MADEN HUKUKUNDA RÖDÖVANS SÖZLEŞMELERİ
29 Kasım 2021
“Rödövans” kelimesinin kökü, Latince “Reditus” kelimesinden gelmekte olup, “gelir”, “irat” anlamına gelmektedir. İlk olarak Fransızca’ya “Redevance” şeklinde yerleşmiş olup, Fransızca okunuşuna uygun şekilde Türkçe’ye “Rödövans” şeklinde girmiştir.
İngilizce karşılığı olarak “Royalty” kelimesi kullanılmakta olup, “Royalty” kelimesini çevirisi, “bir yazara ya da bir yayımcıya haklarını devretmeleri karşılığında düzenli aralıklarla ödenmesi gereken para, madenleri işletilen toprağın sahibine sabit bir miktar olarak ya da üretim birimi üzerinden ödenmesi gereken para, toprak kirası” şeklindedir.
A. RÖDÖVANS SÖZLEŞMESİ NEDİR?
3213 sayılı Maden Kanunu’nun 5.’inci maddesinin birinci fıkrasında, maden haklarının bölünemeyeceği kesin bir şekilde hüküm altına alınmıştır. Bu yasak, uygulamada ruhsat sahibi için büyük zorluklar yaratmış, bu ihtiyaçtan kaynaklı olarak Rödövans sözleşmeleri ortaya çıkmıştır.
Bu sözleşmenin yanı sıra Maden Kanunu’nun 5.’inci maddesi kapsamında ruhsat sahibi sahip olduğu hakları tümüyle devredebilecektir. Bu devir işleminin tamamlanması için, devrin maden sicile şerh edilmesi zorunlu kılınmıştır.
Rödövans sözleşmesi, maden ruhsat sahalarının hak sahibi tarafından, işletme hakkı kendinde kalması şartıyla bir süre için gerçek veya tüzel kişiye tahsis edilmesi anlamına gelmektedir. Sözleşme ile maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişi, ruhsat sahibine, çıkarılan madenler için bir ödeme yapacaktır. İşbu ödeme, sabit bir tutar olarak belirlenebildiği gibi bir oran şeklinde de kararlaştırılabilecektir.
Mevzuatımızda hukuki düzenlemesi olmayan Rödövans sözleşmesi, 2005 yılında çıkarılan “Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği”nde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır.
*“*Rödövans sözleşmesi: Ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeler.”
Yönetmelik hükmüne göre, Rödövans sözleşmeleri bir tanıma kavuşsa da halen hukukumuzdaki yeri tartışma konusudur. Genel anlamda bir hasılat kirası şeklinde kabul edilmekte ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na tabi olmaktadır. Nitekim, Yargıtay’ın yerleşik kazanmış olduğu kararlarında, bu sözleşmeyi hasılat/ürün kirası olarak tanımlamakta ve Türk Borçlar Kanunu hükümleri kıyasen uygulanmaktadır. Ancak Yargıtay’ın istisnai sayılabilecek bazı kararlarında, Rödövans sözleşmesini asıl işveren - alt işveren ilişkisine benzettiği ve bu husustaki düzenlemelerin kıyasen uygulanması gerektiği ifade edilmektedir.
B. RÖDOVANS SÖZLEŞMESİNİN ŞEKİL ŞARTLARI NELERDİR?
Rödövans sözleşmesi kural olarak herhangi bir şekle tabi olmayan, tam iki tarafa borç yükleyen, isimsiz/atipik, karma bir sözleşmedir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 20.02.2007 t., 2007/111 E., 2007/ 1552 K. Sayılı Karar:
“Maden Kanunu’nda bu konuda özel bir düzenleme yer almadığı için bu sözleşmenin taraflarına yükledikleri haklar ve borçlar ile sözleşmenin sona ermek halleri konusunda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357 ve devamı maddelerinde yer alan ürün kirasına ilişkin özel hükümler uygulanır. Rödövans sözleşmesi, hasılat ürün kirası sözleşmesinin bir türüdür.”
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 17.10.2014 t., 2014/16695 E., 2014/19906 K. Sayılı Karar:
“Rödövans sözleşmesine Maden Kanunu’nda özel bir düzenleme olmadığı için Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen “hâsılat kirasına” ait hükümler uygulanır. Türk Borçlar Hukukunda sözleşmelerde şekil serbestîsi geçerlidir. Yasada özel olarak bir şekle bağlanmayan sözleşmeleri taraflar istedikleri şekilde yapabilirler. Rödövans sözleşmesi maden ruhsatının devri anlamına gelmediğinden, devir sözleşmesinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünde yetkili memur huzurunda yapılması zorunluluğu yoktur...”
C. RÖDÖVANS SÖZLEŞME TARAFLARININ HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Ruhsat sahibinin temel hakları, rödövans bedelini ve maden sahasının amacına uygun şekilde kullanılmasını talep etme hakkıdır.
Rödövansçının hakları ise, öncelikle sözleşmede belirlenen şekilde maden alanının işletmeye uygun halde kendisine teslimidir. Borçları ise, ücret ödeme ve maden alanının işletilmesidir. Rödövansçı, gereklerine uygun bir maden işletmesi yerine getirmeyerek, maden rezervini daha sonraki kullanımlar için ulaşılamayacak şekilde tahrip ederse, ruhsat sahibine karşı sorumlu olacaktır.
İş sağlığı ve güvenliğinden doğan sorumluluklar, Maden Kanunu Ek 7’nci madde gereği rödövansçının üzerindedir. Maden sahasında çalışan işçiler bakımından iş sağlığı ve güvenliği sebebiyle doğan idari, mali ve hukuki yükümlülüklerden sadece rödövansçı sorumlu tutulacaktır. Ancak madenin işletilmesi sonucu, üçüncü kişiler zarar görürse Türk Borçlar Kanunu 71’inci madde gereği, ruhsat sahibi ve rödövansçı müteselsilen sorumlu olacaktır.
D. SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ YA DA FESHİ
Röd övans sözleşmesi, niteliği gereği bir özel hukuk sözleşmesi olduğundan ve özel bir kanunla da düzenlenmediğinden, sözleşmenin sona ermesi bakımından öncelikli olarak ürün kirasına ilişkin hükümler kıyasen uygulama alanı bulacaktır. Rödövans sözleşmesinin sona ermesi noktasında ürün kirasına ilişkin hükümlerin yetersiz kaldığı durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerini uygulamak gerekecektir.
Ruhsat sahibi haklı bir neden olmadan ya da süre öneline uymadan sözleşmeyi feshederse, rödövansçı uğramış olduğu zararları ruhsat sahibinden talep edebilecektir. Ayrıca, sözleşmenin feshi halinde rödövansçının maden ruhsatının iade edilmesi zorunludur.
- YARARLANILAN KAYNAKLAR
- Alper UYUMAZ/Fatma GÜNGÖR: “Rödovans Sözleşmesi” - makale
- Kemal ERDOĞAN: “Rödövans Sözleşmesi” - kitap
- M. TOPALOĞLU: “Rödovans Sözleşmesi; Hukuksal Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” – makale