NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ VE İPTALİ DAVASI
23 Mart 2022
A) NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI
Nüfus kayıtlarının tutulması sırasında kayıtlarda çeşitli eksiklik ya da hatalar oluşabilir. Örneğin, kişinin doğum tarihi, ismi veya doğum yeri gibi bilgiler yanlış yazılmış olabilir. Nüfus kayıtların gerçeğe uygun olarak tutulması gerektiğinden bu kayıtların düzeltilmesi gereklidir. Aksi halde, kayıtlardaki hatalar nedeniyle hak kayıpları oluşabilir.
Nüfus kaydındaki yanlışlık memurun kişisel hatasından (örneğin, memurun belgedeki kaydı yanlış olarak geçirmesi) veya kişisel durumu bildiren kişi ya da belgenin gerçek durumu yansıtmıyor olmasından kaynaklanabilir.
Nüfus kaydının düzeltilmesi, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” şeklinde gerçekleşir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur.
Nüfus kayıtlarında yer alan bilgilerin gerçeği yansıtmaması, maddi bir hatadan kaynaklanıyorsa, mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın nüfus memuru kendiliğinden bunu düzeltebilir. Aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar maddi hata kapsamında değerlendirilir. Bu maddi hatalar dışında kalan hallerde ise mahkeme kararının bulunması zorunludur.
“Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre; bu tür davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Mahkemece, adı geçenlerin yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneden sağlık raporu alınıp gösterilecek sair deliller toplanmadan, salt taraf beyanları ile yetinilip davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 18.HD. Esas: 2011/10374, Karar No: 2012/530, Karar Tarihi: 24.01.2012)
B) NÜFUS KAYDININ İPTALİ DAVASI
Nüfus kaydının iptali, mevcut nüfus kaydının gerçeği yansıtmaması ya da mükerrer nüfus kaydının varlığı halinde söz konusu olacaktır. Olmayan kaydın varmış gibi tutulması veya mükerrer kayıtların varlığı halinde bu kayıtların iptalini talep etmek gereklidir.
Nüfus kaydının iptalinin gerektiği idarelerce öğrenilmesi halinde, nüfus kaydının iptali davası Cumhuriyet Savcılarınca açılır.
“Dosyaya getirilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden, Davacı Ahmet Fındık’ın, Fatma Fındık’la evli ve eşinin halen sağ olduğu, kaydının iptali istenilen Nazmiye’nin de Ahmet ve Fatma’nın müşterek çocukları olarak 26.03.1968 tarihinde 5.2.1965 doğumlu olarak nüfusa tescil edildiği, Nazmiye’nin kaydının iptali için bu davanın salt babası Ahmet Fındık tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yukarıda açıklanan niteliği de göz önünde tutularak kaydının iptali istenilen Nazmiye’nin annesi Fatma Fındık’ın yöntemince davaya katılmasının sağlanması ile taraf teşkilinden sonra toplanan kanıtlara göre hüküm kurulması gerekir.” (Yargıtay 18.HD. Esas No: 2008/8919, Karar No: 2008/12557, Karar Tarihi: 27.12.2008)
- Yararlanılan Kaynaklar:
Hukuk Davaları, Asliye Hukuk Mahkemesi Davaları, Seçkin Yayıncılık