Davalar & Makaleler

ANAYASA MAHKEMESİ’NDE AÇILABİLEN DAVALAR HANGİLERİDİR?"

30 Temmuz 2019

Anayasa, devleti kuran ve kişilerin temel hak ve hürriyetlerini belirleyen en üst hukuk metnidir. Anayasa Mahkemesi ise anayasaya uygunluk denetimini yapan mercidir. Anayasaya uygunluk denetimi yolları iptal davası, itiraz yolu ve bireysel başvurudur.

1. İptal Davası

Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’nde doğrudan doğruya açılan davaya iptal davası denmektedir (Anayasa m.150).

İptal davası açma yetkisi ise sadece Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. Dolayısıyla vatandaşların kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptal davası açması mümkün değildir.

İptal davası açma süresi iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak 60 gündür. Şekil bakımından anayasaya aykırılık iddiasıyla açılacak iptal davalarında ise bu süre 10 gündür.

2. İtiraz Yolu

Bakılmakta olan bir davada mahkeme, davaya uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerinin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varırsa veya taraflardan birinin bu yöndeki iddiası ciddi görürse anayasaya aykırılık iddiasıyla dosyayı Anayasa Mahkemesine gönderir (Anayasa 152).

İtiraz yoluyla anayasaya uygunluk denetiminde, anayasaya aykırılık iddiasını ya mahkeme kendiliğinden ya da davanın taraflarının talebinin ciddi nitelik taşıması halinde Anayasa Mahkemesine başvurmaktadır. Dolayısıyla taraflar, davalarında anayasaya aykırı olduğunu düşündükleri hükümlerin Anayasaya uygunluk denetimin yapılması talebiyle davanın görüldüğü mahkemeye başvurabilirler. Mahkemenin bu talebi reddetmesi halinde bu karar ancak esasa ilişkin kararla birlikte üst mahkemeye götürülebilir.

İtiraz yoluna gidilmesi halinde dava durdurulur. Aynı zamanda ilgili mahkemede aynı konuda başka davalar da varsa o davalar da durur( 6216 s. Kanun m. 41/2). Anayasa Mahkemesi işin kendisine gelmesinde itibaren 5 ay içinde karar vermezse ilgili mahkeme mevcut hükümlere uygun olarak davaya devam eder. Anayasa Mahkemesi kararı mahkemenin esas hakkındaki kararı kesinleşmeden gelirse, mahkeme davayı Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda sonuçlandırır.

Hakkında itiraz yoluna başvurulmuş bir hükme ilişkin talep Anayasa Mahkemesince esastan reddedilmişse, o hükme karşı ret kararının yayımlanmasından itibaren 10 yıl geçmedikçe itiraz yoluna karşı başvurulamaz. 10 yıllık süre sadece itiraz yolu için öngörülmüştür. Dolayısıyla iptal davasının açılmış olması itiraz yoluna başvurmayı engellemez.

3. Bireysel Başvuru

Bireysel başvuru yolu, 2010 anayasa değişiklikleri ile hukukumuza girmiştir. Bireysel başvuru yolu kişilere doğrudan Anayasa Mahkemesinde dava açmasına imkân veren tek yoldur. Bireysel başvuru yolu, kişilerin anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurmasıdır (Anayasa m.148/3).

Bireysel Başvurunun Şartları

Bireysel başvurun yapılabilmesi için gerek anayasada gerekse 6216 sayılı kanunda çeşitli şartlar öngörülmüştür. Bu düzenlemelere göre bireysel başvuru yapılabilmesi için aşağıdaki şartlar gerçekleştirilmelidir.

  1. İhlal edilen hak Anayasa ve AİHS kapsamında olmalı
  2. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için ihlal edilen hakkın Anayasa ve AİHS kapsamında korunan bir hak olması gereklidir. Dolayısıyla Anayasada yer alan tüm haklar için bireysel başvuruda bulunmak mümkün değildir. Ülkemizin taraf olduğu AİHS ek protokolleri de bu koruma kapsamındadır.

    Bu haklar şunlardır:

    • Yaşama hakkı (AİHS m. 2)
    • İşkence ve kötü muamele yasağı (AİHS m. 3)
    • Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı (AİHS m. 4)
    • Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı (AİHS m. 5)
    • Adil yargılanma hakkı (AİHS m. 6)
    • Suç ve cezaların kanuniliği (AİHS m. 7)
    • Özel yaşama, aile yaşamına, konut ve haberleşme hürriyetine saygı hakkı (AİHS m. 8)
    • Düşünce, ifade, din ve vicdan hürriyeti (AİHS m. 9-10)
    • Toplantı ve örgütlenme hürriyeti (AİHS m. 11)
    • Evlenme ve aile kurma hakkı (AİHS m. 12)
    • Etkili başvuru hakkı (AİHS m. 13)
    • Ayrımcılık yasağı (AİHS m. 14)
    • Mülkiyet hakkı (1. Ek Protokol m.1)
    • Eğitim ve öğrenim hakkı (1. Ek Protokol m.2)
    • Serbest seçim hakkı (1. Ek Protokol m.3)
  3. İhlal kamu gücü tarafından yapılmış olmalı
  4. Yapılan ihlal kamu gücünden yani devletten kaynaklanmalıdır. İhlal; işlem, eylem veya ihmali kapsamaktadır. Devletin işlem ve eylemlerinin yanında bir şey yapmaktan kaçınması da hak ihlalini doğurur.

  5. Bireysel başvuru hakkına sahip olunmalı
  6. Bireysel başvuru yapma hakkına ihlalden etkilenen herkes sahiptir. Özel hukuk tüzel kişileri (dernek, vakıf, şirket vb.) sadece tüzel kişiliğe ilişkin hakların ihlali halinde başvuruda bulunabilirler. Kamu tüzel kişileri ise bireysel başvuruda bulunamaz.

    Bireysel başvuru hakkına yabancılar da sahiptir. Yabancılar sadece Türk vatandaşlarına tanınan haklarda başvuru yapamaz.

  7. Olağan kanun yolları tüketilmeli
  8. Bireysel başvuru yolu başvurulabilecek son çare olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle ihlale neden olduğu ileri sürülen işleme karşı kanunla öngörülen idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gereklidir.

    Başvurulması gereken idari merciler kanunla başvurulması zorunlu kılınan idari mercilerdir. Başvurulması kişinin takdirine bağlı olan yolların tüketilmesi gerekmez (kamu denetçiliği gibi).

    Yargı açısından kanun yolları ise olağan kanun yolları yani istinaf, temyiz veya karar düzeltmedir.

    Kanun yollarının hak ihlalini giderecek nitelikte olmalıdır. Bu yolların etkili olması gereklidir. (AYM, No:2012/239, 2/7/2013)

  9. Başvuru süresinde yapılmalı
  10. Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren 30 içinde yapılması gerekir( 6216 s. K. m.47/5). Eğer ihlal devam etmekte ise devam ettiği sürece başvuru yapılabilir.

    6216 sayılı Kanuna göre haklı bir mazereti bulunan kişiler bu durumun kalkmasında itibaren 15 gün içinde mazeretlerini belgelemek suretiyle bireysel başvuru yapabilirler. Mazeretin kabul edilip edilmeyeceği ise mahkemeye bırakılmıştır.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019