Davalar & Makaleler

TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU

20 Haziran 2023

A. Türk Ceza Kanunu M.179 Kapsamında Kasten Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu; kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olunması, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmesi veya alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanılmasıdır.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu, Türk Ceza Kanunu (TCK.) ’nda “Topluma Karşı Suçlar” arasında “Genel Tehlike Yaratan Suçlar” bölümünde düzenlenmektedir.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun hukuksal konusunu kamu esenliği oluşturmakla birlikte maddi konusunu ise kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarıyla bu araçların güven akışını sağlamak için konulmuş her türlü işaret ya da geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine konulmuş şeyler ya da teknik işletim sistemleri oluşturmaktadır.

Bu suç genel bir suç olduğu için herkes faili olabilir ve mağdur açısında da bir aranan bir özel bir durum olmadığı içinde herkes bu suçun mağduru olabilir.

TCK. m.179/1’de yer alan; kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olunması bağımsız bir suçtur. (Örneğin; trafik levhasının sökülmesiyle trafik kazasına neden olmak vs. trafik düzenini korumak amacı dışında dikilmiş olan işaretler için yapılmış eylemler bu suçu oluşturmaz.)

TCK. m.179/2’de yer alan; kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edilmesi de bağımsız bir suçtur. Suçun oluşması için trafik kazasının oluşması ya da aracın sevk ve idaresinin trafik düzenine aykırı olması yeterli olmamakla birlikte failin eylemleriyle trafiğin güvenliğinin kasten tehlikeye sokulması, kişilerin sağlığı, yaşamı, mal varlığı açısından genel ve somut bir tehlike oluşması gereklidir.

TCK. m.179/3’de yer alan; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanılması da bağımsız bir suçtur. (Örneğin; yüksek promil alkol almış failin kontrolünü kaybedip kaldırıma çarpması.) Suçun oluşması için failin alkol veya uyuşturucu madde almış olması yeterli değildir. Almış olduğu alkol veya uyuşturucu madde etkisi altındayken araç kullanamayacak halde olmasını bilerek araç kullanması. Güvenli araç kullanamayacak olup olmaması her somut olayda saptanmalıdır. Almış olduğu alkol veya uyuşturucu madde etkisi altındayken güvenli bir şekilde araç kullanmış ise bu suç oluşmaz, alkollü araç kullanmadan yaptırımlara maruz kalır.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu kasten işlenebilen bir suçtur.

TCK m. 179/1’de “Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye” bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

TCK m.179/2’de “Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi,” üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK m.179/3’te “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi” yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun soruşturması ve kovuşturması için şikayet aranmaz; re’sen yapılır.

  • Görevli mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
  • Yetkili mahkeme, 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu m.12’ye göre suçun işlendiği yer mahkemesidir.
  • Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun 2. ve 3. fıkraları seri muhakeme usulüne tabidir.

Yargıtay kararlarına göre trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu şu şekilde örneklendirilebilir:

“Olay akabinde yapılan tespitte sanığın 1.74 promil alkollü araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşılması karşısında, atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike, taksirle yaralama suçunun zarar suçu olduğu, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve bu suçtan cezalandırılması ile yetinilmesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup ”

“Sanığın idaresindeki araç ile olaydan 2,09 promil alkollü olarak, yolun sağ tarafında durmakta olan müştekinin içinde bulunduğu araca çarptığı ve bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına tam kusurlu olarak neden olduğu olayda; mağdurun yargılama sırasında sanığa yönelik şikayetinden vazgeçtiği, sanığın vazgeçmeyi kabul ettiği, iddianame içeriğinden trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun da yargılamaya konu edildiği, sanığın olay anındaki alkol durumu itibariyle atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK'nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması, buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; taksirle yaralama suçundan dolayı açılan davanın şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı ise mahkumiyet hükmü kurulması gerekir iken, yazılı şekilde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat kararı verilmesi, kanuna aykırı olup…”

“Olaydan yaklaşık 3 saat sonra yapılan alkol muayenesinde 166 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın, sevk ve idaresindeki aracı ile çarparak mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu anlaşılmakla;

Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK'nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu - tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında, somut olayda sanığın eyleminde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ancak, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanan mağdur ...'in, aşamalarda sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi nedeniyle eylemin kül halinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu, bu itibarla sanık hakkında yalnızca anılan suçtan mahkumiyet hükmü tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eylemin ikiye bölünerek taksirle yaralama suçundan düşme hükmü tesis edilip, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, kanuna aykırı olup…”

“206 promil alkollü oldu tespit edilen sanığın aracı ile otel önünde park halinde bulunan polis araçlarına çarpması sonucu maddi hasara ve aracında bulunan mağdur ...’nun hayat fonksiyonlarını 3. derecece etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, suçun bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle mağdur ...'yu yaralama eylemi şikayete tabi olmamakla birlikte, uzlaşmaya tabi olduğu, mağdurun da 09.07.2012 tarihli duruşmada sanıktan şikayetçi olmadığını, zararlarının karşılandığını ve sanık ile uzlaştıklarını bildirdiği, sanığın tek bir eylemi ile taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike, taksirle yaralama suçunun zarar suçu olduğu, zarar suçunun oluştuğu durumda artık trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilemeyeceği, mahkemece yargılama sonunda uzlaşmanın gerçekleşmesi nedeniyle taksirle yaralama suçundan açılan davanın CMK'nın 254/2. maddesi gereğince düşmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.”

“Sanığın saat 12:10 sıralarında idaresindeki araç ile “dönel kavşaklarda dönüş kurallarına riayet etmemek” asli kusurunu işlediği tespit ve kabul edilen M.. G..’nun idaresindeki araca çarpması sonucu yaralandığı olayda; sanığın eyleminin TCK'nın 179/2. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmayacağı, zira TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun, bu maddenin 2. fıkrasında "kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmek..." şeklinde tanımlandığı, aynı Kanunun 180. maddesinde düzenlenen, trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunda ise karayolu ulaşım araçlarına yer verilmediği, dolayısıyla TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ancak kasten işlenebileceği ve bu suçun oluşabilmesi için aracın kasıt ya da olası kasıtla kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlike yaratacak bir şekilde sevk ve idare edilmesi gerektiği, karayolu ulaşım araçları yönünden suçun taksirle işlenen biçimine TCK'da yer verilmediği, koşulları bulunduğu takdirde eylemin 2918 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebileceği bu nedenle sanık hakkında unsurları oluşmayan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği…”

“Olay tarihinde, sanığın idaresindeki aracı ile Olgunlar caddesine ters yönden girdiği ve karşı yönden gelen ticari taksi sürücüsü ile çarpıştığı, araç içinde yolcu olarak bulunan ve şikayetçi olmayan bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu, şikayet yokluğu nedeniyle sanık hakkında taksirle yaralama suçundan ek takipsizlik verildiği ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dava açılan olayda; TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun takibinin şikayete bağlı olmadığı, sanığın eyleminin TCK’nın 179/2.maddesi kapsamında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturduğu…”

“Gece vakti meskun mahalde, tramvayın geçişine engel teşkil edecek şekilde aracını park ederek tramvayın depoya girmek için bekleme yapmasına neden olan sanık hakkında, her ne kadar mahkemece trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, sanığın eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşumuna yeterli olmadığı, koşulları bulunduğu takdirde eylemin 2918 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebileceği, bu nedenle kasten işlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla…”

B. Türk Ceza Kanunu M.180 Kapsamında Taksirle Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu

Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olunmasıdır. Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçu, Türk Ceza Kanunu’nda “Topluma Karşı Suçlar” arasında “Genel Tehlike Yaratan Suçlar” bölümünde düzenlenmektedir.

Suçun hukuksal konusunu kamu esenliği oluştururken maddi konusunu, tehlikenin doğmuş olduğu kişinin vücudu ya da malvarlığıdır.

Trafik güvenliğinin taksirle tehlikeye sokma suçu, genel bir suç olduğu için herkes bu suçun faili olabilir. Mağdur açısından da özel bir şart aranmamaktadır.

Suçun hareket öğesini deniz, hava veya demiryolu ulaşımında tehlike doğuran bir davranışta bulunulmasıdır. Karayolunda yapılmış olan davranış bu suç kapsamında değildir. Suçun oluşabilmesi için kişinin sağlığı, yaşama ya da malvarlığında tehlike oluşmalıdır.

Bu suça teşebbüs mümkün değildir. Taksirli suç olduğu için iştirak mümkün değildir. Trafik güvenliğinin taksirle tehlikeye sokma suçu taksirle işlenebilen bir suçtur.

TCK m.180’de “Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye” üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Trafik güvenliğinin taksirle tehlikeye sokma suçunun soruşturması ve kovuşturması için şikayet aranmaz; re’sen yapılır.

Yargıtay kararlarına göre trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçu şu şekilde örneklendirilebilir:

“… temyize gelmeyen sanık ...'ın sevk ve idaresindeki otomobille bölünmüş, tek yönlü, korkuluklu sert virajlı ve ıslak zeminli, ayrıca 30 km hız tahdit levhalarının bulunduğu caddede seyirle, yolun sağındaki sanığa ait villadan yola akan suya girdikten sonra direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjdeki ışıklı reklam panosuna çarpıp, karşı şeride geçerek, karşı şeritte seyreden ve temyize gelmeyen sanık ... idaresindeki otomobile çarpması sonucu meydana gelen olay sonrası kolluk tarafından kazaya yol yüzeyine bırakılan suyun neden olduğunun görüldüğünün ve daha önce de aynı bölgede diğer villalardan yola bırakılan su nedeni ile kazaların olduğunun tespit edilmesi karşısında sanığın villasının sulama suyunu yol üzerine akıtarak araçların seyrini tehlikeye düşürdüğü, sanığın eyleminin TCK'nın 180. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunu oluşturmayacağı, zira TCK'nın 180. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunun, "Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında kişilerin hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olma" şeklinde tanımlandığı, görüldüğü üzere maddede karayolu ulaşımından bahsedilmediği, dolayısıyla villasının sulama suyunu yol üzerine akıtarak kazaya tali kusuru ile neden olan sanık hakkında TCK'nın 180. maddesindeki trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluşmadığı, ”

“Sanığın sevk ve idaresindeki yüklü tır ile seyri sırasında, hemzemin geçitte geçmek isterken, dorsenin ayaklarının raya takılarak, rayı eğdiği, herhangi bir yetkiliye bildirimde bulunmayarak olay yerinden ayrıldığı, rayların eğilmesi nedeni ile seferlerin 4 saat 15 dakika iptal edildiği olayda, sanığa atılı suçun unsurlarının oluştuğu…”

“sanığa ait küçükbaş hayvanlardan bir grubunun sürüden ayrılarak demiryolu üzerinde ve civarında bulundukları esnada, ... Eskişehir - Ankara seferini yapan trenin 25 adet küçükbaş hayvanın büyük bir kısmına yandan, 3-4 tanesine önden çarptıktan 1,5- 2,0 km sonra yoldan çıktığı maddi hasarlı kazada; sanığın demiryolu yakınında otlattığı hayvanların bakım ve gözetiminde gerekli özen ve dikkati göstermemesi şeklinde gelişen taksirli eylemi sonucu demiryolu ulaşımında kişilerin hayatı, sağlığı ve malvarlığı bakımından tehlikeye yol açtığı anlaşılmakla; sanığa yüklenen suçun unsurları itibariyle oluştuğu”

“Sanığın, gündüz vakti, idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki tali sokakta seyir halindeyken, mağdurun seyir halinde olduğu ... Caddesine ters yönden ve geçiş önceliğine uymadan giriş yaparak mağdurun idaresindeki araçla tam kusurlu şekilde çarpışması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin TCK'nın 179/2. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmayacağı, zira TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun, bu maddenin 2. fıkrasında "kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmek..." şeklinde tanımlandığı, aynı Kanunun 180. maddesinde düzenlenen, trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunda ise karayolu ulaşım araçlarına yer verilmediği, dolayısıyla TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ancak kasten işlenebileceği ve bu suçun oluşabilmesi için aracın kasıt ya da olası kasıtla kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlike yaratacak bir şekilde sevk ve idare edilmesi gerektiği, karayolu ulaşım araçları yönünden suçun taksirle işlenen biçimine TCK'da yer verilmediği…”

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019