Davalar & Makaleler

KENT KONSEYLERİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ VE OLUŞUMU

21 Eylül 2024

A. Genel Olarak

Yerel yönetimler, yurttaşların hayatının her aşamasında pek çok görev ve sorumluluk yüklenen kuruluşlardır. Günlük ortak nitelikli ihtiyaçların karşılanmasına yönelik hizmetlerin yanı sıra, yerel bayındırlık hizmetleri de bu yönetimlerin görevleri arasındadır. Ayrıca yerel yönetimler kendi sorumluluk bölgelerinde hizmet ve kaynak üreterek, yatırımlar yaparak ulusal kalkınmaya da katkı yapmaktadırlar. Yerel yönetimler hizmete yönelik bu görevlerinin yanında, ülkelerin demokratik rejimlerinin gelişmesi konusunda da önemli fonksiyona sahip kuruluşlardır. Ülkemizde yerel yönetim kuruluşları il özel idareleri, belediyeler ve köy yönetimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Hiç şüphesiz bunlar arasında belediyeler en önemli yerel yönetim kuruluşudur. Zira belediyeler 81 ilin hepsinde ve bu illere bağlı 922 ilçenin tamamında mevcutken (büyükşehir statüsünde olmayan illerin beldelerinde bile mevcutken), il özel idareleri sadece 30 büyükşehrin dışında kalan 51 ilde mevcuttur. Köy yönetimleri ise yirmi bine yaklaşan sayılarına karşın bütçe imkanlarının oldukça kısıtlı olması nedeniyle yeterli etkinliğe sahip olamayan yerel yönetim kuruluşlarıdır. Bu çerçevede konumuzun esasını teşkil eden kent konseyleri, belediyelerle irtibatlı olarak faaliyete geçirilmişlerdir.

1992 yılında BM Rio Yeryüzü Zirvesi’nde 21. yüzyıl gündemini belirleyen “Gündem 21” başlıklı bir eylem planı kabul edilmiş olup, söz konusu eylem planının 28’inci bölümünde “Yerel Gündem 21” başlığı altında; yerel yönetimlerin öncülüğünde, sivil toplumun ve diğer ortakların birlikte kendi sorunlarını ve önceliklerini belirleyerek kentleri için çalışmaları öngörülmüştür. Kent konseyleri de bu kapsamda yapılan çalışmalar sonucu gündeme gelmiştir. Kent konseyleri; halkın kent yönetimine katılma ve yönetimi etkileme çabasını aktif hale dönüştüren bir mekanizma olarak, “Yerel Gündem 21” sürecinin öngördüğü yönetişim anlayışı doğrultusunda, yönetimlerin vatandaşlarını dikkate almadan tek yönlü politika ve hizmet üretmeleri yerine, yönetilenlerle birlikte karar alma, birlikte düzenleme, birlikte uygulama, birlikte yönetim, birlikte üretim, birlikte denetim ve yönetenlerle yönetilenlerin birlikteliğini ifade etmektedir.

B. Kent Konseylerinin Hukuki Çerçevesi

Ülkemizde kent konseyleri, 2005’de çıkarılan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76’ncı maddesiyle hukuksal bir zemine kavuşmuştur. Söz konusu düzenlemede kent konseylerinin görevleri; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılık ve yerinden yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesi olarak ifade edilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun yanı sıra kent konseylerinin önemli dayanak noktalarından biri de İçişleri Bakanlığı’nca 08.10.2006 gün ve 26313 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren Kent Konseyi Yönetmeliği’dir. Yönetmelikte 23.05.2019 tarihinde yapılan değişiklikle kent konseyleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile irtibatlandırılmıştır.

Kent konseyi, yukarıdaki görev tanımından da anlaşılacağı gibi, kentteki önemli aktörleri bir araya getiren bir platformdur. Kamu kuruluşlarının, sivil toplumun, meslek kuruluşlarının, siyasi partilerin ve muhtarların temsilcileri kent konseyinde bir araya gelmektedir. Bu yönüyle kent konseyleri, her türden farklılığa açık olarak bir kentin büyük buluşma arenasıdır.

C. Kent Konseylerinin Oluşumu

Kent Konseyi Yönetmeliği’ne göre, kent konseyleri belediye teşkilatı bulunan yerlerde, yerel seçim sonuçlarını izleyen üç ay içinde kurulmaktadır. Yönetmeliğin 8’inci maddesinde konseyde yer alacak temsilciler şu şekilde belirtilmiştir:

  • Mahallin en büyük mülki idare amiri veya temsilcisi,
  • Belediye başkanı veya temsilcisi,
  • Sayısı 10’u geçmemek üzere illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından belirlenen kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri,
  • Meclis üye tamsayısının % 30’unu geçmemek üzere belediye meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği temsilcileri,
  • Meclis üye tamsayısının % 30’unu geçmemek üzere il genel meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği temsilcileri,
  • Mahalle sayısı 20’ye kadar olan belediyelerde bütün mahalle muhtarları, diğer belediyelerde ise belediye başkanının çağrısı üzerine toplanan mahalle muhtarlarının toplam muhtar sayısının yüzde 30’unu geçmemek ve 20’den de az olmamak üzere kendi aralarından seçecekleri temsilcileri,
  • Beldede teşkilatını kurmuş olan siyasi partilerin temsilcileri,
  • Üniversitelerden ikiden fazla olmamak üzere en az bir temsilci, üniversite sayısının birden fazla olması durumunda her üniversiteden birer temsilci,
  • Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, baroların, kooperatiflerin, birliklerin temsilcileri ile ilgili dernekler ve vakıfların temsilcileri,
  • Kent konseyince kurulan meclis ve çalışma gruplarının birer temsilcisi.

Kent konseyi başkanı, kent konseyi üyeleri arasından oylama ile seçilir. İlk oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu aranır. İkinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan üye başkan seçilir. Bu sağlanamamışsa en çok oy alan iki aday arasında üçüncü tur oylama gidilir. Bu oylamada fazla oy alan aday kent konseyi başkanı seçilmiş olur. Kent konseyi başkanlarının görev süresi ilk dönem için iki yıl, ikinci dönem için üç yıldır. Kent konseyi başkan ve üyeliği gönüllülük esasına göre yapılan bir iş olup, bu görevi üstlenenlere herhangi bir ödeme yapılmamaktadır.

Yararlanılan kaynaklar: Mithat Arman Karasu/Lamih Çelik/Cüneyd Altıparmak: 101 Soruda Kent Konseyi, Seçkin Yayıncılık, 2. Baskı, Ankara, 2020.
Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019