FOTOĞRAFA İLİŞKİN SÖZLEŞMELER İLE FOTOĞRAFIN İZİNSİZ KULLANILMASININ MÜMKÜN OLDUĞU HALLER
01 Kasım 2024
A. Fotoğrafa İlişkin Sözleşmeler
Fotoğrafa ilişkin sözleşmeleri; fotoğraf çekim sözleşmesi, fotoğraf yayım sözleşmesi, fotoğraf satım sözleşmesi ve fotoğraf sergileme sözleşmesi gibi kategorilere ayırmak mümkündür. Uygulamada genellikle her iş için bir sözleşme yapmak yerine yayım, sergileme ve satış yapmayı içeren tek bir sözleşme yapıldığı görülmektedir. Bu sözleşmelerde tarafların hak ve yükümlülüklerinin açık bir şekilde düzenlemesi olası ihtilafların baştan önlenmesine katkı yapacaktır.
Fotoğrafa ilişkin sözleşmelerin yazılı yapılması öngörülmüştür. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 52’nci maddesinde “Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması şarttır” hükmüne yer verilmektedir. Konuya ilişkin kanunun 48’inci maddesinde düzenlenmiştir.
“Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayri mahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilir.
Mali hakları sadece kullanma salahiyeti de diğer bir kimseye bırakılabilir.
Yukarıdaki fıkralarda sayılan tasarruf muameleleri henüz vücuda getirilmemiş veya tamamlanacak olan bir esere taalluk etmekte ise batıldır.”
Fotoğrafa ilişkin sözleşmelerde taraflardan birisi doğal olarak fotoğrafçı, yani fotoğraf sahibidir. Hakları devralan diğer taraf ise gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişiler de olabilir. Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 49’uncu maddesine göre; sözleşmede mali hakların devredilebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa, mali hakkı kazanan kişi, bu hakkını başkasına devredemez.
Fotoğraf çekim sözleşmesinin esasını, çekilecek fotoğrafların çekimi isteyen tarafa devredilmesi oluşturur. Sözleşmede, tarafların çekimin yapılacağı mekanı, zamanı, kişi ya da kişileri, çekim adedi, çekim süresi ve ödeme şeklinin açıkça belirtilmesi gerekir.
Fotoğraf satım sözleşmelerinde de taraflardan biri fotoğrafçı iken, diğer taraf gerçek ya da tüzel kişi olabilmektedir. Sözleşmede, satıma konu olan fotoğrafın ne amaçla kullanılacağı, başkasına kopyasının verilip verilmeyeceği, fotoğrafçının aynı fotoğrafı başka birine satım hakkının olup olmadığı gibi konulara yer verilmesi önemlidir.
Fotoğraf sergileme sözleşmesi, fotoğraf sahibi ile sergilemeyi yapacak taraf arasında yapılan bir sözleşmedir. Sergilemeyi yapacak kişi gerçek veya tüzel kişi olabilir. Bu kişinin mutlaka sergi salonu sahibi olması şart değildir. Fotoğraf sergileme sözleşmesi belli bir sergileme için yapılabileceği gibi, belli bir zaman dilimine ilişkinde yapılabilir. Sergileme sözleşmesinde fotoğrafların satışına dair hükümlere de yer verilebilir. Sözleşmede kaç fotoğraf sergileneceği, ne kadar süre ile sergileneceği, sergileme yeri gibi hususlara yer verilmesi önem arz etmektedir.
B. Fotoğrafın İzinsiz Kullanılmasının Mümkün Olduğu Haller
Kural olarak, fotoğraf üzerindeki her türlü tasarruf hakkı fotoğraf sahibine aittir. Dolayısıyla fotoğrafın kullanılması ve bundan faydalanılması fotoğraf sahibinin iznine tabidir. Ancak çok istisnai durumlarda fotoğrafın izinsiz kullanılması da mümkündür. Bu durumlar kamu düzeni, genel ve özel menfaatler olarak ifade edilmiştir.
Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre, fotoğraf sahibinin izni olmaksızın, fotoğrafın mahkemelerde, ceza işlerinde ve genel güvenlik amacıyla kullanılabilmesi mümkündür. Soruşturmaların selameti ve mahkemelerin daha sağlıklı karar verebilmeleri için fotoğraf, fotoğraf sahibinin izni olmaksızın kullanılabilir. Buradaki üstün yarar, kamu düzeninin sağlanması ve adaletin yerini bulmasıdır. Bunun dışındaki resmi makamların her türlü durumda fotoğraf sahibinden izin alması gerekir.
Doğrudan veya dolaylı kar amacı gütmeksizin eğitim ve öğretim amacıyla fotoğrafın kullanılmasında da genel menfaat ilkesi devreye girmekte ve izin alınma zorunluluğu aranmamaktadır. Aynı şekilde anayasal bir hak olan toplumun haber alma hakkı bağlamında da izinsiz fotoğraf kullanımı mümkündür. Buna kanunun 33, 34 ve 35’inci maddeleri cevaz vermektedir.
C. Basında Alanında Fotoğraf Kullanımı
Toplumların demokratik gelişim sürecinde basının yeri ve önemi tartışılmaz düzeydedir. Zira demokratik sistemin egemen faktörü olan seçmen dediğimiz bireyler, ancak özgür ve objektif basın organları aracılığıyla sağlıklı bilgiler edinebilir ve o kapsamda sağlıklı kararlar verebilirler. Bu nedenle demokratik usullere uygun hazırlanmış tüm anayasalarda basının habere rahat ulaşabilmesi ve bu haberleri hızlı ve objektif şekilde topluma ulaştırabilmesi için temel düzenlemeler yapılmıştır. Basın bu kadar önemli bir işlev görürken, hiç şüphesiz görsel unsurlardan da yararlanmaktadır. Bu noktada en temel görsel unsur da fotoğraftır. Fotoğraf yazılı metni destekleyen, güçlendiren, bazı durumlarda haberin ispat aracı da olan bir unsurdur.
Basın bu özgürlüğünü kullanırken, haberin gerçek ve güncel olmasına, haberin verilmesinde kamu yararı bulunmasına, haberin veriliş biçimi ile özü arasında düşünsel bir bağının bulunmasına dikkat etmek durumundadır. Konumuzdan hareketle söyleyecek olursak, basının kullandığı fotoğrafın kamu yararına hizmet ediyor olması, güncel ve gerçek olması önemlidir. Haber verme boyutlarını aşan fotoğraf kullanımları hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilebilecektir.
Basında fotoğraf kullanımına ilişkin Yargıtay kararları şu şekilde örneklendirilebilir:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/5798 E. 2014/9815 K. Sayılı Kararı:
“Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.06.2012 gün ve 2011/269-2012/155 sayılı kararı onayan Daire’nin 25.12.2013 gün ve 2013/7913-2013/23493 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, dava konusu ...'ın ve bebeğinin birlikte görüntülendiği fotoğrafın müvekkili şirket çalışanı tarafından çekildiğini, mali haklarının fotoğrafı çeken sanatçı tarafından sözleşme ile müvekkiline devredildiğini ve müvekkiline ait dergide yayınlandığını, davalı tarafa ait ... Gazetesi'nin 03/02/2011 tarihli nüshasında, “ölüm ...'ye yakışmadı” adlı haberin görselinde bu fotoğrafın izinsiz olarak kullanıldığını ileri sürerek dava konusu fotoğrafın davalıya ait gazete ve dergilerde yayınlanmasının yasaklanmasına, muhtemel tecavüzün men'ine, FSEK’nin 68. maddesine göre 2.500,00 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, ... ve bebeğinin görüntülendiği dava konusu fotoğrafın, davacıya ait Mother&Baby adlı dergide önceden yayınlandığı ve davalıya ait ... Gazetesi’nin 03/02/2011 tarihli nüshasında aynı fotoğrafa yer verildiği, söz konusu fotoğrafın eser niteliğinde olduğu ve eser sahibinin davacı olduğu, fotoğrafta görüntülenen kişinin ölümüyle ilgili verilen haberde bu fotoğrafın kullanımı için herhangi bir zaruretin bulunmadığı, adı geçen kişinin yüzlerce fotoğrafı kullanılabilecek iken, davacı tarafından harcanan emek, para ile fotoğrafçılık teknikleri kullanılarak çekilen ve adı geçen kişiyle birlikte bebeğinin bulunduğu bu fotoğrafın kullanılmasının haber amaçlı kullanım biçiminde görülemeyeceği, FSEK’da yazılı istisnaların, eser sahibinin ya da mali hak sahibinin haklarını sınırlayacak ya da ortadan kaldıracak biçimde yorumlanamayacağı, eser niteliğinde olan dava konusu fotoğraf için yayın tarihinde istenebilecek rayiç bedelin 750,00 TL olduğu bunun 3 katının talep edilebileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 2.250 TL tazminatın davalıdan tahsiline, davalının bu fotoğrafı yeniden gazete ve dergilerde yayınlamasının yasaklanmasına, muhtemel tecavüzün men'ine, fazlaya dair istemin reddine dair tesis edilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE,”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/7181 E. 2014/13880 K. Sayılı Kararı:
“Davacı vekili, müvekkiline ait vurulması anına ilişkin fotoğrafın davalıya ait izinsiz olarak kullanıldığını, izinsiz kullanım bedelinin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu fotoğrafın güvenlik kamerasındaki görüntü olduğunu, davacının anılan fotoğrafta hak sahibi olmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her iki gazetede de ilk sayfada yayınlanan vurulma anını görüntüleyen fotoğrafın güvenlik kamerasındaki kayıtlardan elde edilmiş olduğu, fotoğraf çekilmek suretiyle elde edilmediği, kişinin hususiyetini yansıtmadığı, ayrıca anılan görüntüde davacının hak sahibi olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,”
Yararlanılan Kaynaklar:
Sıddık Çinko: 101 Soruda Fotoğrafçının ve Fotoğraflanan Kişinin Hakları, 3. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2024.