ELEKTRONİK ORTAMDA GERÇEKLEŞTİRİLEN YAZIŞMALARIN CEZA VE HUKUK YARGILAMASINDA DELİL NİTELİĞİ
15 Ağustos 2021
Günümüzde WhatsApp, İnstagram ve Facebook gibi sosyal medya platformları, özellikle iletişim amacıyla oldukça yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu nedenle söz konusu elektronik mecralardaki iletişim içeriklerinin delil niteliğini haiz olup olmadığı (taşıyıp taşımadığı) sıklıkla tartışma konusu olmaktadır.
Öncelikle bahsi geçen sosyal medya mecraları üzerinden kurulan iletişim içeriklerinin yasal bir delil olarak mahkemece hükme esas alınabilmesi için, bunların hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması aranmaktır. Bu husus, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189’uncu maddesi ile “Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.” şeklinde güvence altına alınmıştır.
Burada hukuka uygunluktan kasıt; ilgili iletişim içeriğini mahkemeye delil olarak sunma iradesi gösteren kişinin, sosyal medya hesabının sahibi ve iletişimin tarafı olarak içeriklerin bizzat kendisi tarafından oluşturulmasıdır. Yani iletişimin tarafları, ilgili sosyal medya mecrasının net ve açık bir şekilde kime ait olduğunu bilmeli, kiminle iletişim halinde olduğunu bildiği bir ortamda özgür iradesiyle iletişime ortak olmalıdır. Bahsi geçen durumlar, birden fazla kişinin yer aldığı yazışmaların her bir tarafı için de geçerlidir. Belirtmek gerekir ki; kişiler arasında gerçekleştirilen özel yazışmalar dışında kişilerin birtakım sosyal medya mecralarında herkese açık olarak paylaştıkları yazılar, fotoğraflar, videolar ve benzer kayıtlar özellikle boşanma davalarında delil olarak kullanılabilmektedir.
Bununla birlikte, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre; "Elektronik ortamdaki fotoğraf, film, görüntü ve ses kaydı gibi veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcılar, diğer delillerle desteklendikleri takdirde 'delil' olarak hükme esas alınabilir. şeklinde bu verilerin, tek başına vakıaların ispatına yeterli olmayıp birtakım başka unsurlarla güçlendirilmesi gerektiği görüşü hakim ise de, güncel kararlar artık aksini ifade etmektedir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin uygulamalar; elektronik ortamda gerçekleştirilen yazışmaların yeni yaşam koşullarına göre ispat vasıtası olacağına kanaat getirmiştir.
Hukuka aykırı şekilde elde edilen delil mahkemede hükme esas alınmayacağı gibi, söz konusu delilleri hukuka aykırı bir şekilde ele geçiren şahıs Türk Ceza Kanunu gereği cezai sorumlulukla da karşı karşıya kalabileceği göz ardı edilmemelidir.
Yukarıda yer verdiğimiz tüm hususlar örnek olarak; boşanma (özellikle aldatma/zina iddiası), alacak, iş davaları ile hakaret ve tehdit gibi suçlara yönelik her türlü hukuk veya ceza yargılaması bakımından geçerli olup, her somut uyuşmazlık dahilinde ayrıca değerlendirme konusu olacaktır.