Davalar & Makaleler

SİT ALANLARI TÜRLERİ, DERECELERİ, ÖZELLİKLERİ VE YAPILAŞMA KOŞULLARI

16 Mayıs 2022

A- SİT ALANI KAVRAMI

Sit alanları, kısaca, korunması ve bir sonraki nesillere bırakılması amaçlanan doğal ve kültürel değer taşıyan yerlerdir. Sit alanları, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar olarak tanımlanmaktadır. Korumaya değer görülen taşınmazın niteliğine göre sit alanlarının tipi ve derecesi de değişiklik göstermektedir.

Korunması gereken kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına ilişkin temel ilkeler, koruma yolları ve yetkili kurumlar 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda düzenlenmiştir.

B- SİT ALANI TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ

  1. Tarihi Sit Alanları: İnsanlık tarihi, milli tarihimiz veya askeri harp tarihi açısından çok önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu sebeple korunması gerekli yerler tarihi sitlerdir.
  2. Arkeolojik Sit Alanları: İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmeler ve alanlardır.
  3. Doğal Sit Alanları: Jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlardır.
  4. Kentsel Sit Alanları: Mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları ve bir bütün olarak o yerleşmenin ait oldukları dönemin yaşam biçimini gelecek nesillere aktarmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar, sokak ve meydanlar, v.b.) birlikte bulundukları alanlardır.

C- SİT ALANI DERECELERİ VE ÖZELLİKLERİ

Arkeolojik sitler ve doğal sitler niteliklerine göre farklı derecelendirmeye tabi tutulmuştur.

  1. Arkeolojik Sit Dereceleri

    a. 1. Derece Arkeolojik Sit Alanları: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent kalıntıları ile yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş; taşınmaz kültür varlıklarına ait kalıntılar ve buluntuların veya bunu destekleyen taşınır kültür varlığı buluntularının yoğun olarak yer aldığı sit alanlarıdır.

    b. 2. Derece Arkeolojik Sit Alanları: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini kısmen yansıtan yerleşim alanları ve sosyal yaşama konu olmuş alanlardan olması; ancak Birinci Derece Arkeolojik sitler kadar yoğun kültür varlığı kalıntı ve buluntusuna sahip olmayan veya kısmen modern yerleşme birimleri ile de doku bozulmaları görülen arkeolojik alanlardır.

    c. 3. Derece Arkeolojik Sit Alanları: Ender rastlanılan buluntulardan ve/veya bilimsel araştırmalar, çevresel gözlemler ile bilimsel varsayımlar sonucunda kültür varlığı veya kalıntısı bulunma olasılığı olan alanlardan olması veya Birinci ve İkinci Derece Arkeolojik Sitlerle etkileşim içinde ve bu alanların korunmasında uzun ya da kısa vadede kamu yararı olan alanlardır.

  2. Doğal Sit Dereceleri

    a. Kesin Korunacak Hassas Alanlar: Kaynak değerlerinin korunması için; alan kullanımı ve alana tüm etkilerin sınırlandırıldığı, gerektiğinde insanların bölgeye girişlerinin engellendiği, bilimsel araştırma, eğitim ya da çevresel izleme amacıyla özel önlemler alınarak korunacak kara, su, deniz alanları olup, Cumhurbaşkanı kararı ile ilan edilen mutlak korunması gereken alanlardır.

    b. Nitelikli Doğal Koruma Alanları: Doğal yapısı değişmemiş veya az değişmiş, modern yaşam ve önemli ölçüde insan faaliyetleri tarafından etkilenmemiş, doğal süreçlerin hakim olduğu, koruma amaçlarına uygun olarak yörede yaşayanların alanın mevcut kaynaklarını kullanmasını sağlayarak doğal hayata dayalı geleneksel yaşam şekillerinin korunduğu kara, su, deniz alanlarıdır.

    c. Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları: Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları; bölgenin doğal yapısı, ekolojik değerleri, silueti, doğal peyzajı ve benzeri ayırt edici özellikleri göz önünde bulundurularak faaliyetlerin niteliğine ve içeriğine ilişkin Bölge Komisyonu tarafından yapılacak değerlendirmeye göre; kesin korunacak hassas alanlarda ve nitelikli doğal koruma alanlarında izin verilen faaliyetlere ek olarak doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetlere, tarım ve hayvancılık amaçlı entegre tesislere, hidroelektrik, rüzgâr ve güneş enerji santralleri ile turizm ve yerleşimlere izin verilen alanlardır.

D- SİT ALANI KARARLARINA KARŞI İPTAL DAVASI

Sit alanları, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının kanun ve yönetmelikte belirtilen usuller, esaslar ve kıstaslar doğrultusunda, oluşturulacak bir ekip tarafından, teknik bir çalışma ile değerlendirilerek belgelendirilmesine, koruma amaçlı imar planı müellifi, üniversiteler ya da bilimsel araştırma yapan uzmanlarca veya ilgili meslek odası gibi konu ile doğrudan ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarca bu yönetmeliğe göre hazırlanarak Bakanlık ilgili birimlerine iletilen çalışmaların Bakanlık ilgili birim elemanlarınca yerinde incelemeler ile belirlenir. Taşınmazın sit alanı olarak tescili halinde ilgililere kararın tebliğ edilmesi gereklidir.

Taşınmazın sit alanı olarak ilan edilmesi, sit alanı derecesinin değiştirilmesi, koruma kararları gibi mülkiyet hakkını sınırlayan koruma kurulu kararlarına karşı itiraz edilebilir ve 60 gün içerisinde dava açılabilir.

E- SİT ALANLARINI KORUMA AMAÇLI İMAR PLANLARI VE KORUMA AMAÇLI İMAR PLANLARINA KARŞI İTİRAZ VE DAVA AÇILMASI

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla imar planları hazırlanmaktadır. Koruma imar planlarına ve bu imar planlarında yapılan değişikliklere karşı ilgililerce iptal davası açılması mümkündür.

F- SİT ALANLARINDA YAPILAŞMA KOŞULLARI

Sit alanlarında koruma derecesine uygun olarak koruma kurullarının ve komisyonlarının belirlediği yapılaşma koşullarına uygun olarak, izin ve ruhsata bağlı olmak kaydıyla yapı veya tadilat yapılabilir. Örneğin, birinci derece arkeolojik sit alanlarında herhangi bir yapılaşmaya müsaade edilmezken, ikinci derece arkeolojik sit alanlarında mevcut yapılarda onarım yapılabilir. Üçüncü derece arkeolojik sit alanlarında ise ancak izin verilen şekilde yapılaşma mümkündür.

Doğal sit alanları bakımından ise, nitelikli doğal koruma alanları ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında bakanlıkça belirlenen turistik tesis, tarım faaliyetleri gibi faaliyetlere izin verilebilir.

G- SİT ALANLARINA İLİŞKİN KARŞILAŞILAN BAŞLICA UYUŞMAZLIKLAR VE DAVALAR

Taşınmazların sit alanı ilan edilmesi halinde maliklerin pek çok hakkı sınırlandırılmaktadır. Bu nedenle taşınmazın sit alanı olarak tesciline ilişkin işlemlere veya sit alanı derecesinin değiştirilmesine karşı pek çok dava açılmaktadır. Bu kapsamda taşınmazın sit alanından çıkarılması, derecesinin düşürülmesi, koruma amaçlı imar planının iptali, yapı izni verilmesi gibi hususlar idarelerden talep edilebilir ve dava konusu yapılabilir.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019