TEBLİGAT KANUNUNA GÖRE KÖY, MAHALLE VEYA MEZRALARDA YAPILAN TEBLİGATLAR VE GEÇERLİLİĞİ
02 Haziran 2023
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’na göre köy, mahalle, mezra veya mevkii gibi kırsal yerleşim birimlerinde oturanlara yapılacak tebligatlar için ayrı bir tebligat usulü öngörülmemiştir. Bununla birlikte, uygulamada posta memurları gelen tebligatları muhtara, köyün bakkalına veya kahvehanesine bırakıp gitmekte ve tebligat teslim edilmiş gibi tutanak düzenleyebilmektedir. Ulaşım zorluğu veya uzaklık bu tür davranışlara gerekçe olarak gösterilmektedir. Fakat bu şekilde yapılan tebligatlar köyde yaşayan kişilerin yasal süreleri kaçırmalarına ve hak kaybına uğramalarına sebep olmaktadır. Örneğin, ilamsız icra takiplerinde 7 günlük itiraz sürelerinin kaçırılması nedeniyle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız haksız hacizlerle karşı karşıya kalabilmektedirler.
Tebligat Kanunu’na göre tebligatın usulüne uygun yapılabilmesi için posta memurunun ilgili adrese gitmesi ve adreste birinin bulunup bulunmamasına göre tebligat işlemlerini tamamlaması gereklidir.
Kanuna göre, posta memuru tebligat yapılacak kişiyi adreste bulamaz ve bu kişinin geçici bir yere gittiğini öğrenirse, adreste bulunan kişinin bilgilerini alarak durumu tutanak altına alır ve tebligat imzasıyla birlikte adreste bulunan kişiye bırakılır. Posta memuru ancak adreste kimse bulunmazsa veya adreste bulunan kişi tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa, tebligat için gelindiğini, ilgili kişinin bulunamadığını yakın bir komşuya bildirerek ve binanın kapısına haber kâğıdı bırakarak tebliğ edilecek evrakı muhtar ya da ihtiyar heyeti üyelerinden birine bırakabilir. Dolayısıyla, posta memuru ilgili adrese gitmeden ve yasal süreci uygulamadan tebliğ evrakını muhtara veya başka birisine bırakamaz. Bu şekilde yapılan tebligatlar usulsüzdür.
Usulsüz şekilde tebligat yapılması halinde bu durum öğrenilir öğrenilmez hukuki yollara başvurulmalı ve tebligatın usulsüz yapıldığının tespiti sağlanmalıdır. Diğer yandan, görevini gerektiği gibi yerine getirmeyen ve yasal düzenlemelere rağmen adrese gitmeden tebliğ evrakını muhtara veya başka yere bırakan posta memuru, Türk Ceza Kanunu m. 257 hükmüne göre görevi kötüye kullanma suçunu işlemektedir. Posta memurunun ihmali nedeniyle zarara uğrayan vatandaşların ilgili posta memuru hakkında suç duyurusunda bulunması mümkündür.