Davalar & Makaleler

OTOPARKA BIRAKILAN VEYA VALEYE TESLİM EDİLEN ARAÇTA OLUŞAN ZARAR NEDENİYLE SORUMLULUK

05 Ekim 2023

Araç sayısındaki artış bununla beraber çoğalan trafik ve park sorunu, otopark ve vale hizmetinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kişiler taşıtlarını yemek yiyeceği restoranda vale görevlisine ya da gideceği yere yakın olması, park sorunu gibi nedenlerle otoparka bırakarak araçlarının güvenli bir yerde koruma altında olacağı inancı içerisindedirler. Vale hizmeti almak isteyen ya da belirli bir süreliğine aracını otoparka park eden sürücü ile aracı teslim alan otopark işletmesi veya vale hizmeti veren işletme arasında bir sözleşme kurulmuş olmaktadır.

Otopark işletmecisi, belirli bir süreliğine belirli bir ücret karşılığı kendisine verilen aracı herhangi bir zarar oluşmadan güvenli bir şekilde korumak, aracın geri alınmasına kadar kendi alanı içerisinde aracın parkını sağlamak ve gözetim altında tutmak ayrıca hizmetlerinden yararlandırmaktadır. Saklama sözleşmesi ile saklayıcı saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girmektedir. Bu çerçevede 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 561’inci maddesinde de görüleceği üzere; saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir. Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilecektir.

Oteller, alışveriş merkezleri, restoran veya lokanta gibi işyerlerinde ise, kişilerle otopark ve vale hizmetini aldığı işletme arasında hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. Vale hizmeti almak isteyen sürücünün aracını park eden ve istenildiğinde aracı, tekrar araç sürücüsüne teslim etme görevi bulunan vale görevlisi, işvereni tarafından kendisine verilen vale hizmetine ilişkin görevleri yerine getirir. Vale görevlileri aracı kullandıkları veya gözetimleri altında bulunduğu sırada araçta hasar meydana gelmesi, aracın çalınması, aracın içerisinden eşya çalınması durumlarında oluşan zarar nedeniyle işvereni ile birlikte sorumlulukları doğacaktır. Aynı durum otopark işletmeleri, çalışanları için de geçerlidir ve gerekli önlemlerini almak, kontrolleri yapmak zorunda olup, bunu gerçekleştirmedikleri takdirde ise meydana gelen zararlardan sorumluluğu oluşacaktır. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu 66’ncı maddesinde belirtilen adam çalıştıranın sorumluluğu da gündeme gelecektir. Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.

Aracın otoparka veya vale görevlisine teslimi anında çalışanlar ya da vale görevlisi tarafından doldurulan araç teslim fişi alınması da aracını teslim edenler için yararlı olacaktır. Bu hizmetlerde bulunan işletmelerin herhangi bir sorumluluk üstlenmediğini belirtmesinin bir bağlayıcılığı olmayacaktır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 579’uncu maddesiyle garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin kusurlu ve kusursuz olarak sorumlulukları belirtilmiştir. Şöyle ki;

“Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.

Ancak, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamaz.”

Konuya ilişkin emsal Yargıtay kararları ile de sorumluluğun sınırı çizilmiştir:

“Davacı vekili; müvekkili şirkete Maksimum Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı aracın 23/09/2014 tarihinde, davalılardan ...'ın işlettiği ... otoparkına anahtarın otoparkta vale olarak çalışan diğer davalı ...'a teslim edilerek bırakıldığını ve sonrasında aracın, anahtarının valenin olduğu bölümden alınması suretiyle çalındığını, davalıların TBK'nın 579.maddesi gereğince zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenle müvekkilinin sigortalısına ödediği 62.953,60 TL'nin tahsili için davalılara karşı İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün 2016/285 sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile takibin devamını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile davalıların İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün 2016/285 sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekili ve davalı ...…. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce, tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı ......... vekilince ve davalı ……. Aşık vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK'nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca yeniden tesisine, davanın her iki davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.

Dosya kapsamına göre davalı ...'ın işlettiği ... adlı işyerine müşteri olarak gelen dava dışı sigortalının aracının, işyerinin otopark görevlisi diğer davalı ...'ın yedine terk edildikten sonra otoparktan çalındığı hususu açık olup saklama (vedia) sözleşmesinin kurulduğu hususunda ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık araç yedine terk edilen otopark görevlisinin hangi tarafın "fiillerinden sorumlu bulunduğu kişi" konumunda olduğunun tespitindedir.

Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir. Saklama sözleşmesinde bir süre belirlenmiş olsa bile saklayan, saklatanın her zaman ileri sürebileceği istemi üzerine, saklananı bütün çoğalmalarıyla birlikte geri vermekle yükümlüdür. Saklanan, masrafları ve hasarı saklatana ait olmak üzere, korunması gereken yerde geri verilir. Bir şeyi birlikte saklamak üzere alanlar, müteselsilen sorumlu olurlar. Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar. (TBK 561.madde vd.) Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. (TTK 1429.madde)

Yukarıda yazılı kanun hükümleri gereğince; teslim alan aynı zamanda aracın başkaları tarafından götürülmemesi veya çalınmaması için her türlü tedbiri almak zorundadır. (HGK'nun 21.03.2018 tarih, 2017/17-3076 Esas ve 2018/498 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir).

Somut olayda; davalı ...'ın olay tarihinde, ... adlı işyerinin ortağı, aynı zamanda imzaya ve temsile yetkili müdürü olduğu, diğer davalı otopark görevlisi Rıdvan'ın otopark hususunda kendisi ile muhatap olup onun teklifiyle otopark görevlisi olarak çalıştığı; olay günü akşam saatlerinde davacının sigortalısının işyerine gelerek aracını otopark görevlisi davalı ...'ın yedine terk edip yemek yenilen alana girdiği, araç anahtarının, muhafaza edildiği kilitsiz yerden kimliği belirsiz kişi/kişilerce alınarak davacının sigortalısına ait aracın çalındığı anlaşılmıştır.

Araç yedine terk edilen otopark görevlisi davalı işletme sahibi ...'ın çalışanıdır. Çalışanın eylemi ile zarar gören, vedia sözleşmesinin diğer tarafıdır. Buna göre işletme sahibi işveren, meydana gelen zarardan mesuldür. Hal böyle iken davanın kabulüne yönelik İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda davalıların pasif husumetleri olmadığı gerekçesiyle yanılgılı değerlendirmeyle ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.” (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1316 E., 2020/6135 K.)

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019