Davalar & Makaleler

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNUNDA DÜZENLENEN SÖZLEŞME TÜRLERİ

07 Temmuz 2024

Çalışmamızda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) düzenlenmiş olan sözleşme türlerine kısaca değinilmektedir. Ancak hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi geçerli olduğu için tarafların kanunda belirtilen sözleşmelerle bağlı kalmaksızın sözleşme yapma hürriyeti bulunduğunu da belirtmek gerekir. Bu çerçevede uygulamada birçok atipik sözleşme karşımıza çıkmaktadır.

1. Satış Sözleşmesi

Satış sözleşmesi, alıcının borçlandığı bir bedel karşılığında, satıcının bir malın mülkiyetini veya ekonomik değer taşıyan bir hakkı alıcıya geçirmeyi borçlandığı sözleşme türüdür. TBK. 207’nci maddesinde satış sözleşmesi şöyle tanımlanmıştır: “Satış sözleşmesi, satıcının satılanın zilyetlik veya mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.” Taşınır satışlarında zilyetliğin devri ile satış işlemi gerçekleşmiş sayılır ve satılanın yarar ve hasarı alıcıya geçer. Taşınmaz mallarda satışın geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerekir. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri de resmi şekilde düzenlenmek zorundadır. Önalım sözleşmesinin ise yazılı şekilde yapılması yeterlidir.

Günümüzde internetin yaygınlaşması nedeniyle yaygın olarak kullanılan bir sözleşme türüdür. Mesafeli satış sözleşmesi ile internet üzerindeki alışverişlerde, mal ve hizmetle ilgili detaylı bilgi ve iade ile cayma koşulları hakkında bilgiler verilirken, aynı zamanda alışveriş yaparken ve sonrasında ortaya çıkabilecek sorunları önlemek amaçlanmaktadır. İnternet ortamında e-ticarette satışın tamamlanması ancak alıcı tarafından mesafeli satış sözleşmesinin onaylanması ile okudum ve onaylıyorum bölümünün işaretlenmesi ile mümkündür.

2. Mal Değişim Sözleşmesi (Trampa)

Trampaya ilişkin düzenlemeler TBK. m.282 vd. yer almakta olup, trampa bir malın başka bir mal ile değiştirilmesi olarak tanımlamaktadır. Trampa tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Trampa sözleşmesinin konusu bir maldır. Bu mal taşınır ya da taşınmaz olabilir. Trampa konusu mal taşınır ise sözleşme malların zilyetliğinin teslimi ile yapılır. Şayet trampa konusu taşınmaz bir mal ise, trampa sözleşmesinin resmi senet biçiminde tapuda yapılması gerekir.

3. Bağışlama Sözleşmesi

Bağışlama sözleşmesi, bir kimsenin bir şeyin mülkiyetini karşılıksız olarak öbür tarafa geçirmesini öngören bir sözleşme türüdür. Bağışlanacak şey, taşınır veya taşınmaz bir mal veya ekonomik değer taşıyan bir hak olabilir. TBK’nın 286’ncı maddesinde bu hususta: “Fiil ehliyetine sahip olan herkes, eşler arasındaki mal rejiminden veya miras hukukundan doğan sınırlamalar saklı kalmak üzere bağışlama yapabilir” denilmektedir. Bağışlama elden bağışlama veya bağışlama vaadi sözleşmesiyle yapılabilir. Bağışlanan şey taşınır bir malsa elden teslimle, taşınmazsa tapu sicilinde yapılacak resmi işlemle bağışlama gerçekleşir. Şayet bağışlamayı izleyen bir yıl içinde başlatılmış bir yargılama sonucunda bağışlayanın savurganlığı yüzünden kısıtlanmasına karar verilirse, o bağışlama mahkemece iptal edilebilir.

4. Kullanım Ödüncü Sözleşmesi

TBK. m.379 vd. düzenleme bulan bu sözleşme türü, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği bir sözleşme türüdür. Ödünç alan, ödünç konusu şeyi sözleşmede kararlaştırılan şekilde kullanmak zorundadır. Ödünç alan ödünç aldığı malı başkasına kullandıramaz. Bu durumlara aykırı davranışlardan ve beklenmedik hallerden ortaya bir zarar ortaya çıkarsa ödünç alan bunu tazminle yükümlüdür. Sorumluluktan kurtulabilmesi için, bu hükümlere uysaydı bile zararın doğacağını ispat etmesi gerekir.

5. Tüketim Ödüncü Sözleşmesi

TBK. m.386 vd. düzenleme bulan tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda bir şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşme türüdür. Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmelerinde aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça faiz istenemez. Ticari nitelikteki ödünç sözleşmelerinde ise, taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istemek mümkündür.

6. Kira Sözleşmesi

TBK. m.299 vd. yer alan kira sözleşmesi, bir bedel karşılığında bir malı veya bir hakkı kullanma imkanı sağlayan sözleşme çeşididir. Kiralanacak mal taşınır veya taşınmaz olabilir. Şayet kiralanacak olan bir haksa, bu hakkın kullanmaya veya kazanç elde etmeye uygun bir hak olması gerekir. Kira sözleşmeleri; adi kira sözleşmesi ve hasılat kira sözleşmesi şeklinde düzenlenebilmektedir. Konut ve çatılı işyeri kiralarına da Kanun’un 339 vd. geniş bir şekilde yer verilmiştir.

Adi kira sözleşmesinde, kiralayan belli bir malın kullanılmasını bedel karşılığında kiracıya bırakmayı borçlanır. Bu sözleşme türü için şekil şartı öngörülmemiştir. Yazılı veya sözlü adi kira sözleşmesi yapmak mümkündür. Ancak olası bir ihtilaf halinde ispat kolaylığı açısından adi kira sözleşmesinin yazılı yapılmış olması önemlidir. Hasılat kira sözleşmesi, kiralayanın işletilerek ürün veya kazanç elde edilmesine elverişli bir malın veya bir miktar paranın ya da ekonomik değer taşıyan bir hakkın kullanımı ile işletimini ve işletme sonucu elde edilecek ürünü veya kazancı hasılat kiracısına bırakmayı, bunun karşılığında da kiracının bir bedel ödemeyi borçlandığı kira sözleşmesidir. Hasılat sözleşmesi de yazılı veya sözlü yapılabilir.

7. Hizmet Sözleşmesi

TBK. m.393’te yer alan hizmet sözleşmesi, bir tarafın ücret ödemesi karşılığında diğer tarafın hizmet vermeyi borçlandığı sözleşme çeşididir. Hizmet sözleşmesi, ücret ödeyerek başkasını çalıştıran ile ücret karşılığı çalışan arasındaki hukuksal ilişkidir. Hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça özel bir şekle bağlı değildir. Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar hüküm ve sonuç doğurur.

8. Evde Hizmet Sözleşmesi

Evde hizmet sözleşmesi TBK.’nun m.461 ila 469’uncu maddeleri arasında düzenleme bulmakta olup; işverenin verdiği işi, işçinin kendi evinde veya belirleyeceği başka bir yerde, bizzat veya aile bireyleriyle bir ücret karşılığında görmeyi üstlendiği sözleşme çeşididir. Bu sözleşme türünde işveren, işçiye her yeni iş verişinde genel çalışma koşulları dışında kalan ve o işe özgü özellikleri bildirir. Gerekiyorsa işçi tarafından sağlanacak malzemeyi, bu malzemenin sağlanması için kendisine ne kadar ödemede bulunacağını ve iş için ödeyeceği ücreti de işçiye yazılı olarak bildirir.

9. Eser Sözleşmesi

Eser, bedensel veya düşünsel yanı ağır basan türden emek harcayarak, gerekli araç ve malzemeyi kullanarak meydana getirilen somut bir neticedir. Eseri meydana getirene eser sahibi (yüklenici), bedel ödemeyi borçlanan tarafa ise iş sahibi denir. TBK. 470 vd. düzenleme bulan eser sözleşmesi, bir bedel karşılığında eser meydana getirmeyi borçlanan yüklenici ile bunun karşılığında bir bedel ödemeyi borçlanan iş sahibi arasındaki sözleşme çeşididir. Söz konusu sözleşme bir şekle bağlı değildir. Alacaklı tarafından borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinden doğacak bir menfaat bulunmadıkça, borçlu borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir. Ancak alacaklı için borçlunun kişisel nitelikleri önem taşıyorsa ya da kişisel beceri ve tecrübenin ön planda olduğu bir iş üstlenilmişse borcun borçlu tarafından şahsen ifa edilmesi gerekmektedir.

10. Yayım Sözleşmesi

TBK. m.470’de tanımı yapılan yayım sözleşmesi, bir fikir ve sanat eseri sahibinin veya halefinin, o eseri yayımlanmak üzere yayımcıya bırakmayı, yayımcının da o eseri çoğaltarak yayımlanmayı üstlendiği bir sözleşme türüdür. Yayım sözleşmesiyle eser sahibinin hakları, sözleşmenin ifasının gerektirdiği ölçüde ve süreyle yayımcıya geçer. Yayım sözleşmesinin yazılı yapılması gerekir.

11. Vekalet Sözleşmesi

Vekalet veren ile vekil arasında kurulan ve vekil tarafından vekalet verenin menfaatine ve iradesine uygun bir sonuca yönelik iş görme sorumluluğunun üstlenildiği sözleşmelere vekalet sözleşmesi denir. Vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler TBK. m.502 ila 514’üncü maddeleri arasında yer almaktadır.

Vekalet sözleşmesinin yapılması herhangi bir şekle tabi değildir. Vekalet sözleşmesi tarafların açık veya zımni irade beyanlarıyla kurulabilmesi mümkündür. Hatta vekalet sözleşmesi tarafların açık irade beyanlarıyla kurulmamış olsa bile, şayet vekalet veren vekilin yaptığı işlere ses çıkarmayıp sonrasında da icazet verirse, taraflar arasında bir vekalet ilişkisi ortaya çıkabilir. Vekaletin kapsamı açıkça sözleşmede gösterilmemişse, görülecek işin mahiyetine göre belirlenir. Vekil özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez.

12. Saklama Sözleşmesi

Bir şeyi korumak ve saklamak üzere bırakılanla onu teslim alan arasında kurulan hukuki ilişkiye saklama sözleşmesi denilir. Saklama sözleşmesi yazılı veya sözlü olarak yapılabilmektedir. Saklama sözleşmesinde süre kararlaştırılmışsa saklayan o süre bitmeden saklananı geri veremez. Fakat saklatan zaman emaneti geri isteyebilir. Saklama sözleşmesine ilişkin hükümler TBK. m.461 vd. yer almaktadır.

13. Kefalet Sözleşmesi

Kefalet sözleşmesi TBK. m.581 ila m.693’üncü arasında ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, bir borcun ödenmesini güvenceye almak amacıyla kurulan, gerektiğinde üçüncü kişinin yani asıl borçlu dışında kefil olan kişinin borcu ödemeyi yüklendiği sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Bu sözleşmenin geçerliği için; ortada kefaleti gerektirir bir borç ilişkisinin olması gerekir. Bunun yanı sıra öncelikle kefilin kefil olmayı kabul ettiğini yazılı olarak belirtmesi gerekir. Bu metinde borçlunun kim olduğu ve kefilin sorumlu olduğu azami borç miktarı açıkça belirtilmiş olmalıdır. Kefil borcu ödemek zorunda kalırsa, alacaklıya ödediği borç tutarı kadar asıl borçludan alacaklı hale gelecektir.

14. Kredi Sözleşmesi

Kredi sözleşmesi, kredi açan tarafın kredi alana belli bir sınırı aşmamak şartıyla kredi vermeyi borçlandığı ve karşılığında faizle komisyon aldığı sözleşme türüdür. Kredi sözleşmeleri yazılı olarak yapılır. Uygulamada kredi sözleşmelerinin bankalar ile tacirler arasında yapıldığı görülmektedir.

15. Simsarlık Sözleşmesi

Simsar, karşılıklı çıkarları olan kişileri bir araya getiren, bu kişilere aracılık eden ve yaptığı bu işten dolayı bir komisyon alan kişidir. Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulabilmesi imkanını hazırlanması ve sözleşmenin kurulması halinde de ücrete hak kazandığı sözleşme türüdür. TBK. m.520 vd. yer alan simsarlık sözleşmesinde esas itibariyle vekalet sözleşmesindeki hükümler uygulanır.

16. Komisyon Sözleşmesi

Alım ve satım komisyonculuğu sözleşmesi, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınır malların alım ve satımını üstlendiği sözleşme türüdür. Komisyoncu, ücretinin ödenmesini kendisine verilen işi yapınca isteyebileceği gibi, işin yapılmaması vekalet verenin bir kusurundan kaynaklanmışsa da ücret isteyebilir. TBK. m.520 vd. hükümlerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

17. Adi Ortaklık Sözleşmesi

TBK. m.620’de ifade edildiği üzere, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca varmak için birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme çeşidine adi ortaklık sözleşmesi denilmektedir. Her ortak, kararlaştırıldığı şekilde para, alacak, belirli bir mal veya emek koyarak adi ortaklığa katılabilir. Kiminin parası, kiminin emeği denildiği gibi önemli olan aralarındaki anlaşmadır. Her ortağın kar ve zarardaki payı sözleşme ile kararlaştırılabilir. Kararlaştırılmamışsa sorumluluk eşittir. Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılım payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir.

18. Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

TBK. m.611’de ifade edildiği üzere, bakım borçlusunun bakım alacaklısına ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir mal varlığını veya bazı mal varlığı değerlerini bakım borçlusuna devretme borcunu üstlendiği sözleşmelere ölünceye kadar bakma sözleşmesi denilmektedir. İki tarafa borç doğuran bir sözleşme türüdür. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi miras sözleşmesi şeklinde yapılmak zorundadır.

19. Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi

Ömür boyu gelir sözleşmesi, gelir borçlusunun gelir alacaklısına, içlerinden birinin veya üçüncü bir kişinin ömrü boyunca belirli dönemsel edimlerde bulunmayı üstlendiği sözleşme çeşididir. Bu sözleşme türünün yazılı olarak yapılması gerekir. TBK. m.607 ila m.610 arasında düzenleme bulmuştur.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019