VAKFIN TESCİLİ VE TÜZEL KİŞİLİK KAZANMASI
30 Nisan 2024
A. Vakfın Tescili ve Tüzel Kişilik Kazanması
Vakıflar özel hukuk tüzel kişiliğine sahiptir. Ancak bunun için öncelikle vakfın tescilinin yapılması gerekmektedir. Zira bu husus, Türk Medeni Kanunu m.102’de: “Vakıf, yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanır” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Vakfeden, ölüme bağlı tasarrufta ilgililer, miras sözleşmesinin lehdarı ya da vasiyetnameyi açan sulh hukuk hâkimi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tescili talep edebilmektedir. Tüm bunlar vakfın resmi senedinin noterde düzenlenmesi sonrasında yapılabilmektedir. Zira noterdeki işlem, vakfı kurucu işlemdir. Noterdeki işlemle birlikte vakfeden, özgülediği mal varlığı üzerindeki tasarruf hakkını kaybetmektedir.
Tescile yetkili ve görevli mahkeme ise, vakfın yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesidir.
Tescil işlemlerinin ne şekilde yapılacağı ise Vakıflar Yönetmeliği’nin 7’nci maddesinde “Tescil ve mahkeme işlemleri” başlığıyla ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre;
“(1) Mahkeme, dosya üzerinde Genel Müdürlüğün görüşünü almak, gerekirse vakfedeni dinlemek ve bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle vakfın tesciline karar verir.
(2) Mahkeme, mal ve hakların korunması için gerekli önlemleri resen alır.
(3) Mahkeme, tescile veya tescil işleminin reddine ilişkin olarak verdiği kararı, resmi senetle birlikte Genel Müdürlüğe resen tebliğ eder.
(4) Tüzel kişilik kazanan vakıf, yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan, vakfeden ile vakfın adının, yerleşim yerinin, organlarının, amaç ve bu amaca özgülenen mal ve haklarının gösterildiği sicil defterine tescil edilir.
(5) Tescil kararı, başka bir mahkemece verilmiş ise ilgili belgelerle birlikte tescil için vakfın yerleşim yeri mahkemesine gönderilir.”
Yukarıda belirttiğimiz hususlara ek olarak şunu da belirtelim ki, şayet vakıf senedinin düzenlemesini takip eden üç ay içinde vakfedenin veya ölümü halinde mirasçılarından birisi tarafından tescil talebinde bulunulmamış ise veya vakfeden tüzel kişiliğe haiz olup da bu süre içinde sona ermişse, vakfın tescili hususundaki başvuruyu Vakıflar Genel Müdürlüğü yapar. Resmi Gazete’de tescil ilanı ile birlikte de tüzel kişilik kazanan vakıf, üçüncü kişiler nezdinde de tanınmış ve aleniyet kazanmış olur.
Önemle belirtelim ki tesciline karar verilen vakıf, vakfın yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil edilir ve böylece tüzel kişilik kazanır. Ayrıca mahkemenin bildirimi üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde tutulan merkezi sicile de kaydolunur. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce kaydolunan vakıf Resmi Gazetede ilan olunur.
Türk hukukunda vakıf kurmaktan dönme konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır, ancak vakfeden kişi isterse vakfın tesciline karar verilmeden önce vakıf kurmaktan dönebilecektir. Ölüme bağlı tasarruflarda ise, vakfeden kişi Türk Medeni Kanunu 542’nci madde bağlamında hem vasiyetnameden hem de miras sözleşmesinden dönebilecektir.
B. Tescille İlgili Temyiz Davaları
Gerek Türk Medeni Kanunu m.103, gerekse Vakıflar Yönetmeliği’nin 8’inci maddesi kapsamında; mahkemenin vakfın tesciline veya tescil işleminin reddine ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, başvuran ya da Genel Müdürlük tarafından temyiz yoluna gidilebilmektedir.
Vakfın resmi senedinin noterlikçe düzenlenmesiyle birlikte vakfın kurulduğunu, fakat tüzel kişilik kazanması için mahkemece tescil kararının verilmesi gerektiğini belirtmiştik. Bu nedenle açılacak dava şayet tescil kararından önce açılacaksa “vakfın kuruluşunun iptali”, tescil kararından sonra açılacaksa “vakfın tescilinin iptali” şeklinde talep edilmelidir. Davalı olarak ise tescil öncesi için açılan davada vakfeden, tescil sonrasındaki davada ise vakfın tüzel kişiliği gösterilmelidir.