TİCARİ İŞLETME REHNİ
30 Ocak 2020
Ticari faaliyetin kesintisiz sürdürülebilmesi, tacirin zaman zaman kredi kullanmasını gerektirir. Kredi ise, ancak yeterli şahsi veya ayni teminat karşılığında açılır. Kredi veren lehine ayni teminat, taşınmaz ya da taşınır mallar üzerinde rehin hakkı kurulması yoluyla sağlanır. Taşınmazlar üzerindeki rehin hakkı, tapu siciline tescil ile doğar. Taşınır rehninin kurulabilmesi için de, kural olarak o taşınır mal üzerindeki doğrudan doğruya zilyetliğin kredi verene geçirilmesi gerekir.
Ticari işletme ve esnaf işletmesi üzerinde rehin kurulabilmesinin ön şartı, (diğer) taşınır varlıkların borcu karşılamayacak olmasıdır. Eğer bu varlıklardan bir kısmı ya da tamamının değeri, teminat alınması istenen borcu karşılıyorsa işletmenin tümü üzerinde rehin kurulamaz.
Ticari işletmenin rehni için ilk olarak bir rehin sözleşmesi yapılması gerekir. Geçerli bir rehin hakkının kurulabilmesi için rehin alacaklısının kredi kuruluşu, tacir ya da esnaf konumunda olması; rehin verenin de tacir, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı olması gerekir.
İşletme sahibinin temsilcisi, ticari temsilci konumunda olsa bile, özel olarak yetkilendirilmedikçe, ticari işletmenin rehni için sözleşme yapamaz.
Anonim şirketlerde, yönetim kurulu, ana sözleşmede özel bir kayıt yer almamış olsa bile, ticari işletme rehni kurulması hususunda karar almaya yetkilidir. Kolektif şirketlerde ise, ticari işletme üzerinde rehin hakkı kurulması ortakların oybirliği ile karar almasını gerektirir.
Sözleşmede yer alması gereken hususlar arasında, borcun konusu ve miktarı; borcun miktarı belli değilse ne miktar için güvence oluşturacağı -üst sınır ipoteği-, rehin tutarının para cinsi, rehne konu varlık ve bunun ayırt edici özellikleri, rehin kuruluşunda kabul edilen rehin sistemi, varsa temerrüt durumunda mülkiyeti devralma hakkının kullanılacağı ve rehin hakkının Sicil’e tescilinden doğan masrafların hangi tarafa ait olacağı kaydı yer almaktadır.
Rehin hakkı, rehin sözleşmesinin Rehinli Taşınır Sicili’ne tescili ile kurulur ve 3. Kişilere karşı bu andan itibaren hüküm ifade eder.
Kural olarak rehinle güvence altına alınan alacağın, vadesinde ödenmemesi üzerine alacaklı, rehin konusu işletmenin paraya çevrilmesini isteme hakkına sahip olur. Ticari İşletmelerde Taşınır Rehni Kanunu 14. madde ile rehnin paraya çevrilmesi için özel bir mekanizma kurulmuştur. Buna göre eğer alacaklı Birinci Derece alacaklı ise, icra dairesinde İİK 24. madde gereğince rehinli işletmenin mülkiyetinin devrini talep edebilir. Alacaklı, alacağını varlık yönetim şirketlerine de devredebilir. Bu halde varlık yönetim şirketi alacaklının haklarına halef olarak alacaklının rehin sırasına sahip olur.