DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ
25 Mayıs 2023
Anayasamızın 74’ üncü maddesi ile dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı açık bir şekilde düzenlemiştir. Söz konusu madde şu şekildedir:
“Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.”
Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesidir. Bu suç Türk Ceza Kanunu “Hürriyete Karşı Suçlar” arasında düzenlenmektedir.
Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu özgü bir suç olup, bu çerçevede faili yalnızca yetkili ve görevli kamu görevlisi olabilecektir. Kamu görevlisinin dilekçeyi kabul etmeye yetkili olması gerekmektedir. Mağdur bakımından özel bir durum aranmamakla birlikte hakkını kullanmak için dilekçesini veren ve haksız şekilde dilekçesi reddedilen herkes bu suçun mağduru olabilecektir. Ancak Türkiye’de ikamet eden yabancılar karşılılık esası gözetilerek ve Türkçe ile yazılmış bir dilekçe olması koşulu ile bu suçun mağduru olabilmektedir. (3071 sayılı Kanun m.3/2)
Suçun hareket öğesi dilekçenin işleme konmaması, reddedilmesi veya kabul edilmemesidir. Suçun oluşabilmesi için kişinin dilekçeyi bir hakkı kullanmak için yetkili bir kamu makamına vermesi gerekmektedir. Yani dilekçe bir hakkı kullanmak için verilmemiş ya da yetkili olmayan bir makama verilmişse bu suç oluşmaz. Dilekçe hukuksal bir nedene dayanarak reddedilmişse bu suç oluşmaz. Kasten işlenebilen bir suçtur. Failin saiki ve amacı önem taşımaz.
TCK m. 121’inci maddesinde, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunacağı belirtilmiştir.
Bu suçun soruşturması ve kovuşturması re’sen yapılacak olup, şikayet aranmayacaktır. Kamu görevlisi bu suçu idari görevi sebebi ile işlemişse, soruşturma yapılabilmesi için 4483 sayılı Kanun gereğince önce izin alınması gerekmektedir. Ancak adli bir görev çerçevesinde bu suç işlenmişse genel hükümlere göre süreç yürütülecektir.
Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunun oluşup oluşmadığına yönelik emsal oluşturan Yargıtay kararları aşağıda belirtilmiştir;
- “Belediye Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan sanığın, katılanın vermiş olduğu 25/04/2011 tarihli ruhsat talebine ilişkin dilekçesini hukuki bir neden olmaksızın kabul etmeyerek işleme koymadığı, bu suretle dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu işlediği…” (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/682 E. 2016/2199 K.)
- “…icra müdürü olarak görev yapmakta olan sanığın müştekinin dilekçesini inceleyerek herhangi bir havale ya da işlem yapmadan dilekçeyi müştekiye iade ettiği" iddia edilmiş ve sevk maddesi olarak TCK.'nın 257/2. maddesi gösterilmiş ise de, niteleme ve anlatımın dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçuna ait olduğu…” (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/15104 E. 2015/17621 K.)
- “Belediye Başkanı olarak görev yapan sanık … talimatıyla maiyetinde memur olan sanık ... suç tarihinde katılanlar adına avukatları tarafından verilen akaryakıt istasyonu işletme ruhsatı talebi içerikli dilekçe ve eklerini kabul edip kayda almadığının dosya kapsamıyla sübuta erdiği, ancak TCK.'nın 257. maddesinin genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için eylemin kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerektiği, sanıkların eylemlerinin ise TCK.'nın 121/1. maddesinde ''kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukukî bir neden olmaksızın kabul edilmemesi'' şeklinde tanımlanan dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturduğu …” (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7283 E. 2015/11885 K.)