Davalar & Makaleler

YARGI KARARLARI GÖRÜŞÜYLE İŞÇİNİN PRİM ALACAĞI

31 Temmuz 2023

Prim, işçinin üretim zincirindeki etkin rolüne göre yapılan ek ödemedir. Prim uygulamasının asıl amacı işçinin verimini artırmaktır. Bununla birlikte, işveren tarafından ayrımı haklı kılan geçerli nedenler olmadığı sürece pirim uygulaması yönünden de işverenin eşit davranma borcu söz konusudur. Fakat prime esas faaliyette bulunmayan işçinin bu ek ödemeden yararlanması mümkün olmayacaktır. Bu anlamda eşitlik ilkesinin geniş yorumlanması gerekmektedir. Prim ödemeleri genel nitelik taşımaktadır.

İşçi özelinde uygulanan performans kriterleri göz önünde tutularak belli şartların sağlanması ile işçi prim ücretini almaya hak kazanır. İş kanununda prim alacağına dair açık bir hüküm bulunmasa da 4857 Sayılı İş Kanunu’n madde 32 ek fıkrasında; “Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir.” ibaresi gereğince, ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörüldüğünden, “prim” ve “ikramiye” ücretin eki olarak İş Kanunu’nda yer bulmuştur. Bu noktada karşımıza çıkan hususlardan biri ise işçinin prime hak kazanması için iş yerinde prim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olmasının gerekip gerekmediğidir. Yargıtay, yerleşik içtihatlarında açıkça işçinin prime hak kazanması için iş yerinde prim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olmasını aramamaktadır. Kararı verilerek prim alacağına işçinin hak kazanması için herhangi bir süre sınırlaması getirmemiştir. İş yerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçi primini talep edebilir, işverence ödenmemesi halinde ise kanun yoluna gidebilir.

Yargıtay kararlarında işçinin prim alacağına hak kazanabilmesi için prim ödemesinin o iş yerinde iş yeri uygulaması olmasını aramaktadır. İşçinin prim alacağını talep edebilmesi için çalışmış olduğu iş yerinde prim alacağının uygulama haline geldiğini ispatlaması gerekmektedir. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi; Prim uygulaması, bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesi “işyeri şartı” niteliğindedir. Her durumda uygulamanın tek taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılması yani işçi aleyhine değiştirilmesi hukuka uygun değildir. Prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı Yasa’nın 22. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir.

Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen pirimler yönünden değişiklik ise, işçinin feragati edemeyeceği bir niteliktedir. Bu konuda 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesinin 3. fıkrasında, işverenin işçiler arasında sendikal nedenle prim ödemeleri konusunda bir ayrıma gitmesi yasaklanmış olup, aksine uygulama diğer yasal koşulların da varlığı halinde sendikal tazminatı gerektirir (Yargıtay 9. HD. 2.2.2009 gün 2008/ 10999 E, 2009/ 1019 K.) görüşündedir. Toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkili olan kişilerce bu yönde yapılabilecek değişiklik, ancak ileriye dönük olarak hüküm ifade eder. Karardan da anlaşılacağı üzere işverence tek taraflı düzenli şekilde yapılan prim ödemesi ''işyeri şartı'' olarak aranmaktadır.

Taşeron işçi olarak bilinen alt işverene bağlı çalışan işçiler yönünden ise ödenmeyen pim alacaklarından hem alt işveren yani taşeron hem de asıl işveren müteselsilen yani ortaklaşa sorumlu olacaktır.

Hak ediş kalemlerine eklenen primin vade tarihinde ödenmemesi halinde işverenin, işçinin ihtarı şartıyla temerrüdü gündeme gelecektir. Bu durumda işçi alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II(e) bendi uyarınca iş sözleşmesini haklı olarak feshedebilecektir. Yüksek Mahkemenin görüşlerine göre, prim ödemelerinin 20 gün ve daha fazla süreyle ödenmemiş olması halinde işçinin aynı yasanın 34. maddesine göre iş görmekten kaçınma hakkı doğabilecektir.

Peki prim ödemesi işçilik alacaklarının hesaplanmasında nasıl dikkate alınacaktır? Bu konuda; Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde İş Kanunu’nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre devamlılık gösteren prim ödemeleri kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır (Yargıtay 9.HD. 10.10.2008 gün 2007/27615 E, 2008/26209 K.). Bu tazminat kalemi işçilik alacaklarına kül halinde dahil edebilecek olup aynı zamanda ayrıca bir alacak kalemi olarak talep ve dava edilebilir.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019