ANAYASA MAHKEMESİ’NDE BİREYSEL BAŞVURU YOLUNDA TEDBİR KARARI
11 Ağustos 2019
Bireysel başvurunun neticelenmesine kadar geçecek sürede oluşacak mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi için Anayasa Mahkemesinden geçici tedbir kararını talep etmek mümkündür. 6216 sayılı Kanun m.49/5’e göre “esas inceleme aşamasında, başvurucunun temel haklarının korunması için zorunlu gördükleri tedbirlere resen veya başvurucunun talebi üzerine karar verebilir. Tedbire karar verilmesi hâlinde, esas hakkındaki kararın en geç altı ay içinde verilmesi gerekir. Aksi takdirde tedbir kararı kendiliğinden kalkar.”
Kanuna göre temel haklarla ilgili olmak üzere gerekli tedbirlerin alınması başvurucunun talebi üzerine veya Mahkemenin kendiliğinden karar vermesi üzerine mümkündür. Ne yazık ki; tedbir kararının içeriği Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü m.73 ile daraltılmıştır. İçtüzük m.73’e göre; “Başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunun anlaşılması üzerine, Bölümlerce esas inceleme aşamasında gerekli tedbirlere resen veya başvurucunun talebi üzerine karar verilebilir”. Görüldüğü gibi tedbir kararının kapsamı temel haklardan yaşam veya maddi-manevi bütünlüğüne karşı müdahaleler şeklinde daraltılmıştır.
Tedbir kararının kapsamı daraltılmış olmakla birlikte Anayasa Mahkemesi temel haklara yönelen ciddi risklerin varlığı halinde gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayacak yetkiye sahiptir. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin bu yöndeki bir ihmali temel hakların gereği gibi korunmaması neticesini doğuracağından AİHM nezdinde başvuruya sebep olabilecektir.
Tedbir kararının içeriğinin ne olacağı ise mevzuatta belirlenmemiştir. Bu nedenle hakkın ihlal edilmemesi veya ihlalin ortadan kaldırılması için gerekli tüm önlemlerin alınması geçici tedbir talebinde ileri sürülebilir.