YABANCILARIN SENDİKA HAKKI
17 Temmuz 2019
I. GİRİŞ
Bu çalışmanın amacı yabancıların sendika hakkını anlatmaktadır. Bu konuya geçmeden önce, sendikaların nasıl ortaya çıktığı ve geliştiği anlatılacaktır. Bundan sonra, sendika hakkının korunduğu uluslararası sözleşmeler ve Türk mevzuatında yabancıların sendika hakkı ele alınacaktır. Bu şekilde farklılıkları da öne çıkarmayı amaçlanmaktadır.
Sendika kelimesi Türkçeye yabancı dillerden geçerek yerleşmiş bir terimdir. Eski Roma ve Yunan hukuk sisteminde “Syndic”, bir birliğin temsilini sağlayan kişileri ifade etmekteydi 1. Sendikaların başlangıcı, bir işçi sınıfının hareketi olarak, 18. yüzyılın sonunda İngiltere’de görülmektedir. Daha önce organize olmamış olan bu işçiler, çok zor şartların altında çalıştıkları için, spontane olarak organize oldular 2. Bundan sonra hareket 1831’de Fransa’nın Lyon şehrinde ipek işçiler ve 1840’da Almanya’da keten işçiler tarafından yürütüldü 3.
II. ULUSLARARASI HUKUKUNDA SENDİKA HAKKI
Sendika hakkı, birçok uluslararası sözleşmelerde tanınmış olan bir haktır. Avrupa Sosyal Şartı’nın 5. maddesi uyarınca taraf ülkeler, işçi ve işverenlerin ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak amacı ile ulusal ve uluslararası örgütler kurma ve bu örgütlere üye olma özgürlüğünü sağlamayı, ulusal mevzuatın bu özgürlüğü zayıflatmasını veya zayıflatmak amacı ile kullanılmasını önlemeyi taahhüt ederler. Yukarıdaki maddede “örgüt’’ kelimesi sendika anlamına da gelmektedir. Bu maddede, hem işçilerin hem de işverenlerin sendika örgütlenmesinden bahsedilmektedir.
Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 8. maddesinin 1. fıkrası: “Herkese kendi ekonomik ve sosyal menfaatlerini korumak ve geliştirmek için sendika kurma ve sadece sendikanın kendi kurallarına tabi olarak kendi seçtiği bir sendikaya katılma hakkı”nı öngörmektedir. Bu sözleşmede aynı zamanda çalışanların sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkı verilmektedir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesinin 4. fıkrası: “Herkesin, çıkarını korumak için sendika kurma ya da sendikaya üye olma hakkı vardır”.
Medeni Ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin, 22. maddesinin 1. fıkrası: “Herkesin, kendi çıkarlarını korumak için sendikalar kurmak ya da bunlara girmek hakkı vardır.”
Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 Sayılı ILO (İnternational Labour Organization) Sözleşmesi’nin 2 maddesi “Çalışanlar ve işverenler, herhangi bir ayırım yapılmaksızın önceden izin almadan istedikleri kuruluşları kurmak ve yalnız bu kuruluşların tüzüklerine uymak koşuluyla bunlara üye olmak hakkına sahiptirler”.
Gördüğümüz gibi sendika hakkı birçok uluslararası sözleşmelerde yer almaktadır. Yabancılar ve bu sözleşmelere taraf ülkelerinin vatandaşları arasında hiçbir fark yoktur. Böylece sendika hakkı, hem işverene hem de işçiye ait olan bir haktır.
III. TÜRK KANUNUNDA YABANCILARIN SENDİKA HAKKI
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 2. maddesine göre “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara” sendika denir. Kanunda “sendika” deyimi hem işçi hem işveren meslek kuruluşları için ortak kullanılmıştır. Bu kuruluşlar, işçiler tarafından oluşturulursa işçi sendikaları, işverenler tarafından oluşturulursa işveren sendikaları adını alırlar 4. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilk işçi hareketleri 1830’lu yıllarda tarım işçilerinde görülmüştür. Türkiye’de 1871 yıllında bilinen ve belgelenmiş olan ilk sendika Ameleperver Cemiyeti (İşçi Severler Derneği)’dir 5.
Cumhuriyet sonrası işçi hareketi ve sendikacılığın gelişmesinde sanayileşme hareketlerinin büyük etkisi olmuştur. Şeker fabrikaları, kömür işletmeleri, demir, çelik, kâğıt fabrikaları kurulmuş, imalat sanayinde yeni fabrikaların kurulmasıyla işçi sayısında büyük artışlar olmuştur 6.Türkiye’de Cumhuriyet döneminin ilk Sendika Kanunu, 20.02.1947’de yürürlüğe giren 5018 sayılı “İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun”dur 7 . Daha sonra 274 sayılı Sendikalar Kanunu 24.07.1963 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir 8 .
274 sayılı Sendikalar Kanunu, daha önceki 5018 sayılı kanuna göre birçok alanda demokratik düzenlemeler getirmekteydi. 274 sayılı Sendikalar Kanunu, sendikaya üye olabilecek işçi kapsamını genişletmekteydi. Sendikaların işyeri ve işkolu düzeyinde kurulabileceği, üst birlik olarak da federasyon, birlik ve konfederasyonların esasları tespit ediliyordu. Aynı zamanda sendikalara üst kuruluşlara üye olma serbestliği tanınmıştı 9 .
274 sayılı Sendikalar Kanunu, 2821 sayılı Sendikalar Kanunuyla yürürlükten kaldırılmıştır 10 . Böylece 2821 sayılı Sendikalar Kanunu 1983’ten 2012’ye kadar sendikalar hukukunu düzenleyen kanun olmuştur 11 . Günümüzde yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar Kanunu 18.10.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir 12 .
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 5. maddesine göre, Sendika kurucusu olabilmek için: Türk vatandaşı olmak, medenî hakları kullanmaya ehil ve sendikaların kurulacağı işkolunda fiilen çalışır olmak; Türkçe okur-yazar olmak şartları vardı. Buna göre, Türkiye’de yabancıların sendika kurma hakları yoktu; ancak, Türk vatandaşı olduktan sonra bu hakka sahip olabilirlerdi.
Türkiye tarafından 13 Ocak 1999 tarihinde imzalanan “Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme”nin ekli bildirimler ve çekince ile onaylanması uygun bulunmuştur. Bu sözleşmenin 40. maddesine göre: “Göçmen işçiler ve aile fertleri istihdam edildikleri devlette ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer çıkarlarını geliştirmek ve korumak üzere sendikalar kurma hakkına sahiptir”. Türkiye, bu sözleşmenin tarafı olmasına rağmen, sendika kanunun 5. maddesine ters düştüğü gerekçesiyle, bu maddeden vazgeçmiş. Yabancıların çalışma hakkı ile ilgili kısıtlamaların dayanağı olan hüküm, Anayasa’nın 16. maddesinde yer almaktadır: “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
A. Sendika Kurma Hakkı
Sendikalara üye olma hakkı açık bir şekilde Anayasanın 51. maddesinde yer almaktadır : “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz”.
B. İşçi Sendikasına Üye Olma Hakkı
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 2. maddesine göre aşağıda belirtilen şartlara sahip olanlar işçi sendikalarına üye olabilirler:
- Hizmet akdine dayanarak çalışanlar.
- Araç sahibi hariç, nakliye mukavelesine göre esas itibariyle bedenî hizmet arzı ile çalışanlar.
- Neşir mukavelesine göre eserini naşire terk etmeyi meslek edinmiş olanlar.
- Adi şirket mukavelesine göre ortaklık payı olarak esas itibariyle fizikî veya fikrî emek arzı bir işyerinde çalışanlar.
- Hizmet akdine dayanarak çalışan bir kimsenin T.C. Emekli Sandığı Kanunu’na tâbi olması işçi sayılmasına engel teşkil etmez.
Sendika üyeliği için ikinci şart on altı yaşını doldurmuş olmaktır. On altı yaşını doldurmamış olanların üyeliği kanunî temsilcilerinin yazılı iznine bağlıdır. (2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 20. maddesi).
C. İşveren Sendikalarına Üye Olma Hakkı
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 20. maddesinin 2. fıkrasına göre işveren sayılanlar işveren sendikalarına üye olabilirler.
Sendikalar Kanunu’nun 2. maddesine göre işveren:
- İşçi sayılan kimseleri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye ve tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşlarına denilir.
- Bir adi şirkette fizikî veya fikrî emek arzı suretiyle ortak olanların dışındaki ortaklar da bu Kanun bakımından işveren sayılırlar.
- İşveren vekilleri (işveren sayılan gerçek ve tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşları adına işletmenin bütününü sevk ve idareye yetkili olanlar) bu Kanun bakımından işveren sayılırlar.
D. Sendikalara Üye Olma Yasağı
Daha yukarıda, sendika hakkının Anayasa’da insanın temel hakkı olarak belirtildiği vurgulandı. Buna rağmen kanun, bazı kişilere sendika üyesi olma yasağı getirmiştir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 21. maddesine göre ‘askerî şahıslar’ işçi veya işveren sendikalarına üye olamazlar ve sendika kuramazlar. Askerî şahıs terimi, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu m.2/II uyarınca, “askerlik mükellefiyeti altına giren şahıslarla (erbaş ve erler) özel kanunlarla Silahlı Kuvvetlere intisap eden ve resmî bir kıyafet taşıyan” şahısları kapsar. Söz konusu tanıma giren kişilerin bir bölümü subay, astsubay gibi askerliği kendisine meslek olarak seçmiş bulunan kişilerdir 13.
Bu şekilde, detaylı olarak, hangi kişilerin sendika üyesi olup olmayacağı tartışıldı. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’ndaki ilgili hiçbir maddede ‘sendika üyesi olunması’ için Türk vatandaşı olma gerektiğine rastlanmamaktadır, sendika kurmak için ise, Türk vatandaşlığı şarttı. Böylece Türk kanununa göre, bir yabancı da gereken koşulları tamamlandığında sendika üyesi olabilir; sendika üyeliği haklarından yararlanıp, yükümlüklerini de yerine getirebilir.
Böylece sendika üyesi olmakla, şöyle haklar da kazanıldı: Sendikanın sağladığı hizmetlerden yararlanma (çalıştırmayı doğuran hukukî ilişkilerde sosyal sigortalar, emeklilik ve benzeri hakların kullanılması ile ilgili olarak üyelerine ve mirasçılarına adlî yardımda bulunmak gibi), sendika faaliyetlerine katılma, sendika amaçlarını koruma… Sendika üyesinin görevleri ise: Ödenti yükümü ve sendika tüzüğüne uyma yükümü 14.
IV. 6356 SAYILI SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNUNDA YABANCILARIN SENDİKA HAKKI
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 1. maddesine göre sendika “İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşları” olarak tanımlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde işçi, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi olarak tanımlanmaktadır 15. Yani, on beş yaşını dolduran ve iş sözleşmesine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişiler, işçi sendikalarına üye olabilir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’ndan farklı olarak, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda Türkiye’de çalışan yabancı işçilerin sendika kurmaları, kuruluş sendikalara üye olmaları veya yönetim, denetim ve onur kurullarının çalışmaları bakımından yasada bir şart getirilmemiştir 16. Gördüğümüz gibi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun yeni değişikliğiyle birlikte, sendika kurmak için Türk vatandaşı olması şartı kaldırılmıştır. Böylece yabancılar da sendika kurabilirler, üyesi olabilir, yönetebilir ve denetebilir.
Sendika kurucusu olabilmek için 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 6. maddesinde bazı şartlar düzenlenmiştir. Bu maddeye göre fiil ehliyetine sahip ve fiilen çalışan gerçek veya tüzel kişiler sendika kurma hakkına sahiptir. Aynı zamanda zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama ve kaçakçılık suçlarından birinden mahkumiyeti bulunanların, sendika kurucusu olamayacağı tespit edilmiştir.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nda olduğu gibi, yabancılar da sendika üyesi olabilirler. Böylece 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 17. maddesinin 3. fıkrasına göre: ”Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler aynı işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Ancak aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok sendikaya üye olabilir”. Aynı zamanda bu kanunun 39. maddesinin 1. fıkrasına göre :“Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır”. Yani, sendika üyesi olan işçiler, yabancı olup olmadığı bakılmaksızın, toplu iş sözleşmelerden faydalanmaktadırlar.
V. ARNAVUT HUKUKUNDA YABANCILARIN SENDİKA HAKKI
Arnavut hukukunda sendikaların tarihi ve hareketi oldukça yenidir. Bu feodal ilişkilerden ve ekonomik geri kalmışlıktan kaynaklanmaktadır. İlk yabancı ve yerli yatırımlarından sonra, iş yerleri açıldı ve bununla birlikte sendika hareketinin şartları da oluştu 17. Arnavutluk’ta 1933 yıllında bilinen ve belgelenmiş olan ilk sendika “Puna”dır. 1934-1935 senelerinde terzi, ayakkabıcı ve şoförlerin sendikaları da kuruldu. Bu sendikalar tarafından işverenlerden, 8 saat iş süresine saygı gösterilmesi istendi. Aynı zamanda maaşların yükselmesi ve işçilerin sigortalanması da istendi. 28 Kasım 1935’te ilk grev organize edildi. Bu grev 11 Şubat 1936’da genel greve dönüştü 18.
Bu sendikal hareketler, İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla dağıldılar. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Arnavutluk’ta komünist rejim kuruldu. Sendikalar bu rejimin aracı oldular. 1990-1991 yıllarında komünist rejim yıkıldı. Demokratik rejime geçildi. Böylece Ekim 1991’de ilk sendikalar kanunu yürürlüğe girmiştir 19.
Arnavutluk Cumhuriyeti Anayasası’nda, sendika hakkı, bireyin temel haklardan birisidir ve 50. maddesine göre: “İşçilerin kendi iş çıkarlarını korumak amacıyla sendikalara üye olma hakkına sahiptir.” 7516 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 1. ve 3. maddelerine göre: “Sendika kurmak serbesttir ve bu hak kanun ile korunmaktadır” ve “Sendikalara tüm işçi ve işverenlerin üye olmak hakkı vardır” 20. Bu demek ki, Arnavut hukukuna göre hem Arnavut vatandaşları hem de yabancıların sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkı vardır. Bu Anayasa’nın 16. maddesinde de anlatılmaktadır: “Temel hak ve özgürlükler ve Anayasa’da belirlenen sorumluluklar, hem Arnavut vatandaşı, hem yabancılar ve hem de vatansız bireyler için geçerlidir”.
7516 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 5. maddesine göre, sendikaların yönetimi ve kontrolü sendika statüsüne bağlıdır; bu uygulamadan yabancılar da yararlanmaktadırlar. Bu kanunun 17. maddesine göre, sendika üyesi olan işçiler toplu iş sözleşmeleri, grev ve lokavt haklardan faydalanabilirler; ki yabancı işçiler de buna dahil olabilirler.
VI. SONUÇ
Sendika hakkı, ülkelerin hem kendi yasalarında hem de uluslararası antlaşmalarda korunan, temel hak ve özgürlüklerdendir. Sendikalar, insanların çalışma/iş hayatlarının zor şartlarına karşı birlik olunarak hak aranması sonucu meydana gelmiştir. Sendika kurucularının ve üyelerinin temel amacı, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak ile sorunlarının çözülmesi amacıyla devlet ile yapılan görüşmelerde kendi düşünce ve isteklerini birlik içinde hareket ederek devlete iletmektir.
Hem Türk hem de Arnavut yasalarına göre, işçilerin uyruğuna bakılmaksızın, sendika üyesi olabilme ve sendika kurabilme; ayrıca toplu iş sözleşmelerinden faydalanabilme hakları vardır. Türk hukukunda yabancılar sendikanın yönetiminde görev alabilirler; oysa Arnavut hukukunda bu görev, sendika statüsüne bağlıdır.
- Yelekçi, s. 2
- Hobsbawm, s. 358.; Detayli bilgi için bkz. Kozak, s. 65 vd.; Tütüncü, s. 496 vd.
- Emsley, s. 111.; Detaylı bilgi için bkz. Goldstein, s. 1 vd.
- Yelekçi, s. 18.
- Aktay, s. 20.
- Özdemir, s. 18.
- R.G. 26.02. 1947-6542.
- R.G. 24.07.1963-11462.
- Sezgin, s. 29.
- R.G. 07.05.1983-18O40.
- Türkmen, s. 5.
- R.G. 07.11.2012-28460.
- Tunçomağ, s. 290.
- Tunçomağ, Centel, s. 304-307.
- R.G. 10.06.2003-25134.
- Çelikel, s. 235.
- Nuni, s. 6.
- Hyseni, s. 89.
- Cela, s. 597.
- R.G. 08.11.1991-8.
KAYNAKÇA
- Aktay, N. (1993). Sendika Hakkı. Ankara: Kamu-İş Yayım.
Atıf Şekli : Aktay, s…
- Cela, K. (2011). E drejte pune. Tirane.
Atıf Şekli : Cela, s…
- Çelikel, A. (2014). Yabancıların Hukuku. İstanbul: Beta Yayınevi.
Atıf Şekli : Çelikel, s…
- Emsley, C. (2005). Hard Men: The English and Violence Since 1750. Londra: Hambledon Continuum Press.
Atıf Şekli : Emsley, s…
- Hobsbawm, E. (Ağustos 1967). Trade Union History. The Economic History Review. 20 (2), ss. 358–364.
Atıf Şekli : Hobsbawm, s…
- Goldstein, R. (2013). Political Repression in 19th Century Europe. New York: Routledge Press.
Atıf Şekli : Goldstein, s…
- Hyseni, A. (2010). Te drejtat e njeriut ne Kushtetuten shqiptare. Tirane.
Atıf Şekli : Hyseni, s…
- Kozak, İ. (1988). İşçi Sendikalarının Tarihi Gelişimi (İngiltere Örneği). Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi yayını. 37-38 (1), ss.63-81.
Atıf Şekli : Kozak, s…
- Nuni, A. (2010). Leksione te se drejtes se pronesise. Tirane.
Atıf Şekli : Nuni, s…
- Özdemir, C. (2006). Sendikalar Kanunu’ndan Doğan Haklarımız. Ankara: Yaklaşım Yayınları.
Atıf Şekli : Özdemir, s…
- Sezgin, E. (2006). Bir Sendika Tarihi: Genel-İş (1962-1980). Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, Ankara.
Atıf Şekli : Sezgin, s…
- Tunçomağ, K., Centel, T. (2008). İş Hukuku’nun Esasları. İstanbul: Beta Yayınevi.
Atıf Şekli : Tunçomağ, s…
- Türkmen, E. (2013). 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun Başlıca Yenilikleri. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü, İstanbul.
Atıf Şekli : Türkmen, s…
- Tütüncü, G. (Eylül 2015). İngiltere ve Türkiye’de Erken Dönem Sendikacilik Üzerine Karşilaştirmali Bir İnceleme. Tarih Okulu Dergisi. 8 (XXIII), ss. 493-539.
Atıf Şekli : Tütüncü, s…
- Yelekçi, M. (2002). Sendikalar Hukuku. Ankara: Seçkin Yayınevi.
Atıf Şekli : Yelekçi, s…