ELEKTRİKLİ BİSİKLETLERİN HUKUKİ YÖNÜ
15 Mart 2024
Elektrikli bisikletler (Scooter, skuter, e-skuter), tıpkı manuel bisikletler gibi belirli taşıma kapasitesi ile hız ivmesine sahip pil veya şarjla çalışan iki tekerlekli araçlardır. Trafik yoğunluğu olan şehirlerde sürücüsüne kısa ve orta mesafede kolaylık sağlamakla birlikte yakıt tasarrufu ile hem çevreye hem de yine sürücüsüne maddi kolaylık sunmaktadır. Ek olarak park sorunu da yaratmadığından oldukça avantajlıdır.
Elektrikli bisikletler (Scooter, skuter, e-skuter), bakımından en yakın düzenleme Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde şöyle ifade edilmektedir: “Azami sürekli gücü 0,25 KW’ı geçmeyen, hızlandıkça gücü düşen ve hızı en fazla 25 km/saate ulaştığında pedal çevrilmediği takdirde gücü tamamen kesilen ELEKTRİKLİ BİSİKLETLER de bu sınıfa girer.”
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20’inci maddesine göre araç sahiplerinin tescili zorunlu araçları satın alma tarihinden itibaren (3) ay içinde, trafik tescil kuruluşlarına yönetmelikte belirtilen belgelerle birlikte başvurmak zorundadır. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 3/d- 10 maddesinde “Azami sürekli anma gücü 0,25 kW (kilovatı) geçmeyen, hızlandıkça gücü düşen ve hızı en fazla 25 km/saate ulaştıktan sonra veya pedal çevrilmeye ara verildikten hemen sonra, gücü tamamen kesilen elektrikli bisikletlerin de bu sınıfa girdiği” belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre anma gücü 0.25 kW’ den fazla olan ve 25 km/saatten daha fazla hıza ulaşabilen iki veya üç tekerlekli, elektrik motorlu ya da içten yanmalı motorlu taşıtların sicile tescili zorunludur.
Yukarıda atfı yapılan kanun maddesinin aksine elektrikli bisikletlerin azami hızı saate 25 km’yi geçmediğinden tescili zorunlu değildir. Bu aşamada herhangi bir gereklilik öngörülmediğinden tescil ve plaka olmaksızın kullanıma devam edilebilmektedir. Ek olarak elektrikli bisikletler için ehliyet alma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Avantajlarının yanında elektrik bisikletlerin (Scooter, skuter, e-skuter), sicile kayıt zorunluluğu bulunmaması birçok sorun doğurmaktadır. Bunlar kaza halleridir.
Aracın kaza neticesinde karşı araç/sürücüye, 3. kişiye zarar verdiği hallerde veya arıza hallerinde tazmin yükümlülüğü nasıl olacaktır?
Bu gibi durumlarda sürücü asli sorumlu olmakla, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen sağlayıcı şirketlerin de ayıptan doğan sorumluluğu değerlendirilebilecektir. Elektrikli bisikletler yönünden özel bir düzenleme bulunmadığından hukuki ihtilaf hallerinde genel hükümlere gidilecektir. Türk Borçlar Kanunu md.49 uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü olacaktır.