HABERLEŞMENİN ENGELLENMESİ SUÇU
23 Mayıs 2023
A. Suçun Tanımı
Haberleşmenin engellenmesi suçu, kişiler veya kamu kurumları arasındaki haberleşme ile basın yayın organlarının yayının hukuka aykırı olarak engellenmesidir. Bu suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK.)’nda “Hürriyete Karşı Suçlar” arasında düzenlenmektedir. Anayasamızın 22. Maddesinde de haberleşme hürriyeti koruma altına alınmıştır.
Haberleşmenin engellenmesi suçunun hukuksal konusu haberleşme özgürlüğü ile basın özgürlüğü iken; maddi konusunu haberleşme ve yayın oluşturmaktadır. Bu suç, genel bir suç olduğu için herkes bu suçun faili olabilecektir.
B. Suçun Unsurları
TCK. m. 124/1’inci maddesine göre haberleşmesi engellenen gerçek kişi, suçun mağduru olabilecekken, TCK. m.124/2 ile TCK. m.124/3 hükümleri kapsamında mağdur herhangi bir kamu kurumu veya yayını engellenen herhangi bir basın ve yayın organı olabilecektir.
Bu suçun hareket öğesini haberleşmenin engellenmesi oluşturmaktadır. Serbest hareketli bir suçtur. Kişiler ya da kamu kurumu arasındaki haberleşmenin herhangi bir fiille hukuka aykırı olarak engellenmesiyle haberleşmenin engellenmesi suçu oluşmaktadır. Fiil, fiziksel bir hareket olabileceği gibi elektronik ortamda gerçekleştirilebilen bir hareket de olabilir. Bu nedenle e-postaların engellenmesi de bu suç kapsamındadır.
Haberleşmenin engellenmesi suçunda teşebbüs mümkün olup, belirtelim ki suç haberleşmenin engellenmesiyle tamamlanmaktadır. Fail tek fiille birden çok kişinin haberleşmesini engellemişse, zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
Haberleşmenin engellenmesi suçunda fail, haberleşmenin içeriğini öğrenmemektedir. Eğer içeriğini öğrenmeye dair bir eylemde bulunursa haberleşmenin engellenmesi suçu değil, haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçu oluşur. Görevin ifası nedeniyle haberleşmenin engellenmesi halinde ise, bu suçu oluşmayacaktır.
Haberleşmenin engellenmesi suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Suçun oluşabilmesi için kast yeterli olup failin saiki ve amacı önem taşımamaktadır.
C. Ceza Miktarı, Zamanaşımı ve Görevli Mahkeme
- TCK. m. 124/1’de, “Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi halinde,” altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunacağı,
- TCK. m. 124/2’de, “Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi,” bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı,
- TCK. m. 124/3’de, “Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi halinde,” ikinci fıkra hükmüne göre cezaya hükmolunacağı,
belirtilmiştir.
Haberleşmenin engellenmesi suçunda zamanaşımı, suçun işlenmesinden itibaren 8 yıldır. Haberleşmenin engellenmesi suçu, uzlaşmaya tabi suçlardan değildir. Haberleşmenin engellenmesi suçunun soruşturması ve kovuşturması için şikayet aranmaz; re’sen yapılır.
TCK. m.124’te haberleşmenin engellenmesi suçunun üç farklı halinin de kovuşturulmasında görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir. Suçun işlendiği yerdeki asliye ceza mahkemesinde yargılama yapılacaktır.
Yargıtay kararlarına göre haberleşmenin engellenmesi suçu şu şekilde örneklendirilebilir:
*“ …kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı biçimde engellenmesi suçunun tüzel kişilere yönelik olarak işlenmesi mümkün olmadığı, ancak gerçek kişilere yönelik işlenebileceğinden…” *(Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9830 E. 2018/15169 K.)
“ …sanıkların amacının, telefon kablolarını çalmak olması, kişiler arasındaki haberleşmenin engellenmesi yönünde bir kastlarının olmaması karşısında, sanıkların üzerlerine atılı bu suç yönünden, suçun manevi unsurunun gerçekleşmemesi sebebi ile, beraatlerine…” (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/29116 E. 2017/3121 K.)
“Sanıkların mağdureyi zorla araca bindirip kaçırmasının ardından seyir halinde oldukları sırada üzerindeki cep telefonunu almaları şeklinde gerçekleşen olayda, mağdureyi zorla hürriyetinden yoksun kılan sanıklar yönünden ayrıca haberleşmenin engellenmesi suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilerek müsnet suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
kanuna aykırı, …” (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/10554 E. 2016/142 K.)
“Sanığın, olay günü mağdureyi uzun süre darp edip zorla cinsel ilişkiye girdikten sonra evden ayrılırken mağdureye ait cep telefonunu alarak götürmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde haberleşmenin engellenmesi suçundan mahkumiyet hükmü kurulması …” (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/1650 E. 2018/3820 K.)