SENDİKAL HAKLARIN KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU
12 Haziran 2023
Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanmasıdır. Bu suç Türk Ceza Kanunu (TCK.)’nda “Hürriyete Karşı Suçlar” arasında düzenlenmektedir.
Sendika özgürlüğü ve hakkı temel insan haklarından olup, kaynağını anayasadan alan haklardandır. Anayasamızın 51’inci maddesinde de sendika özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Anayasal hak olan sendika özgürlüğünün cebir veya tehdit yoluyla engellenmesi TCK. 118’inci maddesiyle suç haline getirilmiştir. TCK. 118’inci maddesinin 1. fıkrasında bireysel sendika özgürlüğü, 2. fıkrasında ise kolektif sendika özgürlüğü güvence altına alınmıştır.
1.fıkrada yer alan suçun hukuki konusu, sendika kurma hakkının alınmasına ilişkin kamusal yarar iken, 2. fıkrada yer alan suçun hukuki konusu ise sendikaların faaliyetlerinin kesintiye uğramadan devam etmesini sağlamaya ilişkin kamusal yarardır.
Bu suçun faili herkes olabilmekte olup, özel bir nitelik aranmamaktadır. Suçun mağduru ise TCK. m.118/1’e göre; bir sendikaya üye olmak veya sendikanın faaliyetlerine katılmak, sendika veya sendika yönetiminde görev almak hakkına sahip olan kimselerdir. Sendikaya girme hakkı olmayan kişiler bu suçun mağduru olamaz. TCK. m.118/2’ye göre mağdur; faaliyeti engellenen sendikalardır. 6356 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen sendikalar ve 4688 sayılı Kanun kapsamına giren kamu sendikaları bu suçtan zarar gören olabilir.
Fail, mağdura karşı cebir veya tehdit kullanarak bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, bir sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlar. (Örneğin sendika üyelik formunu doldurmak ya da istifa dilekçesini yazmak isteyen mağduru; failin darp etmesi, elini veya kolunun bükmesi ya da vurması vs.)
Suçun oluşabilmesi için, ortada bir sendika olmalı ve bu sendikaya, mağdur üye olma ve faaliyetlerine katılma isteğinin fail tarafından cebir ve tehdit yoluyla engellenmesi gerekmektedir.
Kanunda sayılan hareketlerin hepsinin yapılması suçun oluşması için zorunlu olmayıp hareketlerden birisinin gerçekleşmesi bu suçun oluşması için yeterli olacaktır. Bu nedenle seçimlik hareketli bir suçtur. Aynı zamanda sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi cebir veya tehdit ile gerçekleştiğinden bağlı hareketli bir suçtur ve bu eylemler olmadan hile ile gerçekleşirse bu suç oluşmaz.
2.fıkrasında sendikal faaliyetin engellenmesi suçunun oluşması için sendikanın faaliyetini engellemesi yeterlidir. Cebir veya tehdit eylemi tek başına yeterli olmayıp bir süre de olsa faaliyet engellenmiş olmalıdır.
- TCK. m.118’de yer alan suç, teşebbüsü tamamlanmış suç olarak cezalandırılır. TCK. m.118/2’de yer alan suç için teşebbüs mümkündür; fail elverişli icra hareketlerine doğrudan doğruya başlamış ancak failin elinde olmayan nedenlerle engellenirse teşebbüs aşamasında kalacaktır.
- Bu suç, aynı kişi ya da sendikaya karşı farklı zamanlarda birden fazla işlenmesi durumunda; bir hareketle birden fazla kişi veya sendikaya karşı işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Ancak TCK. m.118/1’de “…zorlamak amacıyla” ifadesi için ayrıca özel kast gerekmektedir. TCK. m.118/1’de yer alan suç, hukuka uygunluk nedenleriyle bağdaşamaz; TCK. m.118/2 içinse esaslı hata kusurluluğu kaldırır.
TCK. m.118/1’de “Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi,” altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK. m.118/2’de “Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde,” bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunun soruşturması ve kovuşturması için şikayet aranmamakta, re’sen yapılmaktadır.
Yargıtay kararlarına göre sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu şu şekilde örneklendirilebilir:
“Katılanların, işçi olarak çalıştıkları fabrikanın yetkilileri tarafından, üye oldukları sendikadan ayrılmaları konusunda telkinlerde bulundukları ve ayrılmadıkları takdirde işten çıkarılacaklarını söyleyerek üzerlerinde manevi cebir uyguladığı iddiası ile dava açıldığı, sanıkların atılı suçlamayı kabul etmedikleri, mahkemece sanıklardan ...'in katılan ...'e "sendikaya üye misin değil misin bak doğru söyle, sendikaya üye isen seni işten çıkaracaklar", ...'in katılan ...'a "sendikaya üye misin, sendikaya üye olanların işlerine tazminat verilerek son verilecek", ...'in katılan ...'a "şuan isimleriniz Savlet beyin önünde eğer sendikaya üye olursanız, işten çıkarılırsınız benimde elimden bir şey gelmez", Süleyman Kolez'in tanık ...'e "sana dava açacağız, seni işten çıkaracağız" şeklinde sözler söylendiğinin mahkemece de kabul edilmesine karşın bu eylemlerin TCK'nın 118/1. maddesinde düzenlenen sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturduğu…” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/26139 E., 2016/6739 K.)
“.. müştekilerin iddiaları ile uyumlu beyanları ve tüm dosya kapsamından, fabrikada personel müdürü olarak çalışan sanık ... ve üretim müdürü olan sanık ...’ün ...Sendikasına üye olan müştekileri sendika üyeliklerinin devam etmesi halinde işten çıkarılacaklarına dair tehditte bulunmaları ve bu nedenle Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduktan sonra bir kısmının işten çıkarıldığı ve soruşturma devam ederken fabrika yönetiminin tekrar müştekileri işe almaları, müştekilerin işe alındıktan sonra kısa süreler içinde sendika üyeliğinden istifa ettiklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların üzerine atılı suçun oluştuğu…” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1114 E., 2018/2494 K.)
“Sanıkların yönetici oldukları işyerinde sendikal faaliyetlerin engellenebilmesi için işçiler ile görüşerek sendikal faaliyetlerde bulunulması veya bu yönde çalışmalar yapılması halinde işçileri işten çıkarmakla tehdit ettikleri iddia edilen olayda, katılan ...'in beyanında" sendikal faaliyette uğraşacağımı düşünerek istifa dilekçesi imzalamamı istediler, ben de istifa dilekçemin imzalayıp işten çıkmış oldum" şeklindeki savunması karşısında sanığa kendisinden istifa dilekçesi vermesini isteyen sanık ya da sanıkların kim olduğu sorulup tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan ... temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA…”yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine..“ (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/29605 E., 2016/15344 K.)
“suça konu işyerinde üretim müdürü olarak görev yapan sanık ...'in, yine iş yeri yönetiminde bulunan sanık ...'nun sendikal faaliyetlerde bulunan işçilerin tespitine yönelik talimat verdiği, iş yerinde; servis sorumlusu olarak çalışan sanık ...'ın, bölüm sorumlusu sanık ...'ın ve işçi olarak çalışan ...'in, verilen talimat doğrultusunda sendikaya üye olan işçilerin tespitine çalıştıkları ve sendikaya üye olduğunu tespit ettikleri işçileri, iş yeri yönetimine bildirdikleri, sanıklar ... ve ...'nun da katılanlarında arasında bulunduğu bir kısım işçiyi performans yetersizliğini bahane göstererek işten çıkardıkları, katılanların açmış oldukları işe iade davalarının, "feshin sendikal nedenlerle yapıldığı yolunda kanaat hasıl olması" sebebiyle kabul edildiği anlaşılmakla; sendika üyesi olan işçilerin sendikal haklarını kullanmalarına engel olma, sendikalı olan ve olmayan işçiler arasında ayrım yapma ve bu işçilere baskı yaparak sendikadan istifa etmeye, sendikaya üye olmamaya zorlama şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 118/1. maddesindeki suçu oluşturacağı…” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/7995 E., 2016/2433 K.)