KOMŞULUK İLİŞKİSİNİ ÇEKİLMEZ HALE GETİREN EV SAHİBİNE VEYA KİRACIYA KARŞI HUKUKİ, CEZAİ VE İDARİ YAPTIRIMLAR
09 Temmuz 2022
A. GİRİŞ
Günümüzde apartman veya bir site içerisinde oturan kimselerin gürültü, tartışma, saygısızlık, saldırgan hareketler, yüksek sesle müzik, kötü koku veya bina, site kurallarına uymama gibi birçok nedenle aralarında sorun oluşabilmektedir. Bu yaşanan durumlarda kişilerin öncelikle uyarı yoluyla çözüme gitme imkanı bulunmakla birlikte, bu yolun başarıya ulaşmaması halinde yasal yollara başvurma imkanları vardır.
Rahatsızlık veren komşu konutta kiracı veya ev sahibi sıfatıyla bulunabileceğinden hukuki yolları değerlendirirken iki ayrı durumun tartışılması gereklidir. Apartman veya site sakinlerine problem yaratan kişilerin hem idari, hukuki yaptırım konusunu hem de cezai yaptırımı konusu tartışılabilir.
Kiracının kira ilişkisinden doğan, kiralananı özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu vardır. Dolayısı ile kiracının hem ev sahibine hem de komşularına karşı yükümlülükleri bulunmaktadır. Apartman veya site içerisinde huzursuzluk çıkaran, komşuluk ilişkisini çekilmez hale getiren ev sahibi veya kiracı için bazı yaptırımlar olacaktır. Mahkeme kiracının aykırı hareketlerini somut durumlara göre değerlendirecektir.
B. KOMŞULUK İLİŞKİSİ İÇERİSİNDE EV SAHİBİNİN SORUMLULUĞU
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu 18.maddesinde “Kat Maliklerinin Borçları” başlığıyla;
- Kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlü olduğu belirtilmiştir.
- Kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanabilmekte olup; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olacağı ayrıca düzenlenmiştir.
Yine aynı kanunun 25. maddesinde ise;
- Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hâkimden istenebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Görülmektedir ki; kat malikinin komşularına karşı yükümlülüklerine uygun davranmaması halinde mülkiyetinin devrine kadar gidebilen yaptırımlar söz konusu olabilecektir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun komşu hakkı başlıklı 737’nci maddesinde de şu ifadeler yer verilmiştir;
- Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.
- Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.
C. KİRACININ EV SAHİBİNE VE KOMŞULARINA KARŞI SORUMLULUĞU
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 316’da düzenlenen özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu şu şekildedir;
- Kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür.
- Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren, konut ve çatılı işyeri kirasında, en az otuz gün süre vererek, aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı bir ihtarda bulunması gereklidir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecektir.
- Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecektir.
Kat maliki gibi kiracının da bu yönde yükümlülükleri ve sorumlulukları olduğu açıktır ve bunlara uymaması halinde, madde hükmünde sayıldığı üzere çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır.
D. GÜRÜLTÜYE NEDEN OLAN KİŞİLERE KARŞI İDARİ YAPTIRIM KAPSAMINDAKİ YASAL HAKLARIN KULLANIMI
Komşuluk ilişkisi içerisinde; kişinin sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunması, ortak alanda tütün mamullerinin tüketilmesi gibi idari yaptırıma konu olabilecek fiiller de gündeme gelebilmektedir.
Bunların yanında en çok karşılaşılan durum ise, komşu tarafından yüksek gürültü nedenli meydana getirilen huzursuzluktur. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 36’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, kolluk veya belediye zabıta görevlilerinin kararıyla başkalarının huzur ve sükunu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idarî para cezası verilmektedir.
E. KOMŞULUK İLİŞKİSİ İÇERİSİNDE EV SAHİBİ VEYA KİRACILARA KARŞI OLUŞABILECEK CEZAİ YAPTIRIM YOLU
Türk Hukuk sisteminde komşuluk ilişkilerindeki sükut ve düzeni korumak amacıyla, gerek malik gerekse kiracı kaynaklı oluşabilecek huzursuzluk ve çatışmalar bakımından hukuki ve cezai birçok yasal düzenlemeye yer verildiği ortadadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 123’üncü maddesi ve 183’üncü maddesinde de bu yönde düzenlemeler yer almaktadır.
Kat maliklerinin ya da kiracıların komşularına karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde olayın niteliğine göre kişilerin huzur ve sükununu bozma ya da gürültüye neden olma suçu iddiasıyla şikayetçi olunabilmesi mümkündür. İlgili kanun maddeleri şu şekildedir:
“Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma” başlıklı m.123
“Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”
“Gürültüye Neden Olma” başlıklı m.183
“İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”