DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI (KAN PARASI, ÖLÜM TAZMİNATI, DİYET BORCU)
26 Ağustos 2019
Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu durum bazı zararlar meydana getirmiş olabilir. İşte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu mad. 53/3 nün öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu meydana gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “ destekten yoksun kalma tazminatı” denir. Uygulamada kan parası, ölüm tazminatı, diyet borcu olarak da adlandırılmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 53. maddesinin birinci fıkrası üçüncü bendinde yer alan düzenleme, sorumluluk hukukunda en çok uygulama alanı bulan hükümlerdendir. Sıklıkla karşılaşılan ve bir kısmı ölümle sonuçlanan trafik ve iş kazaları sonucunda, destekten yoksun kalma tazminatı talepli birçok dava açılması söz konusudur.
Destekten yoksun kalma tazminatı maddi bir tazminat olup, hukuki mahiyeti gereği bağımsız ve doğrudan doğruya destek görenlerin kişiliklerinden doğmaktadır. Bağımsızlık özelliğinin bir parçası olarak, bu tazminat talebi miras, kan bağı ve diğer yakınlık ilişkilerinden kaynaklanmadığı gibi, herhangi bir hukuki ya da akdi bağa bağlı olarak kurulmadığından nafaka alacağı gibi değerlendirilemez.
Yargıtayın ifadesi ile, destekten yoksun kalma davası ile davacı, miras bırakanlarının (ölenin) doğmuş bir hakkını değil, kendilerine yardım eden kimsenin gelirinden ve yardımından yoksun kalmaları sebebiyle muhakkak olan, fakat halele uğratılan menfaatleri oranında uğradıkları zararın giderilmesi istemektedir.
Desteğin ölümü, destek olunan kişilere, desteklik ilişkisinin artık yürütülemeyecek olmasından dolayı destekten yoksun kalma zararı olarak yansımaktadır. Hukukumuzda “ Haksız fiiller ve diğer akit dışı sorumluluk sebepleri”, “Akitten doğan sorumluluk” ve “Vekaletsiz iş görme” olarak sınıflandırılan başlıca üç kaynağı bulunan bu tazminat türünde, özellikle “Akitten doğan sorumluluk” konusunda farklı Kanunlara ilişkin hükümler bulunmaktadır.
Tazminat talebinin özellikleri arasında yer alan tazminat talebinin bağımsızlığı, haczedilemezliği, temliki hususunda TBK mad. 183/1 hükmünün uygulanabilirliği, ölen zarar verenin mirasçılarına yöneltilmesi, duruma bağlı olarak destekten yoksun kalan kişinin ölümü halinde onun mirasçılarına intikali imkanı, takasının mümkün olmaması bu tazminatın diğer maddi tazminat taleplerinden ayrı tutularak TBK’ da ayrı bir hükümle ifade edilmesine yol açmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının talep edilebilmesi için, öncelikle desteğin ölmesi, ölüm olayından dolayı bir sorumlunun bulunması, destek ile destek gören arasında kanıtlanabilir bir bakım ilişkisinin varlığı ve şüphesiz bu ilişkinin niteliği itibariyle devamlı ve süreklilik arzeden bir yapıya sahip olması gereklidir. Kanun hükmü gereği, desteğin ölümü dışındaki bir sebeple bakım gücü azalma veya ortadan kalksa bile, destek görenler tazminat talep edemez.