FİNANSAL SİSTEMLERE İLİŞKİN HUKUKİ DÜZENLEMELER

15 Haziran 2024
A. Finansal Sistem Kavramı
Finansal sistem, tasarruf sahipleri ile kaynak ihtiyacı olan taraflar arasındaki alışverişi sağlayan kurumlar, tasarruf, yatırım, finansman araçları ve bunları düzenleyen kurallardan oluşan yapıya denilmektedir. Türkiye’de finansal sistem, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlardan oluşmaktadır.
Kredi kuruluşları, mevduat ve katılım bankalarını kapsamaktadır.
Finans kuruluşları, sigortacılık, bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunan kuruluşları, Bankacılık Kanunu’nda yer alan faaliyet konularından en az birini yürütmek üzere kurulan kuruluşları, kalkınma ve yatırım bankalarını ve finansal holding şirketlerini içermektedir.
Finansal sistemi düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar, T.C. Merkez Bankası (TCMB), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’dur. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı da söz konusu kuruluşların ilgili olduğu otorite olarak sistemde yer almaktadır. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilişkilendirilen “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” da finansal sistemi düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar arasında yer almaktadır.
TCMB Kanunu’nda finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri alma ve mali piyasaları izleme Merkez Bankası’nın temel görevleri arasında yer almaktadır. Ayrıca 6493 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle, ödeme sistemi işletmecilerinin yanında ödeme kuruluşları ile e-para kuruluşlarının faaliyet izinleri ile denetimi TCMB’ ye verilmiştir.
30 Haziran 2000 tarihinde faaliyete geçen BDDK ise, kredi kuruluşları ve finansal kuruluş sayılan kalkınma ve yatırım bankaları ile finansal kiralama, faktöring ve tüketici finansman şirketlerini denetlemektedir. Bankacılık sektörünün etkinliğini ve rekabet kabiliyetini arttırmak, sektöre güveni kalıcı kılmak, sektörün ekonomi üzerinde yaratabileceği zararları asgariye indirmek, sektörün dayanıklılığını geliştirmek ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak BDDK’nın başlıca görevlerindendir.
SPK ise, sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışması ve tasarruf sahiplerinin, yani yatırımcıların hak ve yararlarının korunması amacıyla 1981 yılında kurulmuş Türkiye’nin ilk düzenleyici ve denetleyici kuruludur. Sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması SPK’nın başlıca görevleridir.
Finansal piyasalar kavramı ile fon arz edenlerle fon talep edenlerin karşı karşıya gelerek işlem yaptıkları, alışverişte bulundukları pazar yerleri kastedilmektedir. Finansal piyasalarda taraflar doğrudan doğruya karşı karşıya gelmek yerine birtakım aracılar ve yatırım araçları vasıtasıyla işlemlerini gerçekleştirirler. Finansal piyasalar değişik ölçütlere göre sınıflandırılmaktadır. Vadesi bir yılın altında olan finansal araçların el değiştirdiği piyasa, para piyasasıdır. Bunun temel aktörleri bankalardır. Bir yıldan uzun vadeli finansal araçların el değiştirdiği piyasalar ise sermaye piyasalarıdır. Bu piyasaların temel aktörleri yine bankalar ve sermaye piyasası aracı kuruluşlarıdır.
B. Finansal Sisteme İlişkin Temel Kanuni Düzenlemeler
Serbest piyasa ekonomisinden söz edilmekle birlikte ekonomik ve finansal alana ilişkin düzenlemelerin yaygınlığı dikkat çekmektedir. Bunun nedeni hiç şüphesiz, serbest piyasa ekonomisinin de belli kurallar çerçevesinde cereyan ediyor oluşudur.
Bu konuya ilişkin en temel hüküm Anayasamızın 167’nci maddesindeki; “Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler” hükmüdür.
Anayasanın bu temel hükmü kapsamında yapılan düzenlemelerin başında 1211 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu” gelmektedir. TCMB, ülkemizde banknot dolaşıma çıkarma imtiyazına sahip anonim şirket statüsünde bir tüzel kişiliğe sahiptir. Merkez Bankası’nın en önemli görevi, dolaşıma çıkardığı paranın istikrarını sağlamaktır. Böylece fiyat istikrarı da sağlanmaktadır. TCMB bu görevini yaparken bazen uyulması zorunlu tek taraflı kararlar alabilirken, bazen de piyasadaki paranın hacmini kontrol etmeyi amaçlayan özel hukuk karakterli kredi işlemleri yapar.
- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu
- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu
- 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun
- 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
- 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
- 5941 sayılı Çek Kanunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gibi kanunlar da finansal alana ilişkin düzenlemeler içermektedir.
Finansal piyasalarda ortaya çıkan uyuşmazlıklar çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirir niteliktedir. Yaşanan uyuşmazlıkların çözümünde mahkemeler nezdinde yargı yolunun yanı sıra alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden yararlanılması yaygındır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 3’üncü maddesine göre de, bankalar ile tüketiciler arasında bankacılık hizmetinden kaynaklı her türlü ilişki bu kanun kapsamına alınmıştır. Bu çerçevede yaşanan tüketici uyuşmazlıklarının Tüketici Hakem Heyeti nezdinde ve arabuluculuk yoluyla çözümü mümkündür. Uyuşmazlıklarla ilgili finansal kuruluşa itiraz başvurusu ile başlayan bir süreç geliştirilerek çözümün kısa sürede sağlanması amaçlanmıştır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndaki hüküm gereği bankaların atamak zorunda olduğu “Tüketici İşleri Koordinasyon Görevlisi”nden yararlanılarak bankalar ile bireysel müşteriler arasındaki ihtilafların zamanında ve etkin çözümü amaçlanmıştır. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) nezdinde oluşturulan “Bireysel Müşteri Hakem Heyeti” nden yararlanılarak yine bankalar ile bireysel müşteriler arasındaki anlaşmazlıkların adil çözümü amaçlanmıştır. Ayrıca Türkiye Katılım Bankaları Birliği Danışma Kurulu, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Müşteri Uyuşmazlıkları Hakem Heyeti gibi yapılar, finansal uyuşmazlıklarda alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerindendir.