İLKELER VE ADİL YARGILANMA HAKKI

19 Şubat 2020
A) Medeni Usul Hukukunda Yargılamaya Hakim Olan İlkeler
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, yargılamaya hakim olan ilkeler başlığı altında 24 ila 33’üncü maddelerinde, medeni yargı alanında geçerli ilke veya kuralları düzenlemiştir. Bu ilkeler;
- Adil Yargılanma Hakkı
- Tasarruf İlkesi
- Resen Harekete Geçme İlkesi
- Taraflarca Getirilme İlkesi
- Resen Araştırma İlkesi
- Taleple Bağlılık İlkesi
- Açıklık (Aleniyet) İlkesi
- Hukuki Dinlenilme Hakkı
- Usul Ekonomisi
- Teksif İlkesi
- Doğrudanlık İlkesi
- Davayı Aydınlatma Ödevi
- Yargılamanın Hakim Tarafından Yürütülmesi
- Sözlülük-Yazılılık İlkesi
- Hakimin Hukuku Uygulaması
olarak belirlenmiştir.
Bir yargı faaliyeti olarak medeni yargı da, kaynağını Anayasadan almakta ve Anayasada veya uluslararası sözleşmelerde yer alan yargısal temel haklar, geçerli olmaktadır.
B) Adil Yargılanma Hakkı
Anayasanın "hak arama hürriyeti başlıklı" 36’ncı maddesinde herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğu ifade edilmektedir. Yine ülkemizin de taraf olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin (AİHS) 6’ncı maddesinde adil yargılanma hakkının unsurları düzenlenmektedir.
Adil yargılanma hakkı, medeni yargı bakımından da son derece önemli olup, ilk derece yargılamasında bu hakkın ihlali, hem kanun yolu incelemesine hem de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ve devamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yapılacak başvuruların da konusunu oluşturabilecektir.
Adil yargılanma hakkı, yalnızca kararın adil olmasının değil, yargılama sürecinin adil yürütülmesinin de güvencesidir.
AİHS 6’ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, "herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veya davacının açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir."
Madde düzenlemesi dikkate alınarak adil yargılanma hakkının unsurları şu şekilde belirtilebilir. Yargılama, kanunla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız mahkemece; makul sürede; aleni ve hakkaniyete uygun bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Kaynak: Medeni Usul Hukuku /Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz, Sema Taşpınar