TÜRK HUKUKUNDA YABANCI HAKEM KARARLARININ TANINMASI VE TENFİZİ
07 Temmuz 2019
Tanıma ve tenfiz kurumları birbirlerinden farklıdır. Tanıma kavramının, dar ve geniş anlamı belirtilmiştir. Geniş anlamda tanımadan tenfiz ile birlikte tanıma anlaşılır. Dar anlamda tanıma ise, hakem kararının yalnızca kesin hüküm ve kesin delil olarak kabul edilmesi anlamındadır. Tenfiz kararı, yabancı mahkeme kararlarının ülkede icra edilebileceğine ilişkin karar olarak tanımlanmaktadır.
Türk Hukuku’nda yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin iki düzenleme mevcuttur: 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) ve 1958 Tarihli New York Sözleşmesi. Türkiye’de yabancı hakem kararları, temel olarak MÖHUK`un 60-63. maddelerindeki hükümlere göre tenfiz olunur. Günümüzde New York Sözleşmesi yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda en önemli düzenleme olduğu için New York Sözleşmesi uygulama alanı dışında kalan milli sayılmayan hakem kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizinde MÖHUK hükümlerinin uygulanması söz konusu olabilir. Başka bir ifade ile New York Sözleşmesine taraf olmayan bir devlette verilen ve yabancı olan hakem kararlarının, MÖHUK kapsamına tabi olduğunu söylemek mümkündür.
New York Sözleşmesi’nin VII. maddesinin 1. fıkrasına göre, taraf devletlerde verilen hakem kararlarının tenfizi ve uygulaması bu konudaki diğer ikili ve çok taraflı anlaşma hükümlerinden etkilenmez. Ayrıca MÖHUK’un 1. maddesinin 2. fıkrasına göre Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası sözleşme hükümleri saklıdır. Böylece ya New York Sözleşmesi ya da MÖHUK hükümlerini tercih ederek Türkiye’de milli sayılmayan bir hakem kararının tenfizi istenebilir.
Türkiye`de yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi MÖHUK`un 60-63. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelerde yabancı hakem kararlarının tenfizinde gerekli ön şartlar, tenfiz usulü ve tenfizin reddi nedenlerine yer verilmiştir.
MÖHUK`un 60. maddesinin 2. fıkrasına göre yabancı hakem kararlarının tenfizinde görevli ve yetkili mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesi öngörülmüştür. Söz konusu madde gereğince yabancı hakem kararlarının tenfizi, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer asliye mahkemesinden dilekçeyle istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu, bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır.
New York Sözleşmesi’nin IV. maddesi uyarınca tenfiz istenen tarafın, mahkemeye yabancı hakem kararının aslı veya usulüne göre onanmış suretini ve hakem kararı ve tahkim sözleşmesinin tercümelerini vermesi gerekmektedir. MÖHUK`un 61. maddesinin 1. fıkrasına göre de tenfiz talebinde aynı belgelerin gerekli olduğu tespit edilmiştir.
Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Tenfiz istemi basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır MÖHUK (m. 55). Tenfiz davasında, hakem kararının esasına ilişkin bir inceleme yapılmaz. Sadece, tenfizi istenen hakem kararının tenfizine engel olan sebeplerden birinin gerçekleşip gerçekleşmediği ele alınır. Tenfiz istemini inceleyen mahkeme hakem kararının kısmen veya tamamen tenfizine karar verebilir (MÖHUK m. 56). Eğer mahkeme, bir yabancı hakem kararını kısmen tenfiz etmişse, bu kararı açıkça ifade etmeli ve reddedilen kısmın tenfiz talebinin reddedildiğini de hükme bağlamalıdır. Tenfiz istemini inceleyen mahkeme hakem kararının reddine de karar verebilir. Örneğin, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi bir kararında (Y. 19. HD., 15.11.1995, 9108/9685), Bulgaristan Sanayi ve Ticaret Odası Tahkim Divanında verilen hakem kararının tenfizi talebini reddetmiştir çünkü tahkim sözleşmesinin davalı taraf olan Türk şirketinin yetkili temsilcisi tarafından imzalanmamış ve bu yüzden geçerli bir tahkim sözleşmesinden bahsedilemez.
Tenfiz taleplerinin kabulüne ve reddine ilişkin kararların temyizi için genel hükümler esas alınır. HMK bu konu hakkında hükümleri ifade etmektedir. Eğer, hakem kararlarına yönelik bir temyiz başvurusunda bulunulursa, bu başvuru gereğince kararın uygulanması durur.
Tenfiz edilen hakem kararları, Türk hakem kararları özelliği kazanır ve o şekilde uygulanır. Tenfiz kararı ile birlikte, kesin hüküm kuvveti ve icra kabiliyetini elde eder. Eğer tenfiz talebi reddedilmişse, bu karar Türkiye’de uygulanamaz. Ayrıca, tenfiz şartlarını taşımadığı için reddedilen bir yabancı hakem kararı, Türk mahkemelerinde kesin karar ve kesin delil olarak da kullanılamaz.