NEFRET VE AYRIMCILIK SUÇU
20 Mayıs 2023
Nefret ve ayrımcılık suçu; dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle bir kişinin kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satmasını, devrini veya kiraya vermesini, kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını, işe alınmasını, olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasına engel olunmasıdır. Türk Ceza Kanunun “Hürriyete Karşı Suçlar” arasında düzenlenmektedir.
Anayasamızın 10’uncu maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 14’üncü maddesinde nefret ve ayrımcılık konusu açık bir şekilde düzenlemiştir. Söz konusu maddeler şu şekildedir:
- Anayasamızın Kanun önünde eşitlik başlıklı 10’uncu maddesi;
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 14’üncü maddesinde ayrımcılık yasağı düzenlenmiştir. Şöyle ki;
“Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.”
Bu suçun hukuksal konusunu, eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı oluşturur. Maddi konusu ise, ayrımcılığa maruz kalan kişi ve yoksun kaldığı şeydir. Bu suç genel bir suç olduğu için herkes bu suçun faili olabilecektir. Suçun mağduru ise mal, hizmet veya işten yararlanmak isteyen kimselerdir.
Nefret ve ayrımcılık suçu, seçimlik hareketli bir suç olduğu için;
- Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini engellemek,
- Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını engellemek,
- Bir kişinin işe alınmasını engellemek,
- Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemek
sayılanlardan birisiyle işlenmesi,
yeterlidir.
Bu suçun hareket ögesini “dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle” işlenmesi oluşturur.
Nefret ve ayrımcılık suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Suçun oluşması için failin belli saikle hareket etmesi gerekmektedir.
TCK m. 122’de,
“Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
* a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,
* b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
* c) Bir kişinin işe alınmasını,
* d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse,” bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
denilmektedir.
Bu suçun soruşturması ve kovuşturması re’sen yapılır, şikayet aranmayacaktır.
Yargıtay kararlarına göre nefret ve ayrımcılık suçu şu şekilde örneklendirilebilir:
“ Belediye başkanı olarak görev yapan şüphelinin, yerel seçimlerde başka adayı destekleyen müştekilerin sularını usulsüz olarak kestirdiği, fahiş fiyata akıllı su sayacı almaları hususunda baskı yaptığı şeklindeki iddialar kapsamında, üzerine atılı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257/1’inci maddesinde tanımlanan görevi kötüye kullanma suçu ile 122’nci maddesinde düzenlenen nefret ve ayrımcılık suçunun müştekilerin iddialarına göre belediye başkanlığı görevi sırasında ve görevin icrası kapsamında işlendiğinin iddia edilmesi karşısında, şüpheli hakkındaki soruşturmanın 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun hükümlerine göre merciinden izin alınmak suretiyle yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309’uncu maddesi uyarınca bozulması lüzumu ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 31/05/2016 gün ve 94660652-105-39-2465-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığı’ndan tebliğname ile daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, nefret ve ayrımcılık suçundan yürütülen soruşturmanın en ağır cezayı gerektirmesine ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre inceleme yapma görevinin Yüksek Yargıtay 18. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, ” (Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/7019 E. 2016/8866 K.)