Davalar & Makaleler

SOSYAL MEDYA ARACILIĞI İLE KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ

11 Nisan 2022

Sosyal medya platformları günümüzde; kişilerin düşüncelerini yoğun bir şekilde ifade ettiği, bilginin çok hızlı yayıldığı ve bu bilgilere hemen hemen herkesin ulaşabildiği mecralar olduğundan, kişilik haklarının ihlaline elverişli bir ortam oluşturmaktadır. Bu husus da bahsi geçen özgürlük alanının sınırlanmasını gerektirmiş, söz konusu sınırlamalara ilişkin düzenleme 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile getirilmiştir.

Kişilik hakkı ihlallerinin sosyal medya üzerinden gerçekleştirilmesi; hizmet sağlayıcı tarafından meydana gelebileceği gibi bu hizmetten yararlanan kullanıcılar veya sosyal medya hizmetiyle herhangi organik bir bağı bulunmasa da sisteme bir şekilde dahil olmuş üçüncü kişilerden kaynaklanabilmektedir. Başkasına ait içerik nedeniyle sorumlu olunmayacağı kural ise de, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşması amaçlandığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumluluk doğabilecektir.

Sosyal medya platformlarında birçok ihlal ve suç söz konusu olabilmektedir. Hakaret, tehdit, iftira, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğini ihlal, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması suçlarıyla ise özellikle çok karşılaşılmaktadır. Bunlar; cezai ve/veya hukuki sorumluluğu gerektirmekte, tüm sosyal medya platformlarının kullanım kuralları gereği yasaklar arasında yer almaktadır. Bu tip paylaşımlar nedeniyle tüm sorumluluğun, içeriği sağlayan kullanıcılara ait olacağı ve sosyal medya hizmeti sağlayıcısının bu içerikleri denetleme sorumluluğu olmadığı, dolayısıyla cezai ve hukuki anlamda sorumlu olmayacağı da belirtilmektedir. Ancak Yargıtay’ın, mağduriyetin başka türlü önlenemeyeceğini dikkate aldığı somut durumlarda, sosyal medya hizmeti sağlayıcısının sorumlu olacağını belirttiği kararları da bulunmaktadır.

4271 sayılı Türk Medeni Kanunu 24’üncü maddesine göre;

“Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.”

Ancak kişinin maddi bütünlüğüne yönelik saldırıların, açıklamaya çalıştığımız internet/sosyal medya yoluyla mümkün olamayacağına dikkat edilmelidir. Daha çok manevi bütünlüğe etki edecek fiiller mümkün olur ki bu da ihlal durumunda şartların oluşması halinde manevi zarara uğranmış ise, tazminat talep etme hakkını doğuracaktır. Manevi tazminatta hâkim, bir miktar para veya başka bir tazminat şekline karar verebilir. Koruyucu dava dışında tazminat davaları, bizzat içeriği sağlayan kişiye yöneltilmiş olmalıdır. İçerik sağlayıcının kimliği bilinmiyorsa veya ona dava açmak yararsız olacaksa, servis sağlayıcısına da dava açılıp açılamayacağı konusunda Türk Hukukunda özel bir düzenleme olmamasına rağmen; bu hususun Türk Medeni Kanunu 25’inci maddede öngörülen davalar ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 41’inci maddede kabul edilen esaslara göre yürütüleceği kabul edilir.

Sonuç olarak, her ne kadar sosyal medya kişilik haklarını ihlale oldukça elverişli bir ortam oluşturmuş ve hukuk sistemimizde henüz bu mecralara yönelik ayrıntılı düzenlemeler yer almamışsa da; bu tip saldırılarda korunma yöntemi olarak 5651 sayılı Kanun yanında 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine de başvurulabilecektir.

Bu sitede paylaşılan çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.

Popüler

Öne Çıkan

Yeni

Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması Sürecinde Toplu Görüşmelere Kadar Yaşanan Yasal Prosedür
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Mayıs 2019
YLSY Öğrenim Programı Kapsamında Yurtdışında Lisansüstü Öğrenim Gören Öğrencilerin Karşılaştığı Hukuki Sorunlar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
03 Mayıs 2019
İş Makinelerinin Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Mayıs 2019
Doktorların Kamu Hastanelerinde ve/veya Özel Hastanelerde Çalışma Halleri
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
09 Mayıs 2019
Kamulaştırma Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
11 Mayıs 2019
Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Mayıs 2019
Aldatan Eşin Sevgilisinin, Aldatılan Eşe Manevi Tazminat Ödemesi Hakkında
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Mayıs 2019
Karşılıksız Çek Şikayetinde Başvuru Hakkı ve Şirket Yetkilisinin Belirtilmesi
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Mayıs 2019
Konkordato Halinde İşçi Alacaklarının Durumu
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
21 Mayıs 2019
Konkordato Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
24 Mayıs 2019
Tahkim Nedir?
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
26 Mayıs 2019
Kişiler Hukukuna İlişkin Davalar
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
29 Mayıs 2019
Kredi Kullanımında Hayat Sigortasının Yapılması Durumu, Vefat Eden Kişinin Kredi Borcuna İlişkin Mirasçıların Karşılaştığı Problemler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
01 Haziran 2019
Lex Mercatoria And Arbitration
Av. Fatmira MULAJ
03 Haziran 2019
Maçlarda Görev Alan Polis Memurlarının Harcırah Alacağı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
06 Haziran 2019
Medeni Hukukun Tanımı ve Kapsamı
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
08 Haziran 2019
Milletlerarası Tahkimde Ayrılabilirlik İlkesi
Av. Fatmira MULAJ
11 Haziran 2019
Miras Hukukunda Ortaklığın Giderilmesi Davası (Paylaşma Davası)
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
14 Haziran 2019
Miras Hukukuna İlişkin Dava ve Talepler
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
16 Haziran 2019
Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davası
Av. Dr. Aydın Ebrar GÜNAL
19 Haziran 2019