NAFAKANIN UYARLANMASI (NAFAKA ARTIRIMI - NAFAKA AZALTILMASI)
30 Haziran 2023
A. Nafaka Tanımı ve Türleri
Nafaka, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan mali gücü oranında isteyebileceği ödemedir. Mevzuatımızda dört tür nafaka vardır bunlar; tedbir, iştirak, yoksulluk ve yardım nafakasıdır.
Tedbir nafakası, boşanma davası tarihinden başlayıp hükmün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olan eş ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakalardır.
Boşanma sonucu bir tarafın yoksulluğa düşecek ise bu mağduriyeti engellemek adına diğer taraftan talep edilecek nafaka türü yoksulluk nafakası, müşterek çocuğun ihtiyaçları için olan nafaka türüne iştirak nafakası denir. Yardım nafakası ise evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte 18 yaşından büyük müşterek çocuğun sağlık, eğitim gibi giderlerinin karşılanması için hükmedilen nafakalardır.
B. Nafakanın Uyarlanması
Nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunun nafaka artırımına müsait olması, nafaka bedelinin sonradan oluşan değişiklikler nedeniyle yetersiz kalması, sürekli değişen para piyasası, yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki artış vs. gibi nedenler göz önünde bulundurularak nafakanın uyarlanması için nafaka artırım davasının açılması yoluna gidilebilmektedir.
İrat şeklinde ifa edilen nafaka hükmedildiği durumda sürekli olarak kalamayacağı için değişiklik yapılması gerekmektedir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK.) 176’ncı ve 331’inci maddeleri ile nafaka alacaklısı olan kişiler için mahkemeye başvurma imkanı sağlanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu'nun "Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi" başlıklı 176’ncı maddesi kapsamında,
Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilmektedir.
Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 176/4’üncü maddesinde görüleceği üzere, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde artırılıp azaltılabileceği kabul edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 176/5’inci maddesi ise yerine getirilecek olan iradın her yıl artması veya azalması gereken miktarı kendiliğinden sağlamasını amaçlamıştır.
Yargıtay kararlarında genellikle nafakanın uyarlanması Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından belirlenen üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranına göre yapılmaktadır.
Bütün nafaka türleri için talep olması halinde artırım davası açılabilir ancak tedbir nafakası boşanma davası içerisinde oluştuğu için dava görülürken talep edilebilecektir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak yoksulluk nafakası isteyebilir. Diğer nafaka miktarları, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Hakim istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
Hakim, Türk Medeni Kanunu kapsamında, durumun değişmesi hâlinde, istem üzerine nafakayı kaldırabilmektedir.
TMK. Madde 331:
“Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”
Bu davalarda yetkili ve görevli mahkeme, nafaka alacaklısının yerleşim yerindeki aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerde ise, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olacaktır.