TÜKETİCİ DAVALARINA GENEL BİR BAKIŞ
01 Ağustos 2024
A. Giriş
Taraflarını tüketici ve satıcı, sağlayıcı, üretici gibi girişimcilerin oluşturduğu hukuki ilişkilerde, taraflar arasında bir hakkın varlığı, kapsamı ve sonuçları üzerindeki anlaşmazlıklar tüketici uyuşmazlıklarını oluşturur. Uygulamada çok çeşitli tüketici davaları mevcut olup, yazımızda çokça karşılan uyuşmazlık türlerine değineceğiz. Tüketici davalarına geçmeden önce tüketici hakem heyetlerine kısaca değinmekte fayda bulunmaktadır. Zira mahkemelerdeki şekli kurallara bağlı kalmaksızın, daha basit, daha ekonomik ve daha hızlı bir şekilde tüketicinin korunması amacıyla tüketici hakem heyetleri oluşturulmuştur. Belli bir miktarın altındaki uyuşmazlıkların çözümü için tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunlu kılınmış ve uyuşmazlıklarla ilgili vereceği kararlar bağlayıcı hale getirilmiştir. Hakem heyetlerinin bu kararları, İcra İflas Kanun’un ilamların yerine getirilmesine ilişkin hükümlerine göre yerine getirilmektedir. Tarafların bu kararlara karşı on beş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz etme hakları vardır. Bu itiraz hakem heyeti kararlarının icrasını durdurmayacaktır ancak talep halinde icranın durdurulması yönünde karar verilebilir. İtiraz üzerine bakılan hakem heyeti kararlarına karşı tüketici mahkemesinin verdiği kararlar kesindir.
1. Ayıplı Mal ve Hizmet Nedeniyle Açılabilen Davalar
Tüketiciler tarafından açılan davaların çoğunluğu ayıplı mal ve hizmete ilişkin davalar olduğunu görmekteyiz. Tüketiciler, ayıplı mal ve hizmetlere karşı, ayıplı malın teslim edildiği ve hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren yasal süreleri içerisinde satıcıya/sağlayıcıya ayıbı bildirmek şartıyla, birtakım seçimlik haklara sahip olmaktadır. Buna göre ayıplı mallarda; bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme, ayıplı hizmette ise; sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi ve ayıp oranında bedelden indirim haklarına sahiptir. Ayrıca bu haklardan biri ile birlikte tazminat da istenebilmektedir. Öte yandan tüketiciler, ayıplı mal veya hizmetin neden olduğu her türlü zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptirler.
2. Menfi Tespit Davaları ve Alacak Davaları
Uygulamada tüketicilerin satıcıya/sağlayıcıya karşı borcunun bulunmadığını tespit amacıyla tüketici mahkemelerinde menfi tespit davası açtıkları görülmektedir. Menfi tespit davasında davacı, davalının var olduğunu iddia ettiği bir hukuki ilişkinin bulunmadığının tespit edilmesini ister. Şartları gerçekleştiği takdirde tüketiciler abone sözleşmesinden kaynaklı alacak davaları, banka garanti sözleşmesinden kaynaklı alacak davaları gibi alacak davaları da açabilmektedir.
3. Uyarlama Davaları
Uyarlama, sözleşme kurulduğu zaman mevcut olan şartlarla sonradan ortaya çıkan şartların birbirine uymaması, şartların önemli ölçüde değişmesi halinde, dürüstlük kuralı gereği sözleşmenin değişen şartlara uydurulmasıdır. Sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasıyla edimler arasındaki denge yeniden kurulmuş olur. Bu husus, tüketici ve satıcı/sağlayıcı arasında kendiliğinden sağlanamazsa konu mahkemeye intikal ettirilmekte ve uyarlama davası açılmaktadır.
4. İfa Etmeme Nedeniyle Sorumluluk Davası
Satıcının/sağlayıcının mal ve hizmeti tüketiciye hiç veya gereği gibi ifa etmemesi durumunda açılabilen davalardır. Bu konuda TKHK’da özel bir düzenleme bulunmadığı için, Türk Borçlar Kanunu 96’ncı maddesi ve devamı maddelerine göre dava açılıp takip edilebilmektedir.
5. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Düzenlenen Sözleşmelerle İlgili Davalar
TKHK’daki sözleşmeleri çok çeşitlilik arz etmekte olup; satış, kapıdan satış, taksitle satış, paket tur, devre tatil, abonelik, konut finansman, tüketici kredisi sözleşmelerini örnek olarak verebiliriz. Tüketicileri koruyucu mahiyetteki bu sözleşmelerin genelinde tüketiciye cayma hakkı tanınmıştır. Böyle bir hakkı kullanmayan tüketiciler sözleşmeden dolayı uğradıkları zararları tazmin amacıyla tüketici mahkemesinde alacak ve tazminat davaları açabileceklerdir.
6. Tüketici Örgütleri Tarafından Açılabilecek Davalar
TKHK’da tüketici örgütlerine, münferit olmayan, yaygınlık arz eden durumlarda tüketicilerin haklarının korunması için tüketici mahkemelerinde dava açma hakkı tanınmıştır. Örneğin, satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması durumunda yasal düzenlemeler gereği tüketici örgütleri dava açabilmektedir.