SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERME NEDENLERİ VE ZAMANAŞIMI
30 Ağustos 2024
A. SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERME NEDENLERİ
1. Sözleşmede Kararlaştırılan Sürenin Dolması
Taraflar sigorta süresini sözleşmeyle kararlaştırabilirler. Süre, taraflarca kararlaştırılmamışsa taraf iradeleri, yerel teamül ile hal ve şartın icabı göz önünde bulundurularak mahkemece belirlenecektir. Bu arada tarafların anlaşarak sözleşmenin süresini uzatmaları ya da sözleşmeyi yenilemeleri mümkündür.
2. Sigorta Menfaatinin Ortadan Kalkması
Türk Ticaret Kanunu 1408’inci maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinin yapılması anında, sigortalanan menfaatin mevcut olması gerekir. Şayet sigortalanan menfaat sözleşmenin yapılması anında mevcut değilse, sigorta sözleşmesi geçersiz olacaktır. Sözleşmenin yapıldığı anda var olan menfaat, sözleşme süresi içerisinde ortadan kalkarsa, sözleşme o anda geçersiz olacaktır.
3. Rizikonun Gerçekleşmesi
Mal sigortalarında rizikonun gerçekleşmesi halinde kısmi hasar meydana gelmesi durumunda TTK 1428’inci maddesi gereği olarak yapılan kısmi tazminat ödemeleri, sigorta bedelinden düşülür ve sigorta sözleşmesi devam eder. Ancak bu durumda taraflara sözleşmeyi feshetme hakkı da tanınmıştır. Rizikonun gerçekleşmesinde tam hasar meydana gelmiş ise sigortacı tarafından tazminat ödenmesinin yapılması ile sigorta ilişkisi sona ermektedir.
Meblağ sigortalarında ise, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödeyecek ve sözleşme böylelikle sona erecektir.
4. Sigortacının İflası
Sigortacının iflası, sigorta sözleşmesinin sona erme nedenlerinden bir diğeridir. Buna göre, sigortacının iflasından önce ödenmeyen tazminatlar, özel hükümler saklı kalmak kaydıyla 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gereğince sigortacı tarafından ayrılması gereken teminatlardan, sonra iflas masasından karşılanacaktır. Böylesi bir durumda hak sahipleri iflas masasına, İcra ve İflas Kanunu’nun 206’ıncı maddesi uyarınca üçüncü sırada katılabileceklerdir.
5. Tarafların Karşılıklı Olarak Anlaşması
6. Taraflardan Birinin Cayma ya da Fesih Hakkını Kullanması
Türk Ticaret Kanunu’nda sigorta sözleşmesinin taraflarına tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanınmıştır. Bu irade beyanı, bazı durumlarda sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldıran cayma şeklinde, bazı durumlarda ise sözleşmeyi geleceğe etkili olarak ortadan kaldıran fesih beyanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, TTK’nın 1439’uncu maddesi uyarınca sözleşmenin yapılması sırasında beyan yükümlülüğü ihlal edilmiş ve riziko da henüz gerçekleşmemişse sigortacı, beyan yükümlülüğünün ihlal edildiğini öğrendiği andan itibaren on beş gün içinde sözleşmeden cayma hakkına veya prim farkı isteme hakkına sahiptir. Konuya ilişkin bir başka örnek TTK m.1497’ye göre sigortacıya yanlış yaş bildirimi yapılmışsa yine sigortacının sözleşmeden cayma hakkı vardır. Ayrıca Türk Ticaret Kanunu’nun 1434, 1489, 1498’inci maddelerinde değişik durumlara ilişkin cayma hakları düzenlenmiştir.
Bazı durumlarda taraflar fesih hakkını kullanarak da sözleşmeyi sona erdirebilirler. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse; örneğin, TTK m.1414’e göre sigortacı, sigorta teminatının kapsamında değişiklik yapmadan, ayarlama şartına dayanarak primi yükseltirse, sigorta ettiren, sigortacının bildirimini aldığı tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebilir. TTK 1428’inci maddesinde kısmi zarar halinde taraflara sözleşmeyi feshetme imkanı tanınmıştır. Ancak bu durumda sigortacı fesih hakkını, kısmi tazminat ödemesini yaptıktan sonra kullanabilecektir. Ayrıca Türk Ticaret Kanunu’nun 1413, 1415, 1434, 1445, 1449, 1499’uncu maddelerinde fesih hakkının kullanıma dair hükümler mevcuttur.
B. ZAMANAŞIMI
TTK. 1420’nci madde hükmünde sigorta sözleşmelerinden doğan alacaklarda zamanaşımı, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, sigorta tazminatı veya sigorta bedelinden doğan alacaklar ve sigorta sözleşmesinden doğan tüm alacaklar bakımından ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Buna göre sigorta sözleşmesinden doğan tüm alacaklar bakımından zamanaşımı iki yıldır. Bu süre ilgili alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlamaktadır. Sorumluluk sigortası dışındaki sigortalarda sigorta tazminatı veya sigorta bedeline ilişkin talepler her halükârda rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Sorumluluk sigortalarında ise bu süre, TTK 1482’nci maddesi uyarınca sigorta konusu olaydan itibaren on yıldır.
Sigorta sözleşmelerinden doğan alacaklarda zamanaşımının durması ve kesilmesi gibi hususlarda Türk Borçlar Kanunun hükümleri uygulanacaktır.
- Enver Alper Güvel/Afitap Güvel: Sigortacılık (Kavramlar-Türler-Belgeler-Mevzuat), Seçkin Yayıncılık, 7. Baskı, 2015.
- Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı: Sigorta Hukukunda Uzman Arabuluculuk, 2021.