Davalar & Makaleler

HUKUK MAHKEMELERİNİN YAPISI VE YARGILAMA SÜRECİ

21 Haziran 2024

Hukuk mahkemeleri, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun uyarınca her il merkezinde ve gerekli görülen ilçe merkezlerinde Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığı’nca kurulmaktadır. Hukuk mahkemeleri kapsamına; asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemeleri, aile mahkemeleri, asliye ticaret mahkemeleri, iş mahkemeleri, kadastro mahkemeleri, tüketici mahkemeleri, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ve icra mahkemeleri girmektedir.

1. Asliye Hukuk Mahkemeleri

Asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu yönüyle asliye hukuk mahkemeleri, özel hukuk uyuşmazlıklarına bakmakla görevli asıl mahkemelerdir diyebiliriz. Asliye hukuk mahkemeleri tek hakimlidir ve her yargı çevresinde kurulması zorunludur.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 2’nci maddesinde, asliye hukuk mahkemelerinin görevi: “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” şeklinde belirtilmiştir.

Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemelerince bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemelerinde görülecektir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda asliye hukuk mahkemelerinde açılacak davalarda, genel yetkili asliye hukuk mahkemesi, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinde bulunan asliye hukuk mahkemesidir.

Asliye hukuk mahkemelerinde görevsizlik kararı verilmesi halinde, mahkeme dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Re’sen görevli mahkemeye göndermez. Taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Bu bir hak düşürücü süredir. Hak düşürücü süre içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemişse, görevsizlik kararı veren asliye hukuk mahkemesi davanın açılmamış sayılmasına karar verecektir.

Asliye hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf mahkemesine başvuru yapılarak, verilen kararın hem hukuki açıdan hem de maddi olaylar açısından yeniden değerlendirilmesi istenebilir. İstinafa başvurusu süresi, asliye hukuk mahkemesi kararının taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftadır. İstinaf başvurusu, kararı aleyhine başvuru yapılan asliye hukuk mahkemesine istinaf dilekçesi verilerek yapılır. Belli bir miktarın altındaki mal varlığı ile ilgili davalar istinafa taşınamayacaktır.

Asliye hukuk mahkemesi kararları, istinaf mahkemesi kararı sonrası istenirse temyize de taşınabilecektir. Bunun için dava konusunun değerinin belli bir miktarın üstünde olması gerekmektedir. Örneğin, 2024 yılı için temyiz başvuru sınırı, 378.290 TL olarak belirlenmiştir.

2. Sulh Hukuk Mahkemeleri

Sulh hukuk mahkemeleri, belirli özel hukuk davalarına bakmak üzere kurulmuştur. Bu nedenle özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülecektir.

Genel yetki kuralı gereğince, genel yetkili sulh hukuk mahkemesi, davalının yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesidir.

Sulh hukuk mahkemelerinin görevlerini genel olarak şöyle belirtebiliriz;

  • Arabuluculuk faaliyeti neticesinde tanzim edilen anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi,
  • Arabuluculuk bürosunun yetkisine yapılan itiraz hakkında karar vermek,
  • Arabuluculuk bürosunun olmadığı yerlerde, büronun görevinin sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürünce yerine getirilmesi,
  • Kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar, (Kira tespiti ve kira bedelinin arttırılması davaları)
  • Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar,
  • Taşınır ve taşınmaz mallarda zilyetliğin korunmasına yönelik davaları ile terekede ihtiyati tedbir davaları,
  • Vesayet ve kayyım davaları, çocuk mallarının korunması davası,
  • Çekişmesiz yargı işleri ile başta Hukuk Muhakemeleri Kanunu olmak üzere diğer kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevli addedildiği davalar.

Sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf mahkemesine başvurulabilir. İstinaf, sulh hukuk mahkemesi tarafından verilen kararı hem hukuki açıdan hem de maddi olaylar yönünden inceleyip karara bağlar. İstinafa kararın tebliğinden itibaren iki hafta içince başvurulmak zorundadır. Kural olarak, sulh hukuk mahkemesi kararları ile ilgili verilen istinaf mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz.

3. Aile Mahkemeleri

Aile mahkemeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun aile hukukuna ilişkin ikinci kitabında yer alan tüm konulara bakar. Bunlar; boşanma, ayrılık, evlilik, nişanlılık, evlatlık, nafaka, velayet ve aile hukukunu ilgilendiren yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi gibi konulardır. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde bu konulara Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesince bakılır.

Aile mahkemesi kararlarına karşı istinafa başvurulabildiği gibi akabinde temyiz başvurusu da yapılabilmektedir. İstinaf kanun yoluna başvuru süresi, aile mahkemesinin kararının taraflara tebliği günden itibaren iki haftadır.

4. Asliye Ticaret Mahkemeleri

Kural olarak asliye ticaret mahkemeleri tek hakimli olup, bazı hallerde üç kişilik hâkim heyeti davaya bakmaktadır. Heyet halinde karar bağlanması gereken davalara örnek olarak şunları söyleyebiliriz:

  • İflas, iflasın ertelenmesi, iflasın kaldırılması, konkordatodan kaynaklanan davalar,
  • Şirket ve kooperatif hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davaları ile yönetim ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline, geçici organ atanmasına ilişkin davalar,
  • Milletlerarası Tahkim Kanunu’na göre yapılan tahkim yargılanmasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, hakemlerin seçim ve reddine yönelik davalar, yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalar vd.

Asliye ticaret mahkemesi kararlarına karşı hem istinafa hem de temyize başvurulabilir. Başvuru süresi kararın tebliğinden itibaren iki haftadır.

5. İş Mahkemeleri

İş mahkemeleri 1950’de 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile kurulmuştur. Zamanla iş uyuşmazlıklarının artması ile 12 Ekim 2017 tarihinde 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu yürürlüğe girmiş ve 5521 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Birçok yerde iş mahkemesi yoktur. Buralardaki iş davalarına asliye hukuk mahkemelerinde bakılmaktadır.

İş mahkemelerinde yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzelkişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile iş ve işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı birden fazla ise, bunların birinin yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabilecektir.

İş mahkemeleri, işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasındaki iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlıkların çözümü ile görevlidir. Ayrıca gemi adamları ile gazetecilerin iş ilişkisi nedeniyle açtıkları her türlü davada da iş mahkemeleri görevlidir. İşçinin kıdem tazminatı alacağı davaları, ücret alacağı, iş kazalarından doğacak tazminat davaları, işe iade davalarına da iş mahkemeleri bakmakla yükümlüdür. Ayrıca SGK’nın ve Türkiye İş Kurumu’nun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara da bu mahkemelerde bakılmaktadır.

İş mahkemesi kararlarına karşı sırasıyla hem istinafa hem de temyize başvurulabilir. Süre tebliğ tarihinden itibaren iki haftadır.

6. Kadastro Mahkemeleri

Kadastro mahkemeleri, asliye hukuk mahkemesi sıfatına haiz özel mahkemelerdendir. Kadastro işlemlerden doğan uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmak için 3402 sayılı Kadastro Kanunu 24’üncü maddesi uyarınca kurulmuşlardır. Ayrıca kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözebileceği gibi, istek üzerine veraset ilamı belgesi verebilir.

7. Tüketici Mahkemeleri

Tüketicilerin haklarının korunması amacıyla kurulmuş mahkemelerdir. 27.04.2014’te yürürlüğe giren ve halen yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketici mahkemelerine ilişkin ayrıntılı hükümler mevcuttur.

Tüketici mahkemeleri, sözleşmenin taraflarından birinin mutlaka tüketici olduğu davalara bakmakla görevlidir. Bu nedenle, bir mal veya hizmetin kişisel ihtiyaçları dışında belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma gibi mesleki ve ticari amaçlarla alan kişiler tüketici olarak kabul edilmemekte ve bu konudaki davalara genel mahkemelerde bakılmaktadır.

Tüketici mahkemesinde doğrudan dava açılabilmesi için, uyuşmazlık konusu şeyin parasal değerinin belli bir miktarı aşması gerekir. Şayet uyuşmazlık, tüketici mahkemesinin görev sınırlarının altındaysa, öncelikle tüketici hakem heyetine başvurulması gerekir. Bu sınır 6502 sayılı Kanun gereği her yıl yenilenmektedir.

Tüketici mahkemesi kararlarına karşı istinafa ve temyiz merciine başvurmak mümkündür. Bu süre tüketici mahkemesinin kararının tebliğinden itibaren iki haftadır.

8. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

Fikri ve sınai haklara ilişkin davaların daha hızlı ve uzmanlaşmış mahkemeler tarafından yürütülmesi amacı ile İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurulup faaliyete geçmiş olan fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri, 5846 sayılı Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Haksız rekabete dayalı olarak açılan davalar ticaret mahkemelerinde görülmektedir.

Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin olmadığı yerlerde bu davalara asliye hukuk mahkemelerinde bakılır.

9. İcra Hukuk Mahkemeleri

İcra hukuk mahkemeleri, icra-iflas dairelerini denetlemek ve icra-iflas hukukundan doğan bazı işlere bakmak üzere oluşturulmuş, özel görevli, tek hakimli ve özel nitelikli bir ilk derece mahkemesidir. İcra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetlerle, itirazların incelenmesi bu mahkemenin görevlerindendir.

Ayrı bir icra hukuk mahkemesi bulunmayan yerlerde bu göreve asliye hukuk mahkemelerince bakılmaktadır.

İcra mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır. İcra mahkemesine arz edilen hususlar ivedi işlerden sayılır. Bu nedenle icra mahkemelerindeki dava ve işler adli tatilde de görülür.

Bu mahkemelerde kural olarak belgeler üzerinde inceleme yapılır. İcra mahkemesin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde değildir. İcra mahkemesinin ihalenin feshi davası, istihkak davası gibi davalar sonucunda verdiği kararlar istisnai olarak kesin hüküm niteliğindedir. İcra mahkemesinin takip hukukuna ilişkin kararları sadece takip hukuk bakımından kesin hüküm teşkil ederler.

İcra hukuk mahkemelerinin kararlarına karşı istinafa başvurma süresi kararın tefhim ve tebliğinden itibaren 10 gündür. Belli bir parasal sınırı aşan kararlara karşı istinaf sonrası temyize de başvurulabilir.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019