DERNEKLERİN ORGANLARI VE ÇALIŞMA ESASLARI
01 Nisan 2024
Dernekler zorunlu organlar ve ihtiyari organlardan oluşur. Zorunlu organlar dernek tüzel kişiliğinin oluşumu için zorunlu iken, ihtiyari organlar kanuna ve ahlaka aykırı olmamak kaydıyla tamamen derneklerin istemine bırakılmış organlardır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 72’nci maddesinde derneğin zorunlu organları; genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu olarak açıkça belirtilmiştir.
A. GENEL KURUL
Genel kurul derneğin temel organı olup, kurucu üyeler ile sonradan derneğe katılan üyelerden oluşur. Genel kurul, derneğin en yetkili karar organıdır.
Genel kurulu, üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı verir; dernek organlarını seçer ve derneğin diğer bir organına verilmemiş olan işleri görür. Ayrıca derneğin diğer organlarını denetler ve onları haklı sebeplerle her zaman görevden alabilir. Görevden alma işlemine karşı diğer organların asliye hukuk mahkemesinde dava açma hakları bulunmaktadır.
Dernekler Yönetmeliği’nin 13’üncü maddesinde genel kurulun toplantı usulleri düzenlenmiştir. Buna göre, genel kurul; dernek tüzüğünde belli edilen zamanlarda olağan olarak toplanır. Olağan genel kurul toplantılarının en geç üç yılda bir yapılması zorunludur. Bu kanunda belirtilen azami süredir. Daha kısa dönemlerde genel kurul yapılması elbette ki daha yararlı olacaktır. Genel kurul olağan toplantılarına çağrı, yönetim kurulu tarafından yapılır.
Ayrıca yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine genel kurul otuz gün içinde olağanüstü toplanır. Olağanüstü toplantı çağrıları da yönetim kurulunca yapılır. Ancak yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmaktan imtina ederse, üyelerden birinin başvurusu üzerine sulh hukuk hâkimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.
Genel kurul, yönetim kurulunca en az on beş gün önceden toplantıya çağrılır. Bu amaçla toplantının günü, saati, yeri ve gündemi üyelere bildirilir. Bildirim yazılı olabileceği gibi, üyelerin elektronik posta adreslerine ya da iletişim numarasına mesaj göndermek şeklinde de olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli husus, üyelerin haberdar olması ile genel kurul tarihi arasında on beş günlük sürenin bulunmasıdır. Diğer bir deyişle, genel kurula on beş gün kala çağrıyı postaya vermek kanuna aykırılık teşkil eder.
Türk Medeni Kanunu’nun 78’inci maddesine göre, genel kurul toplantıları tüzükte aksine hüküm olmadıkça dernek merkezinin bulunduğu yerde yapılır. Genel kurul, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğu ile toplanır. Şayet tüzük değişikliği veya derneğin feshi söz konusu ise genel kurul üyelerin üçte ikisinin katılımıyla toplanır. Her iki durumda da çoğunluğun sağlanamaması durumunda toplantı ertelenir. İkinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak toplantıya katılan üye sayısının da yönetim ve denetim kurulları üye tamsayısının iki katından az olmaması gerekir. Bu arada genel kurul bir defadan fazla geri bırakılamaz. Bırakılırsa derneğin feshi gündeme gelebilir. Bunun istisnasını deprem, sel gibi bir mücbir sebebin var olması oluşturabilecektir.
Dernekler Yönetmeliği 15’inci maddesine göre genel kurulun toplantı usulü şöyledir:
Toplantıya katılma hakkı bulunan üyelerin bir listesi toplantı yerinde hazır bulundurulur. Üyeler listedeki adlarının karşısına imza koyarak toplantıya katılırlar. Girişte kimlik göstermeyenler ile listeyi imzalamayanlar ve genel kurula katılma hakkı bulunmayanlar oy kullanma hakkı olan üyelerinin bulunduğu yere alınmazlar. Ancak bu kişilerin genel kurulu izleme hakları vardır.
Toplantı için yeterli sayıya ulaşılmışsa toplantı yönetim kurulu başkanı veya başkanın görevlendireceği bir yönetim kurulu üyesi tarafından açılır. Yeterli sayı yoksa bu durum yönetim kurulunca bir tutanakla tespit edilir ve ikinci toplantı tarihi ilan edilir.
Açılıştan sonra toplantıyı yönetmek için bir divan başkanı ve yeteri kadar başkan vekili ile yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur. Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir. Genel kurul, gündemdeki konuların görüşülüp karara bağlanmasıyla sonuçlanır. Genel kurulda her üyenin şahsen oy kullanması bir yasal zorunluluktur. Toplantı sonunda görüşülen konular ve alınan kararlar bir tutanağa yazılır, divan başkanı ve yazmanlar tarafından imzalanan tutanak dernek yönetim kuruluna teslim edilir.
Mahkemece derneğe kayyım atanması durumunda yönetim kurulunca yapılacak işler kayyım atanan kişiler tarafından yapılır. Toplantılara hükümet komiseri katılımı uygulamasına Türk Medeni Kanunu 79’uncu maddede 2004’te yapılan değişiklikle son verilmiştir.
Elektronik Ortamda Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Toplanması
5253 sayılı Dernekler Kanunu Ek Madde 2’ye göre; Dernekler Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’nda derneklerle ilgili yapılması istenen her türlü kayıt ile iş ve işlem elektronik ortamda da yapılabilir. Dernekler elektronik ortamda yapılacak genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarını Bakanlık Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından uygun görülüp onaylanan elektronik sistemler üzerinden yapabilirler. Bu şekilde işlenecek veriler, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre yapılır ve saklanır.
Türk Medeni Kanunu 81’inci maddesine göre, genel kurul kararları, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla alınır. Tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları ancak toplantıya katılanların üçte iki çoğunluğuyla alınabilir. TMK 82’nci maddesine göre de hiçbir dernek üyesi, dernek ile kendisi, eşi, üstsoyu ve altsoyu arasındaki bir hukuki işlem veya uyuşmazlık konusunda alınması gereken kararlarda oy kullanamaz. Bu husus tüzel kişi adına oy kullanacak kişi hakkında da geçerlidir.
Genel kurul kararlarının iptali hususu Türk Medeni Kanunu 83’üncü maddesinde şöyle düzenlenmiştir:
“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye ise kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.
Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.
Genel kurul kararlarının yokluk veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”
Dernekler Kanunu 23’üncü maddesine göre, dernekler genel kurulu izleyen otuz gün içinde yönetim kurulu, denetim kurulu ve derneğin diğer organlarına seçilen asıl ve yedek üyeleri bildirmek zorundadır. Ayrıca üyeliğe kabul edilenler ile üyeliği sona erenlerin adını, soyadını, doğum tarihini ve kimlik numarasını kabul edilme ve sona erme tarihinden itibaren kırk beş gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerdeki Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü/Şefliğine bildirmek zorundadır. Aynı şekilde “genel kurul sonuç bildirimi” ve her türlü tüzük değişiklikleri de otuz gün içinde bildirilmek zorundadır. Bu bildirimler dernek yönetim kurulu tarafından yapılır.
Ölüm, istifa, ihraç gibi nedenlerle dernek organlarındaki boşalmalar ve yapılan işlemler kırk beş gün içinde Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü Şefliğine bildirilmek mecburidir.
B. YÖNETİM KURULU
Derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu, beş asıl ve beş yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur. Türk Medeni Kanunu 84’üncü maddesine göre yönetim kurulu üye sayısı boşalmalar sebebiyle üye tamsayısının yarısının altına düşerse; genel kurul, kalan yönetim kurulu üyeleri veya denetim kurulu tarafından bir ay içinde toplantıya çağrılır. Çağrı yapılmazsa, üyelerden birinin istemi üzerine, sulh hukuk hâkimi üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.
Bu arada derneği temsil görevi, yönetim kurulunca üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye de verilebilir. Bu durum bir yetki devri olup, sorumluluk devri değildir. Yani her ne kadar yönetim kurulu bu iş için birini görevlendirse de sorumluluk yönetim kurulunda olmaya devam eder.
Dernek yönetim kurulunun önemli görevlerinden biri beyanname verme yükümlülüğüdür. Bu husus Dernekler Kanunu 19’uncu maddesinde şöyle düzenlenmiştir:
“Dernekler, yıl sonu itibariyle faaliyetlerini, gelir ve gider işlemlerinin sonuçlarını düzenleyecekleri beyanname ile her yıl Nisan ayı sonuna kadar mülki idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. Beyannamenin düzenlenmesine ilişkin esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir.”
Beyanname verme yükümlülüğüne ilişkin hususlar Dernekler Yönetmeliği’nin 83’üncü maddesinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Beyannameler valiliklerce incelenmektedir. Gerekli görülen hallerde bu incelemenin Bakanlıkça da yapılması mümkündür. Beyannamelerde eksiklik veya yanlışlar varsa, ek bilgi ve belgeler istenebilir ve bunlar tamamlattırılır. Bu talepleri zamanında yerine getirmeyen dernekler denetime tabii tutulabilir. Bu arada beyannamelerin incelenmesi esnasında konusu suç oluşturan hususların tespit edilmesi halinde, ilgili mülki idare amirliğince durum Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir.
C. DENETİM KURULU
Türk Medeni Kanunu 86’ncı maddesine göre dernek denetim kurulları, üç asıl üç yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur. Denetim kurulu da tıpkı yönetim kurulu gibi genel kurul tarafından seçilir. Her ne kadar kanunda açıkça belirtilmemişse de şayet yedek üyelerin de görevlendirilmesine karşın denetim kurulunun üye tamsayısı, yarının altına düşmüşse, genel kurul olağanüstü toplanarak denetim kurulu için seçim yapılır. Seçilenler yerine seçildikleri kurulun görev süresini tamamlarlar. Olağan genel kurulda denetim kurulu için yeniden seçim yapılır. Birden çok defa seçilmek mümkündür.
Denetim kurulu, denetleme görevini dernek tüzüğünde belirtilen esas ve usullere göre yapar; denetleme sonuç raporunu yönetim kuruluna ve genel kurula sunar. Burada yapılan denetim esas itibariyle yönetim kurulunun yaptığı işlemlerin denetlenmesidir. Bu kapsamda yönetim kurulunun tüzükte belirtilen amaçlara uygun davranıp davranmadığı, tutulan defter ve kayıtların mevzuata uygun olup olmadığı gibi hususlar bir yılı geçmeyen aralıklarla denetlenir. Ortaya çıkan denetleme sonuç raporundan bir nüsha yönetim kuruluna verilir, bir nüsha da genel kurul esnasında genel kurul başkanlık divanına sunulur.
Her ne kadar derneklerde iç denetim esas itibariyle denetim kurulu tarafından yapılırsa da genel kurul ve yönetim kurulu da iç denetim yapabilir veya bağımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırabilir. Bu denetimler Dernekler Kanunu 9’uncu maddesi gereği denetim kurulunun denetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Derneklerin dış denetimi ise, Dernekler Kanunu 19’uncu maddesi uyarınca İçişleri Bakanı ya da mülki idare amiri tarafından görevlendirilen kamu görevlilerince yapılır. Bu denetimler en az yirmi dört saat önceden derneklere bildirilir. Dernekler bu denetimler sırasında görevli memura istediği her türlü belgeyi vermek ve göstermek zorundadır. Bu denetimlerde konusu suç teşkil eden bir durumla karşılaşılırsa, konu mülki idare amirince derhal Cumhuriyet Savcılığına ve derneğe bildirilir.
Genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline ilişkin Yargıtay kararları şu şekilde örneklendirilebilir:
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/3427 E. 2014/5244 K. sayılı kararı:
“Dava dilekçesinde, 04.03.2012 tarihli genel kurul toplantısının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 32.maddesinin (b) bendinde genel kurul toplantılarını kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak veya dernek merkezinin bulunduğu veya tüzüğünde belirtilen yer dışında yapan dernek yöneticilerinin beş yüz lira idari para cezası ile cezalandırılacağı, mahkemece, kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak yapılan genel kurul toplantılarının iptaline de karar verilebileceği açıklanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 83. maddesinde, toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak 1 ay içinde toplantıya katılmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak 1 ay içinde ve herhalde karar tarihinden başlayarak 3 ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebileceği, 78. maddesinde ise dernek genel kurul toplantılarının, tüzükte aksine hüküm olmadıkça, dernek merkezinin bulunduğu yerde yapılacağı, genel kurulun, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük değişikliği ve derneğin feshi hâllerinde üçte ikisinin katılımıyla toplanacağı; çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluğun aranmayacağı, ancak bu toplantıya katılan üye sayısının yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamayacağı düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 83. maddesinde yer alan bu düzenleme üyelere tanınmış bir hak iken, Türk Medeni Kanunu'ndan sonra yürürlüğe giren ve daha özel nitelik arz eden 5253 sayılı Dernekler Kanunu mülki idare amirine kanuna ve tüzüğe aykırı yapılan genel kurul toplantılarının iptalini mahkemeden isteme olanağı getirmiş ve onun yönünden bir süre öngörmemiştir.
Somut olayda ise; davalı derneğin 04.03.2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının kanun ve tüzüğe aykırı olması nedeniyle iptalinin istendiği, mahkemece süre geçtiğinden davanın reddine karar verildiği, dernek genel kuruluna üyelik şartlarını taşımayan kişilerin katılıp oy kullandığı, toplantı yeter sayısının bulunmadığı, 21.02.2012 tarihinde yönetim kurulunca olağanüstü genel kurul toplantı kararı alındığı halde bu tarihten itibaren 15 gün geçmeden toplantı yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı dernek tüzüğünün 7. maddesinde asil üyelik şartlarının neler olduğu ve üyeliğin yönetim kurulu kararı ile olacağı, 15. maddesinde genel kurul toplantı çağrı usulü, 17. maddesinde toplantı yeter sayısı, 21. maddesinde yönetim kurulu üye sayısı, 26. maddesinde denetim kurulu üye sayısı düzenlendiği halde toplantı için belirtilen yükümlülüklere uyulmamıştır. Açıklanan bu olgular gözetildiğinde davalı derneğin 04.03.2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının kanun ve tüzüğe aykırı olması nedeniyle iptali istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenler göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.”
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/6514 E. 2017/17314 K. sayılı kararı:
“Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının dernek yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmasına dair 28.04.2014 tarihli yönetim kurulu kararının iptali ile yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. (TMK.73) Derneğin üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hallerinde son kararı verir. (TMK.80/1) Ancak dernek genel kurul kararlarının iptali istenebilir. Diğer organlarının kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz. (TMK.83/2)
Somut olayda; davacı, davalı derneğin yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davacının, davalı derneğin genel kurul toplantısında üyeliğine ilişkin durumunun görüşülmesini istemeden doğrudan dava açtığı anlaşılmaktadır. Şu halde dava şartı gerçekleşmeden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi yerine kanıtlanamaması nedeni ile reddedilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek ONANMASINA,”
* Yararlanılan Kaynaklar: Ömer Aykul: Dernekler Hukuku, 4. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ocak 2023.